Kentte son yıllarda sanayi ve üretim alanlarında önemli yatırımlar yapıldığını hatırlatan Yıldız, “Sanayi tek başına bir kalkınma modeli değildir. Tarımda verimliliğin artırılması, turizmde potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi, lojistikte altyapının güçlendirilmesi, ticaretin canlandırılması ve hizmet sektörünün modernize edilmesi; bunların hepsi birlikte yürütülmeli” dedi.

Mersin’in sahip olduğu liman kapasitesi, verimli tarım arazileri, kıyı turizmi imkânları ve stratejik ulaşım ağıyla bütüncül bir kalkınma planına uygun bir şehir olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Bu avantajları tek tek değil, bir bütün halinde değerlendirmemiz gerekiyor. Örneğin tarım ürünlerimizi işleyip sanayide katma değer oluşturabilir, ardından lojistik ağımızı kullanarak hem yurt içine hem yurt dışına ulaştırabiliriz. Böylece ihracat rakamlarına katkı sunarak ülke ekonomisini de canlandırabiliriz” diye konuştu.

Faik Yıldız, kamu kurumları, yerel yönetimler ve özel sektörün aynı vizyon etrafında buluşması gerektiğini belirterek, “Eğer tüm sektörler birbirini destekleyecek şekilde planlanırsa, Mersin yalnızca Çukurova içinde değil, Türkiye ve hatta ardından Doğu Akdeniz’de de ekonomik lider konumuna gelebilir. Bu yaklaşım, hem istihdamı hem ihracatı hem de şehirdeki yaşam kalitesini artıracaktır” ifadelerini kullandı.