Sizi tanıyabilir miyiz?


İlk ve orta öğrenimimi tamamladıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldum. Devamında Mersin Toros Üniversitesi İşletme bölümünde yüksek lisansımı tamamladım.

Aslen Sivaslı bir ailenin çocuğu olmakla birlikte doğma büyüme Mersinliyim. Evli, iki kız çocuğu babasıyım.

2001 yılında MUSİAD (Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği) üyeliğine girdim. Bu süreç içerisinde 8 yıl yönetim kurulu üyeliği, 6 yıl başkan yardımcılığı ve 2017-2018 döneminde MÜSİAD Mersin başkanlığı görevini ifa ettim. Halen MTSO (Mersin Ticaret ve Sanayi Odası) meclis üyesiyim. METİK (Mersin Tenis İhtisas Kulübü) üyesi olmakla birlikte aktif olarak tenis oynamaktayım.

Ticaret hayatına çok genç yaşlarda başladım ama kurumsal manada ilk şirketimi 1998 yılında kurarak, GSM teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte oluşan pazarda yer edinmek adına Turkcell firmasının yetkili bayisi olarak hizmet vermeye başladım ve Türk Telekom firmasını ekleyerek GSM sektöründeki faaliyetimi sürdürdüm.

2001’de Hastanelerin bilgisayarlı otomasyon sistemlerine geçmesiyle birlikte bilişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren Kayacı Bilgisayar’ı kurdum. SBYS olarak adlandırılan Sağlık Bilgi Yönetim Sistemleri konusunda yetişmiş kalifiye eleman ve yazılımcılarla uzun yıllar Türkiye genelinde hizmet verdim. Bununla birlikte 2001 yılında başlayan VHKİ ve personel çalıştırılması hizmetlerine dayalı olarak Türkiye genelinde 2500 kişilik personel mevcudumuzu 2018 yılında işçilerin kadroya geçmesiyle birlikte Kamuya devredildi. Bunun paralelinde sunucu, storage (yüksek kapasiteli ver depolama) sistemleri ve network uygulamaları alanlarında da hizmet veren şirketimiz Türkiye’de bilinen bir marka oldu.

Son olarak Kayacı Savunma Sanayi Anonim Şirketi kuruldu. Savunma sanayiinde faaliyetlerde bulunan şirketimiz bu aşamada üniversite öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, doktora öğrencileri ve bünyesindeki kalifiye mühendisleriyle birlikte AR-GE çalışmalarına devam etmektedir.

Kayacı Savunma'nın faaliyet alanlarından bahseder misiniz?

Kayacı Savunma denizcilik sistemleri, havacılık ve denizcilik elektroniği, insansız araçlar, radar sistemleri, radar donanım/yazılım çözümleri sunmaya odaklanmış yenilikçi bir şirket olarak kurulmuştur.  Geçmişten gelen deneyimimizle, ülkemizde yerli ve millî elektronik sistemlerin geliştirilmesini amaçlamıştır. Ürün sektörleri; Elektronik sistemler, bilgi teknolojileri, deniz araçları ve radar sistemleridir. Türkiye’nin ilk insansız deniz aracı (İDA) ORKAN şirketimiz tarafından üretilmiş, bu başarının haklı gururu 17. MÜSİADEXPO fuarında devletimizin üst düzey yöneticileri ve kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Kayacı Savunmanın hedefi küresel teknolojik gelişmeleri temel alarak yenilikçi ürünler geliştirmek, bu teknolojileri Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bütünleştirmek ve ülkenin endüstriyel gelişimine katkıda bulunacak yenilikçi mühendislik çözümleri geliştirmektir.

Kayacı Savunma olarak, özellikle elektronik sistemler, bilgi teknolojileri, deniz araçları ve radar sistemleri alanlarında ürünlerimizin kalitesiyle ve dayanıklılığıyla makro değeri yüksek güvenilir bir şirket olmayı amaçlamaktayız.

