Akdeniz Milli Eğitim Müdürlüğü ve Güneş İlköğretim Okulu, sınıf ve okul içerisinde sadece ders değil sosyal etkinliklere de ağırlık veren ‘Nilüferler’ projesinin uygulandığı sınıfımızın çocukları için bu yıl okul bitti. Okul bitmiş olsa da biri var ki onları tatil boyunca da yalnız bırakmak niyetinde değil..
Sınıfın kapısında durdum. Onlar, kendilerini ziyarete gelen büyüklerine o kadar alışkındılar ki,hemen hepsi “Hoşgeldiniz” diyerek selamladı beni.
Bir kaç adım attım sınıfın içine doğru , Suat Öğretmen ile selamlaşmamızın ardından, elinde şeker kutusu ve kolonya ile küçük kız öğrenciyi gördüm karşımda.
Farklı bir sınıf, pırıl pırıl, çiçek dolu, saksı dolu..Cıvıl cıvıl , aynı öğrencileri gibi..”Nilüfer Çiçekleri “ sınıfındaydım.Suat Öğretmenin eğitimine sevgisi, ilgisi, yüreği de eşlik etmiş .Sınıfa yansıtmış yüreğinin renklerini, duvarlarına asmış sevgisinin desenlerini..
Her biri ayrı bir dünya olan çocuklarını toplamış koltuğunun altına..
Sevgi ile güler yüzle elini taşın değil, dağın altına koyarak girdiği bu yolda , minik elleri fakat bir o kadar da kocaman yürekleri ile öğretmenlerinin yanındalar.
Herbiri ayrı ayrı , özenle işlenen cevherler gibi ,Suat Öğretmenlerinin gözünde..
Bir kıvılcım o..            Ardından, yangınlara gebe..
Taş atan, Molotof kokteyl atan çocuklar değiller artık..Elleri kalem tutuyor, gözleri ışıl ışıl bakıyor .Suat Öğretmen onların elleri , ayakları, dünyayı tanıtan rehberleri..
Her yerdeler.. Kah uçurtma şenliğinde, kah bowling salonunda..Sinemadalar, tiyatrodalar, konserdeler..Türkçe olimpiyatlarındalar..Polis abla ve ağabeylerinin yanındalar..tekne turundalar..Mersin İdman Yurdu’ nun maçındalar.Bizler için normalleşmiş , hatta sıradanlaşmış faaliyetlerin , onlar için anlamı yeniden dünyayı keşfetmek gibi..İzinler alınıyor, veliler bilinçlendiriliyor, ailelerle tek tek diyaloglar kuruluyor Suat Öğretmen tarafından.Annelerle düzenlenen kısır partileri , verilen eğitim seminerleri
Öğrencileri onun şefkatli ellerinde yarınlarını inşa ederken , o haykırıyor..Biz uğraşıyoruz , didiniyoruz, aylarca emek veriyoruz ,fakat karşı tarafta boş durmuyor, bizim yokluğumuzda yine kafaları yıkanıyor, yine ellerine taşlar, sopalar, molotoflar veriliyor, salınıyor sokaklara..Hedef önce polisler..Ondan sonra ne varsa yerle bir etmeleri isteniyor.Yalnız bırakmayalım onları , kötü niyetlilere nefes aldırmayalım, hep bizimle olsunlar, bizim onlara sahip çıktığımızı , onları anladığımızı bilsinler diye haykırıyor.
Öğrencilerimiz Mersin’i hep uzaktan izliyorlardı, Mersin’i görme, tanıma şansı buldular. Polisi kasklı haliyle görüp tanıyorlardı polisi günlük hayatın içinde görüp tanıdılar. Biz burada klasik eğitimin dışında eğitim vermeye çalışıyoruz. Ders matematik olabilir ama biz istersek müzik dinliyoruz. İstediğimiz zaman film izliyoruz. Gezilere gidiyoruz, futbol oynuyoruz, sinemaya gidiyoruz. Bundan sonra bu uygulamaları sürdürmek istiyoruz. Nilüferler Projesi, bugüne kadar yaptığımız etkinliklerin kurumsallaşması açısından önemli. Amirlerimizden istediğimiz, bizi çok bürokrasiye boğmasınlar. Çocuklarımızın okulu, insanları, devlet görevlilerini sevmesini sağlayacak sosyal etkinlikler yaptık, bunları sürdüreceğiz” diyor.
Bir sınıf yetmez daha nice sınıflarda nice öğrencilere yetişmek gerek, yetiştirmek gerek..