Dünyanın en stresli işlerinden biridir gazetecilik..
Gazetecilik, kamu vicdanın sesidir.
Gazetecilik, halkın iktidara uzanan elidir.
Gazetecilik, haksızlıkları gören gözdür.
Bugün bir tuşla erişilebildiğimiz her şeye, neredeyse uyumadan her an her saniyeye yetişmeye çalışandır gazeteci..Doğumları , düğünleri ,magazin haberlerini yazan da odur..Savaşları, çatışmaları, kavgaları, kazaları yazan da…Yürek ister, cesaret ister iki ateş arasında fotoğraf çekmek..Deprem sonrası görüntüleri ..Hatırlayın..Sizler fotoğrafları gördüğünüzde içiniz titrer, onlar çekerken, haberi yazarken ölüp ölüp dirilirler de yine de işlerini yaparlar işte..
Gazetecilerin fikir işçisi olarak haklarını düzenleyen 212 Sayılı yasanın yürürlüğe girdiği gün bugün..
Türkiye’ de 75-80 bin kişi aktif olarak gazetecilik yapıyor. Gelin görün ki bu gazetecilerin kaçta kaçı 212 sayılı yasadan faydalanabiliyor?
75-80 bin kişiden sadece 4 bini..Tabii kayıtdışı çalışanları da unutmayalım..
212 sayılı kanun 50 yıldır yürürlükte.. 4 bin kişinin neredeyse yarısından fazlasının gazete patronları ya da ulusal medyada çalışanların olduğunu düşünürsek..
Dikkat edelim..İşçi.. Fikirde üretse işçi.. Daha bir hafta önce asgari ücreti yazdık bu sütunlardan. İktidarı muhalefeti ile kendilerine 3 bin lira maaşı bir anda oylayıveren eller , sıra işçi maaşlarına geldiğinde bu kadar cömert olamadı..
Bunun bir de ötesi var.Sigorta..
 Ayrıca sigortasız ve neredeyse bedavaya çalışanı kim istemez.
Sosyal güvenceden yoksun gazeteci görevini özgürce yapamaz.İşvereni rahatsız eden bir haber yaptığında işinden olur. Fikir işçisi dendiğine de bakmayın siz, sosyal güvence onun için gerçekten önemlidir. O olmadığında ürettiği fikrin ya da haberin doğru olup olmadığına bakılmaksızın tazminat bile almadan işini kaybeder.
Patronlar..Gazete patronları..İşverenler ..
Gazeteci de olsa işçi işçidir. Bu ülkede işçilik ucuz hem de çok ucuz..
İnsan iş gücünden de , gazetecilerin fikirlerinde de asgari ücret ödeyerek ve sigorta yapmadan faydalanılan bir ülke benim ülkem..
İletişim fakültesi mezunlarının çaycılık yaptığı bir ülke benim ülkem.
Demek oluyor ki aslında bayram sadece 212 sayılı yasa ile çalışan gazetecilere ait..Geriye kalanların çoğu sigortasız , hatta kayıt dışı.. Fakat onlarda gazeteci diye anılıyor.Burada çok önemli bir mevzu söz konusu , demek ki neymiş , gazeteci olarak çalışmanın baş şartı 212 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda sigortalı olmak ya da 212 sayılı yasayı baz alan sözleşmeler ile çalışmakmış..
Bu durumda çalışan 75-80 bin kişiden sadece 4 bini 212 sayılı yasadan faydalandığına göre bu gün sadece onların günü..Kutlarız.
Test