Türkiye'yi savunma sanayi alanında nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Efendim; Savunma sanayimiz geçmişle mukayese dahi edilemeyecek bir aşamaya gelmiştir. Türkiye artık kendi helikopterini, uçağını, İHA’sını, İDA’sını ve gemisini imal etmekte, bu stratejik hamleler devletimizi güçlendirmektedir.

Atalarımızın bize yurt edindiği yaşadığımız bu topraklar, coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca tehdit altında olmuştur. Maalesef bu tehditler günümüzde de devam etmektedir. Yakın tarihlerde komşu ülkelerde yaşanan sorunlar, merkezi hükümetlerin güçlerinin tükenmesi, birçok terör örgütünün iştahını kabartmıştır. Savunma sanayimizde atılan stratejik adımlar gerek askeri gerekse de ekonomik olarak devletimizin güçlenmesine vesile olmuştur. Ancak yeterli değildir.

Ülkemiz, NATO olarak bilinen Kuzey Atlantik Asamblesinin önde gelen üyesidir. Ülkemizin savunma sanayisi geliştikçe, çevremize ve dünya barışına vereceğimiz katkı da artacaktır. Güçlü bir Türkiye için güçlü bir savunma sanayii de gereklidir.

Sektörünüzün sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir?

Malumunuz üzere sektörümüz aslen iki grup halinde, bunlar kamu ve özel sektör teşebbüsleri olup son yıllarda özel sektör teşebbüslerinin sayısı ve kalitesi arttıkça devletin işleyişi açısından karşılarına yeni yeni sorunlar çıkabilmektedir. Gerek tedarik ve gerekse savunma sanayiini aynı amaç ve hedeflere yönlendirebilmek için, savunma sanayii ve tedarik konularını aynı anlayışla ele alan, uygulanabilir nitelikte bir politika ve strateji dokümanına ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte kurulan Savunma Sanayii Başkanlığının, sektörün ilerlemesi ve tıkanan yerlerde önünü açması bakımından yaptığı işler takdire şayandır.

Tabii Devlet her ne kadar önümüzü açmaya çalışsa da birçok mamul yahut yarı mamulde dışa bağımlılığımız devam etmektedir. AR-GE amaçlı kullanacağımız test kitleri bile çoğu zaman gümrüğe takılmaktadır. Savunma sanayiinde faaliyet gösteren firmaların yurtdışından temin edecekleri mamul yahut yarı mamuller için kolaylık sağlayacak mevzuat değişliğine gidilmesi gerekmektedir. 

Savunma sanayiinde millî teknoloji geliştirerek veya satın alınan yabancı teknolojiyi millîleştirerek güçlü bir alt yapıya sahip olmalıyız. 

Önümüzdeki yıllarda kalifiye eleman ve finansman konularının savunma sanayiinde, en önemli konular haline geleceğini söyleyebiliriz. Genç nüfusumuzun Avrupa ortalamasının çok üzerinde olduğunu biliyoruz. Gençlerimizi bilgisayar teknolojileri ve yazılım alanlarına teşvik etmemiz, bu bölümleri okuyacak olanlara karşılıksız burs vermemiz sektörün geleceği için gerekli bir hâl almıştır. Gençlerimizin genelde tıp ve mühendislik alanlarına yönelmeleri sebebiyle önümüzdeki yılların sektörümüz için sıkıntılı geçeceği aşikardır. Ekonomik ve finansal açıdan da sektördeki firmaların desteklenmesi gerekmektedir. KOSGEB ve TUBİTAK tarafından verilen mali desteklerin tercihen savunma sanayiinde faaliyet gösteren firmalara (en azından 1-2 sene) verilmesi, can suyu bağlamında olacaktır.

Devletin, savunma sanayiinde faaliyet gösteren firmalara vergi ve SGK teşviklerinin süresiz olmasının, gelecekte, üretilen ürünlerin ülkeye sağlayacağı katma değer düşünüldüğünde teşviklerin ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır. 

Bugüne kadar yaptığınız projeler ve ileriye dönük planladığınız projeler nelerdir?

