Birinci perde: Tarih 19 Mart 2002...
Silifke'nin sayfiyesi sayılan Taşucu Belediyesi imar planına "hizmet alanı" olarak işaretlediği 186 bin m2 arazinin gerçek sahibi olan Hazine tarafından kendisine devredilmesi talebiyle Silifke Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu tescil davası açar.
İster inanın ister inanmayın Mahkeme bedelsiz olarak devri istenen tapu tesciliyle ilgili Belediyenin talebini yerinde görür ve 1 Mart 2003 tarihinde kararını verir. Ancak Hazine kararı Yargıtay' a taşır. Yargıtay kararı bozar ve yerel Mahkemeye geri gönderir.
Silifke Asliye Hukuk Mahkemesi 20 Ocak 2004 tarih 2004/27 sayılı kararla daha önceki görüşünde ısrar eder. Arazinin Hizmet Alanı kaydıyla Belediye adına ve tek kuruş ödenmeden tesciline karar verir. Hazine bir kez daha temyiz eder ama Yargıtay' da onaylar hükmü ve 186 bin 600 metrekare taşınmaz Belediyeye geçer.

Bu izleyeceğimiz ibretlik hikâyenin birinci bölümüdür, Taşucu Belediyesi adına mutlu sonla kapanır perde...

**

İkinci perde:
6 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren ve 13 yeni Büyükşehir Belediyesinin kurulmasıyla ilgili kanununun ufak tefek! kimi maddeleri içinde mevcut Büyükşehir Belediye sınırlarını il sınırı olarak belirleyen ve o sınırlar içindeki Belde Belediyelerini mahalleye çevirerek en yakın ilçe Belediyesine bağlayan hükümler de vardır.
O hükümler 186.600 m2 lik hizmet alanına sahip Taşucu Belediyesini de tüzel kurum olarak ortadan kaldırmakta ve Silifke Belediyesinin Mahallesi konumuna dönüştürmektedir.
Kanun 12 kasım 2012 tarihinde Mecliste kabul edilir, gönderildiği Cumhurbaşkanı tarafından da 6 Aralık günü imzalanarak Resmi Gazetede yayınlanır ve yürürlüğe girer.

Kanunun geçici 1. maddesi kapanacak Belediyelerle ilgili düzenlemeleri kapsamaktadır ve o maddenin 26. bendi hiç bir tartışmaya yol açmayacak, ilk okul çocuğunun bile anlayacağı dilden neyin, ne zaman ve nasıl yapılacağını tarif etmektedir.
Şöyle der geçici 1. maddenin 26. bendi:
" bu kanunla tüzel kişiliği kaldırılan belediyeler, kanunun yayımı tarihinden itibaren kendilerine ait taşınmaz malları satamazlar."
Tüzel kişiliği kaldırılan Belediye hangisi? Taşucu Belediyesi...

Peki, Taşucu Belediyesi bu kadar açık kanun hükmüne rağmen ne yapar?
Hazineden Belediye Hizmet Alanı kaydıyla ve bedava aldığı araziyi metrekaresi 22,5 liradan haraç mezat satışa çıkarır.
Hazırlanan ve soru işaretleriyle dolu Avam Proje nedeniyle kafasında soru işaretleri dolu inşaat firmalarının çekinceler nedeniyle girmekte tereddüt ettikleri ihale 27 Aralık günü gerçekleşir. Komşu parsellerin 200 liraya havada satıldığı arazi metrekaresi 33 liradan bir talipliye kısmet olur.

Kâğıt üzerinde kârlı bir alışveriş yapılmıştır. Hazineden "hizmet alanı" adı altında bedavaya alınan arazi 4 trilyon muhammen bedele inat 6 trilyona satılmış ve epeyi para kazanmıştır Belediye ama gerçek öyle midir?
Rekabet koşulları yaratılsa, avam projesi daha anlaşılır ve ihaleye girenlerin kafalarındaki soru işaretleri giderilse, kısaca şeffaflık ilkesi yerine getirilse 36 trilyondan fazlaya satılacak millete ait bir varlık, 6 trilyona bir başka ifadeyle gerçek değerinin altıda birine satılmıştır.
İşin daha vahimi Taşucu Belediyesi bu satışı yetkisinin sona ermesinden, tüzel kişiliğinin taşınmaz satışı yapamayacağı hükmünün Resmi Gazetede yayınlanmasının ardından yapmıştır.

Yasanın geçici 1.maddesinin 26. bendi "tüzel kişiliği kaldırılan belediyeler kendilerine ait taşınmazları satamazlar" diyor.
Bunu kanun yapıcı Taşucu belediyesi benzeri kurumların olası girişimlerini önlemek amacıyla yasaya koyuyor.
Gerçek bu kadar açıkken ve mızrak hiç bir çuvala girmezken, birileri kör göze parmağım misali "hazineden bedava aldığı araziyi, yasal yetkisinin sona ermesine rağmen gerçek değerinin de altında" satarsa ne olur?

Sorunun muhatabı olmadığım gibi cevabı da bilmiyorum.
MHP' den seçilmesine rağmen zaman içinde AK Partiye transfer olan Başkanın Belediyesini soruşturacak olan İç İşleri Bakanlığı ve ondan önce de yasa dışı satışa dur diyecek Mersin Valiliğine ve elbette Cumhuriyet Savcılarına önemli görev düşüyor.
Sonuçta dur denilecek satışın iptaliyle, arsa ya gerçek sahibi Hazine tarafından değerlendirilecek veya daha sağlıklı, rekabete açık, şeffaf biçimde Silifke Belediyesince hak ettiği değere satılacak.

Aslında Taşucu Belediyesinin şu yukarıdaki öyküsü bile Belde Belediyelerinin neden kapatılması gerektiğine ibretlik bir öyküdür.
Hem de herkesin çıkaracağı dersler adına dikkatle okumasında yarar var.