Anketler her zaman sağlıklı sonuç verir mi?
Soruya cevap olacak çarpıcı örnek 1936 ABD Başkanlık seçimleri ve öncesindeki anketlerdir.
O güne kadar Amerika'da seçim tahminleri gazete ve dergilerin okuyucularına gönderdiği soru formlarının yanıtlanmasıyla ortaya çıkan sonuçlara dayanıyordu.
Bu alandaki en iddialı yayın organı "Literary Digest" isimli dergiydi.
Dergi 1936 seçimlerinden önce tam 10 milyon Amerikalıya "hangi adaya oy verecekleri" sorusunun yer aldığı anket formunu postaladı. (Fikir edinmeniz için ABD' nin 1936 toplam nüfusunun 128 milyon olduğunu belirteyim)
Gönderilen 10 milyon formun 2 milyonu cevaplandırıldı ve dergi o cevaplar ışığında Cumhuriyetçi aday Alfred Landon' un %54,5 oranında oy alarak seçimleri kazanacağı sonucunu açıkladı.
İlk kez o seçimlerde genç bir bilim adamı ortaya çıktı ve 2 milyon seçmenin eğilimini yansıtan Literary Digest dergisine karşı halkın ortalama temsilini ortaya koyacak bir kaç bin kişiyle yapılacak örnekleme yöntemli anketin daha sağlıklı sonuç vereceğini öne sürdü.
Genç adamın adı George Gallup idi ve 2 milyonluk dev araştırmaya karşı örnekleme yoluyla belirlediği ortalama 2 bin Amerikalıyla yaptığı ankete dayanarak seçimleri Demokrat Roosevelt' in kazanacağını iddia etti.
Uzmanlar ve medya hayli uçuk iddiayla dalgasını geçti ama sonuçlar açıklandığında herkes şaşkınlık içindeydi. Yılların anket kurdu derginin 2 milyon denekle gerçekleştirdiği anket %19 oranında sapma göstermiş, buna karşın Gallup' un Roosevelt tahmini %6 sapmayla gerçek olmuştu.
Peki nasıl olmuştu da 2 milyon seçmenle değil de 2 bin kişiyle yapılan anket sonuçlara daha yakın çıkmıştı?
Olan şuydu: Literary Digest 2 milyonu cevaplandırılan 10 milyon formu postayla göndereceği isimleri telefon rehberi ve ehliyet sahibi sürücüler arasından belirlemişti. O günlerde ise telefon ve araba sahibi olmak daha zengin ve seçkin zümrenin inhisarındaydı. O zenginler ise kendilerinden alıp sosyal devlet adına fakir ve dar gelirlilere aktaran Demokrat Roosevelt yerine Cumhuriyetçi Landon' u destekliyordu. Gallup ise yaş, eğitim, cinsiyet gibi özellikleri göz önüne alan ortalama bir Amerikalı seçmen profili çıkarmış ve o ortalamaya ulaşarak araştırmaları kökten değiştiren yöntemi insanlığa kazandırmıştı.
1936' ların önemli tartışmasını ve Gallup' u gündeme getirmeme sebep yerel seçimler öncesinde görmeye başladığımız ve bundan sonra daha sık karşılaşacağımız anketler...
Kimisi internet sitesine koyduğu bir kaç isimden hangisinin daha fazla tıklandığına bakıp sonuca varıyor, kimisi dost meclisinde nabız tutarak...
Oysa anket dediğiniz, eğer gerçekten sağlıklı sonuca ulaşmak gibi bir derdiniz varsa hayli ciddi bir o kadar da bilimsel verilerle hareket etmenizi gerektiren bir iş...
Ve iyi bir örnekleme sağlayabilirseniz 2 binden az kişiyle 100 milyonun nabzını kesine yakın tahminle tutmanız mümkün.
Son olarak Mersin' de bir derneğin (MEGİAD) yaptığı anketi detaylarıyla incelediğimde bir kez daha örneklemenin ne kadar önemli olduğunu gördüm.
MEGİAD' ın belli bir bütçeyle yaptığı ve sadece belli bölümlerini kamuoyuyla paylaştığı o araştırmaya yönelik tespitlerim tam örneklemenin önemini gösterecek türden:
-Ankete katılanların cinsiyeti, eğitim durumu, ortalama gelirleri gibi bilgiler yer alıyor ama yaş dağılımı gibi en önemli veri yok. Oysa Mersin'in TUİK tarafından belirlenen ve her yıl yenilenen bir yaş piramidi var. (örneğin %41'i 25 yaş altı, %52'si 25-65 yaş arası vs.)