En başta tabi ki İDA (İnsansız Deniz Aracı) gelmekte. İDA projemizdeki deniz aracı hem tam otonom şekilde çalışabilen hem de kumanda odasından operatör kullanılabilen bir insansız deniz aracıdır. Hem elektrik hem de benzin veya dizel yakıt seçenekleriyle hibrid enerji yönetim sistemine sahiptir. İDA, rota hattı muhafaza sistemiyle bütünleşik Otomatik Radar Plotlama Aygıtı (A.R.P.A) radar sistemini kullanarak en yakın yaklaşma noktasını ve en yakın yaklaşma zamanını hesaplayarak otonom olarak önceden belirlenen rotasında seyrine devam etmektedir. Dinamik konumlandırma sistemi sayesinde bir metre hassasiyetle belirlenen rotası üzerinde, akıntı ve rüzgârdan etkilenmeden, seyrine günlerce devam edebilmektedir.

Duvar arkası radar görüntüleme sistemlerimiz içinde hali hazırda iki modelimiz mevcuttur. Bunlardan 1412 modelimiz duvar ya da herhangi bir engel arkasında hareket eden nesneleri gerçek zamanlı 2B görüntüleyebilen bir radar görüntüleme sistemidir. 4618 modelimiz ise duvar kenarından veya duvar arkasından hareketi tespit edebilen çok hafif ve taşınabilir radar sensörüdür. 4618 modelimiz, ilgili hedefin menzil ve Doppler imzasını sağlayarak duvar arkası görüntüleme ve mikro hareketleri algılama gibi radar uygulamalarında kullanılabilmektedir.

PRR125, deniz araçlarıyla yüksek hızda çekilebilen, mobil bir pasif radar reflektördür. 1 GHz ve üstü frekanslarda çalışabilir ve içerisinde muhteva ettiği metal yansıtıcıları sayesinde yüksek RKA (Radar Kesit Alanı) sağlayabilmektedir. Sakin ve dalgalı deniz durumlarında güvenli bir şekilde kullanılabilmekte olup; özellikle tatbikatlarda sahte radar hedefi olarak güvenilir bir şekilde kullanılabilmektedir. 

Dinamik konumlandırma sistemimiz DP kontrol sistemiyle iç içe çalışır ve ara yüz her tür platform ve güç seviyesine göre tasarlanmaya uygundur. Sistem DP-I, DP-II ve DP-III olarak çalıştırılabilir. TCP/IP ve MODBUS iletişim protokollerini kullanan yazılımımız, hızlı iletişim sağlar. Yazılımımız, kullanıcı dostu bir ara yüze sahiptir. Yazılım ara yüzümüz Windows ve/veya Linux tabanlı işletim sistemlerinde çalışabilecek esnek bir yapıdadır. 

Bunlar hali hazırda hayata geçirmiş ve uygulamaya almış olduğumuz projelerimizdir. İleriye dönük planlarımız içinde:

Sivil ve askerî amaçlı kullanılabilecek sinyal kesici cihazların (jammer) üretimi; Mevcut İDA’mıza SİDA yani Silahlı İnsansız Deniz Aracı özelliğinin de kazandırılması; Deniz elektroniği kapsamında otomatik rota kontrol sistemleriyle dijital rüzgâr bilgi sistemlerinin üretilmesi ve çeşitli navigasyon sistemlerinin hayata geçirilmesi yer almaktadır.

Bu alanda kendini geliştirmek isteyen gençlere neler önerirsiniz?

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk ne demişti? “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”

Gençlerimiz Devletimizin geleceğidir. Atılan adımlar ve ulaşılan hedefler de göstermiştir ki savunma sanayii, ülkelerin geleceğidir. Her konuda geleceklerine sahip çıkması gereken gençlerimiz, savunma sanayii konusunda da yapılan işlere, düşünülen projelere tamamen apolitik olarak yaklaşıp sahip çıksınlar. Heveslerini hiçbir zaman yitirmesinler. Karşılarına çıkabilecek engellerden bıkmasınlar.

Türkiye, inanıyorum ki kendilerine imkân tanınan gençler sayesinde önümüzdeki yıllara küresel mührünü vuracaktır.
 

Editör: Barış Köksal