Otomotiv sektörü 15 Temmuz’un olumsuz etkilerini çabuk atlattı. Temmuz ayında yüzde 30, Ağustos ayında ise yüzde 13 daralan binek otomobil ve hafif ticari araç satışları Eylül’de yeniden yükselişe geçti. Ekim ayında ise grafiklerdeki yükseliş devam etti. Türkiye’nin geçirdiği bu zor dönemde tüketicilerin şoktan hızlı kurtulması ve otomobil satın alımına yönelmesi sektör açısından olumlu bir ivme olarak görüldü. 
 
FORD, 2012 yılında Go Further (Hep daha ileriye) diyerek başlayan yolculuğuna, yeni marka yaklaşımı “Bir Başka” ile devam ediyor. 2015’ ten bu yana 16 yeni model Türkiye pazarında müşteriler ile buluştu ve daha geniş bir müşteri yelpazesine hitap etmeye başladı. Bu kapsamda 2020 yılına kadar birçok yeni projeye imza atacak. Bu süre zarfında 12 performans otomobilini ve modelini pazara sunmayı planlayan Ford hizmet alanında da yeniliklere imza atacak. Avrupa’daki benzerlerini takiben hizmete sunduğu Fordstore’ların sayısını arttıracak. Tüm showroomlarda uygulanmaya başlayan “5 Duyu Projesi” ve müşteri memnuniyetinde bir numara olmaya yönelik satış sonrası hizmetler Ford’ un yeni stratejilerini oluşturuyor. Bir Ford bayisinin kapısından giren herkes yeni ürünler, yeni hizmet anlayışı ve markanın yenilikçi yaklaşımıyla değişim rüzgarının farkına varacak. Bu kapsamda Mersin Ford Yetkili Satıcısı Ergin A.Ş Genel Müdürü Ömer Faruk Doğan’ın görüşlerini almak istedik.
 
Faruk Bey kısaca kendinizden bahseder misiniz?
 
Asıl mesleğim inşaat mühendisliği. Bana sürekli “neden mesleğini icra etmiyorsun” diye sorarlar. 1962 yılından bu yana, yani 54 yıldır otomotiv işi yapan bir ailenin ferdiyim. Bu aile şirketinin 4. Kuşak yöneticisiyim. Yani doğduğum günden bu yana otomotivciyim. Fazla bir seçeneğim olduğunu düşünmedim. Çünkü bu sektörü hayatımın her evresinde sevdim. 
 
İnsanlar, iki şeye sahip olduklarında çok sevinirler, mutlu olurlar. Bunlardan biri konut, diğeri ise otomobil. Beni bu sektörde heyecanlı tutan duygu insanların yüzlerindeki mutluluk. Bunun bir tanesini gerçekleştirebiliyorsam, diğerini niye gerçekleştirmeyi düşünmedim diye sorarım kendime bazen. Sosyal çevremin yoğun baskısı ve benim de ilgi alanım olmasından dolayı asıl mesleğime ve insanları mutlu eden diğer olgudan dolayı da Mersin’ e yeni yatırımlar katmak niyetindeyim. 


 
2017'ye ait önemli hedefleriniz var mı.?
 

2017 ve 2018 yılları şirketimiz için atılım yılları olacak. Mersin’ de markamızı en iyi şekilde temsil edebilmek adına yeni yatırımlar planladık. Bu çerçevede bugünün ihtiyaçlarını karşılayan büyüklükte ve konseptte yeni bir showroom düşüncemiz mevcut. Mersinli müşterilerimize layık çok şaşırtıcı bir tesisin müjdesini şimdiden verebilirim.
 
Otomotiv sektörünü ve piyasayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Yıl içindeki kırılımlar farklılık gösterse de yıl toplamları anlamında son 3 yıl birbirine denk oldu. 2016 yılının da 2014 ve 2015’e benzer şekilde sonuçlanacağı tahmin edilmekte. Fakat sektör içerisinde ticari araç satışlarında azalma görülmekte. Umarım bu süreç geçici olur. 
 
Ülkemizin, özellikle içinde bulunduğu bu dönemde çok daha fazla yatırıma ihtiyacı var. İçinde bulunduğumuz bu kritik süreçte biz iş adamlarına düşen görev yatırımlara devam etmektir. Bir olursak her zorluğun üstesinden geliriz. Tabii ki bu yatırımlar konusunda bankalara da büyük görev düşmektedir. Yani bankaların biraz bankacılık yapması gerekmektedir.


 
MODER Yönetim Kurulundasınız. MODER ile ilgili görüşleriniz nelerdir.?
 
Otomotiv yetkili satıcıları arasında Türkiye’ de tek aktif mesleki birlikteliktir. Faaliyetlerimizi ve etkinliklerimizi birlikte yapabilmek her birimize ve sektörümüze önemli değer katıyor. Bu birlikteliği daha da ileriye taşıyabilmek açısından önümüzdeki dönemde çok büyük projelere Mersinli hemşerilerimizle paylaşacağımızın ipucunu şimdiden vermiş olayım.
 
Mersin'i, kentin gelişimini ve eksikliklerini nasıl değerlendiriyorsunuz.?
 
Türkiye’nin yaşanılabilir iller araştırmasında Mersin, genel sıralamada 34. Sırada yer almış. Şehrimizin bu sırayı hak etmediğini düşünüyorum. Aynı araştırmada ekonomi sıralamasında 41. Sırada yer aldığımıza göre Mersin’in bir yandan büyük sanayi yatırımlarına, bir yandan da bunları dış piyasalara ulaştıracak ihracat alt yapısına ihtiyacı var. 
 
Bütün sektörlere düşen ortak görev ise Mersin’in adını gerek yurt içi gerekse de yurt dışında duyuracak, Mersin’in markalaşmasına katkı sağlayacak büyük yapısal projeleri hayata geçirmektir. Biz otomotivciler bu konuda geliştirdiğimiz projemizi önümüzde dönemde yetkililere sunacağız. 


 
Sizce Mersin ne kenti.? Sanayide mi, Turizmde mi, yoksa Ticarette mi yoğunlaşılmalı.?
 
Mersin için turizm, tartışmasız olmazsa olmazımızdır. Bu anlamda mutlaka bir kent lobisi oluşturarak yıllar öncesinde tamamlanması gereken projeler ivedilikle tamamlanmalı. Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın turizme büyük ivme kazandıracağını tahmin ediyorum. Aynı zamanda Tarsus Kazanlı Projesi’nin de kentin turizm potansiyelini arttıracağı gibi, istihdama da büyük katkı sağlayacağı aşikâr.
 
Sanayi ve ticarette Mersin’in hak ettiği seviyelere çıkarılması tüm kentin hedefi olmalıdır. Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde 3. Bölge için gerekli çalışmalar tamamlandı. Bürokratik süreç devam ediyor; geçtiğimiz hafta Mersin’de toplanan yer tespit komisyonunun 3. Bölge için belirlenen alanı onaylaması ile birlikte bu çalışmalar hız kazanacak. 3. Organize Sanayi Bölgesi’nin Mersin’e hem istihdam hem de kurumsal yatarımlar adına ivme kazandıracağı görüşündeyim.
 
Mersin Türkiye’nin parlayan yıldızıdır. Yeter ki biz Mersin’de yaşayanlar tek ses olarak eksikliklerimizi dile getirebilelim. Ülkemizin aydınlık geleceğine ve Mersin’e güveniyoruz; bu düşünceler ile yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Editör: Barış Köksal