-Anketi yanıtlayanların %53'ü erkek, %47' si kadın.. Oysa gerçek Mersin dağılımında kadınlar erkeklerden daha fazla nüfusa sahip...
-Ankete konu olan ilçelerde denek sayıları TUİK nüfus verileriyle orantılı olarak belirlenmemiş. Örneğin 1 milyon 683 bin nüfusa sahip Mersin' in %19' unu oluşturan 319 bin nüfuslu en büyük ilçesi Tarsus' un denek sayısı 356 (%19) iken, 281 bin nüfuslu Akdeniz ilçesi %16,6 lık oranına karşı 413 (%22) denekle araştırmada yer almış. 
Diğer ilçelerdeki veriler daha da dengesiz; 130 bin nüfuslu 88 bin seçmene sahip Erdemli ile 62 bin nüfus 43 bin seçmene sahip Anamur eşit sayıda denekle ölçülerek, en azından Büyükşehir seçimleri için sağlıklı sonuca ulaşılabilir mi?
-Örnekleme denilerek belirlenen deneklerle Mersin' in nüfus ve seçmen profili arasındaki uçurum bundan ibaret değil. Her araştırmaya esas alınması gereken son TUİK verilerine göre Mersin'deki Üniversite ve Yüksek okul mezun oranı %9,9 olmasına rağmen ankete konu deneklerdeki bu oran yaklaşık %29 (28,7)... Bu durumda ortalama Mersini yansıtacak seçmenden çok her üç kişiden neredeyse birinin Üniversite mezunu olduğu bir anketin sonuçlarını değerlendirme durumundayız.
O nedenle de sadece %34' ü sosyal medyayı kullanmayan ama her üç kişiden ikisinin facebook, twitter hesabının bulunduğu çok farklı, sosyal medyayı kullanan, okumuş ve  daha elit Mersin profiliyle yapılmış seçim anketi çıkıyor karşımıza ve bu ankete bakarak kimi değerlendirmeler yapmamız bekleniyor.
-Denekler böyle olunca kimi sonuçlar da hayli çarpıcı ve şaşırtıcı. Mersin Büyükşehir sınırları dışında kalan ve hizmet almayan Anamur' un %43,5' u, Silifke'nin %38'i, Tarsus' un %30' u Macit Özcan'dan memnun iken (ne memnunum ne memnun değilim diyen ortadaki seçmenle bu oranlar %70' lere çıkıyor) CHP' nin Mersin' deki kalesi Yenişehir' de CHP'li Büyükşehir Belediye başkanından memnunların %15 te kaldığı bir anketin sonuçlarına nasıl güveneceğiz? 
Yanıtı hayli zor soru ama sorular bununla da bitmiyor.
Büyükşehir'in hizmet götürmede cimri davrandığı MHP'li Başkana sahip Toroslar' da bile Macit Özcan' a yönelik %24,1 oranındaki memnuniyet oranının, 'tuzu kuru' ve üstelik Büyükşehir Belediye Başkanının her türlü hizmeti verdiği CHP kalesi Yenişehir' deki anketteki beğenilirliğinin %15,6 olarak çıkmasının bilmediğimiz sağlıklı, mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Kaldı ki, Yenişehir ile komşu ve neredeyse aynı profile sahip Mezitli' de mevcut Büyükşehir Belediye Başkanından memnun olanların oranı %48... Üstelik bu mevcut Belediye Başkanından memnun olanların oranının %33' te kaldığı bir Belediyede çıkınca, kafa karıştıran anket üzerindeki acabalar azalmıyor, artıyor.
MEGİAD anketinin üzerinde düşünülmesi gereken bölümleri yanında şahsen beni hayli eğlendiren sonuçları da yok değil.
Kimi ilçelerdeki deneklerin "nasıl bir belediye başkanı" sorusuna verdiği cevaplardaki facebook ve twitter kullanmasını en üste koyup "mesleki başarı ve ulaşılabilirlik" özelliğinin de önüne çıkarması "yok artık" dedirtecek cinsten. 
Birileri birilerini işletiyor ama halk mı anketörleri işletmiş, anketörler mi bizi? Anlayamadım...
Bu sosyal medya delisi seçmen profiliyle gerçek Mersin' in fotoğrafının nasıl uyuşacağı sorusunun üşütmemiş kafaları karıştırmaması mümkün mü?
Yapılan işe saygı duymak gerekir ama o işi yapanların da aklımıza saygı duyması koşuluyla...