Bir tanıdığı aradım dün akşam, telefonu açtığında “Selamünaleyküm, abi iyi akşamlar”
diyerek söze başlamıştım ki..
 
Karşımdaki gülmeye başladı, “Ne o, sen de mi AKP’ li oldun?”
 
Hııı, demek ki selamünaleyküm diyen AKP’ li, merhaba diyen CHP’ li falan işte..Bu arada
MHP’ lilerin,BBP’ lilerin geneli de İslami yaşam tarzını benimsemişlerdir, selamünaleyküm
diyen AKP’li oluyor da, MHP’ li, BBP’li neden olmuyor?
 
Akp’ li olmayan Müslüman değildir anlamımı çıkıyor buradan?
 
Selâmün aleyküm,arapça kökenli selamlaşma hitabıdır. Türkçe’ mize sana selam
olsun şeklinde çevrilebilir.
 
Merhaba da selamlaşma biçimidir, size merhaba diyen birini sanırım yadırgamazsınız da
neden selamünaleyküm diyen birini yadırgarsınız, a benim nufüs kağıdının din bölümünde
Müslüman yazıp ta Müslümanlıktan nasibini almamış insanlarım..
 
Ülkeden ülkeye farklı telaffuzları olsa da evrensel olarak anlaşılır bir hitap şeklidir. Sadece
arapça konuşan topluluklar arasında değil, çoğunlukla dünyanın her yerindeki müslümanlar
tarafından kullanılır.
 
Anlaşılmayan bir şey yok sanırım, yani dünyanın tüm Müslümanlarının ortak selamlaşma
biçimidir. Bir kelime aldı bizi nereden nereye götürdü bakar mısınız?
 
“Biz de tam sonradan olma AKP’ lileri konuşuyorduk , dedi .
 
Biliyorum abim işin şakası bu da ortalık sonradan olma Müslüman kaynıyor” diye devam etti.
 
Açıkçası , haklı da..Görünen köy kılavuz istemez.Öyleleri sadece selamla da kalmaz!
 
Kimin havası çalarsa o havaya göre oynamak diye buna denir herhalde..
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Nisan 2012’de İstanbul AK Parti Gençlik Kolları
Kongresinde yaptığı tarihi konuşmasını hatırlayın.
 
“ Biz bu ülkede çok büyük çileler çektik. İsteğimiz arzumuz şu,biz milli , manevi
değerlerine bağlı, dindar bir nesilden bahsediyoruz.Dindar bir nesil yetiştirmek ,
müspet bilimlerden uzak,müspet ilimlerle yarışamayan bir gençlik anlamına gelmez.Bu
ülkede “SELAMÜNALEYKÜM” diyenler aşağılandı.Elhamdülillah, inşallah diyenler
küçümsendi, hor görüldü.Bu ülkede namaz kılanlar, mürteci diye yaftalandı.(Mürteci: Yeni
düzene karşı direnen kimse, gerici.)Bu elitler kusura bakmasınlar , biz bu ülkede varız.Bu
ülkenin sahibiyiz.Biz bu ülkenin öz çocukları öz evlatlarıyız.Biz bunun için dindar nesil
diyoruz”
 
Dilerim, Başbakan,yetiştirmek istediği dindar nesili, geçmiş yıllarda gerçekten geri, Kur’ an-
ı Kerim’ i ve İslam’ ı anlamadan sindiremeden yaşayarak, hayatı diğer insanlara zehir eden
düşüncelere sahip olanlardan yetiştirmez. Dediği gibi,Kur’ an- ı Kerim’ i ve İslamı anlamış,
müspet bilimler ile yetişen, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı, kadını ikinci sınıf
 
vatandaş olarak görmeyen,çocuklarına ve eşine değer veren insanlar olarak yetişirler.Nice
uzun yıllardır çalışılıyor olsa dahi kadını ikinci sınıf vatandaş olarak gören bir kesim hala var.
 
Aydınların, elitlerin ve medyanın sözlerini anlamak istemediğini de söyledi Başbakan.Bu
ülkede yıllarca millete zulmedildi dedi. İsteyen istediği şekilde ibadetini yaptı yapmasına da
bir başörtüsü mevzusudur gitti yıllarca.Bu ülkede asker ya da üniversite öğrencisi çocuğu
olan başörtülü anneler “Kamusal Alan” tabiri ile engellendiler yalan değil.
 
Bakın şimdi Cumhurbaşkanı eşi Bayan Gül , Çankaya Köşkünün kapısında eşiyle Hollanda
Kraliçesini karşılıyor.
 
Engellenen aslında başörtüsü değil, ifade ettiği ideoloji idi. Birilerinin mutluluğunun bedeli,
diğerlerinin mutsuzluğu ile ödendi.Şimdi sıra madalyonun diğer yüzüne geldi.
 
Haa, bu arada da bu milletin geçmişte dini görüşünden dolayı çok acı çektiğini unutup,
şimdi “ELİT” olarak adlandırdığı insanlara aynı uygulamayı reva görmez umarım.