Gazetecilerin düşüncelerini yazdıkları ya da sadece habercilik yaptıkları için işlerinden kovulduğu, tutuklandığı, görevinin başında kalanların ise gerçek anlamda gazetecilik yapamaz hale geldiği bir dönemde ’çalışan gazeteciler günü’nü kutluyoruz.
***
Bugün ülkemizde yüze yakın gazeteci tutuklu...
Daha da vahimi, ne gazetecilik meslek örgütleri, ne de Adalet Bakanlığı, kaç gazetecinin tutuklu olduğunu bile bilmiyor.
Çünkü gazeteciliğin rutin faaliyetleri; habercilik, köşe yazarlığı, kitap yayınlamak, haber kaynaklarıyla görüşmek bile, ‘suç’ kapsamına sokuluyor, meslektaşlarımız, gazetecilik mesleğini icra nedeniyle tutuklandığı halde, terörle yada başka suçlarla ilişkinlendiriliyor.
Bu durum, bir yandan, içerdeki gazeteci sayısını artırırken bir yandan da dışardaki gazetecilerin üzerinde baskı oluşturuyor, meslektaşlarımız, her an bir operasyona dahil edilmek korkusuyla mesleklerini icra etmeye çalışıyor.
***
Artık gazetecilerin, gördükleri, tanık oldukları, duydukları gerçekleri yazmaktan çekindiği bir dönemdeyiz.
Çünkü güç ve iktidar sahipleri; mesleki yaşamlarında bir eksiklik, bir hata, bir şaibe olmayan, sadece gazetecilik yapan saygın meslektaşlarımızı; yazarları, muhabirleri tutukluyor, hiçbir somut delil olmadığı halde aylarca cezaevinde tutuyor, gazeteciliğin en temel pratiklerini terörle ilişkilendiriyor ve böylece gazetecilerin mesleki yaşam alanlarını yani demokrasiyi ve basın özgürlüğünü, dolaylı yoldan kısıtlıyor, daraltıyor.
Basın özgürlüğüne ve demokrasiye vurulan bu kelepçe, maalesef hasbelkader gazete patronu olmuş sermaye sahiplerince de ayrıca daraltılıyor.
***
Gün geçmiyor ki, bir yazar, bir muhabir, bir editör, bir haber sunucusu, bir yapımcı; keyfi nedenlerle ya da güç odaklarınının isteği doğrultusunda işten çıkarılmasın...
Tüm bunların yanı sıra, ister yaygın medyada, ister bizler gibi yerel medyada çalışıyor olsun; her gazeteci, ekonomik zorluklar ve güvencesizlik baskısını aynı şiddette hissediyor.
Sendikal örgütlülüğü dağıtılmış, mesleki dayanışması neredeyse sıfıra indirilmiş, örgütsüz bırakılmış gazetecilerin ücretleri, sosyal hakları, iş güvenceleri tamamen yayın sahiplerinin insafına bırakılmış durumda.
İşte 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü bu genel manzara eşliğinde kutluyoruz.
***
Gazeteciler tutuklanma ve işten atılma baskısı altında, gazeteciler sendikasız, gazeteciler örgütsüz, gazeteciler iş güvencesiz, gazeteciler ekonomik zorluklar içinde...
Gazetecilik mesleğinin tam olarak yapılması, basının gerçekten özgür olması için; ülkenin demokratikleşmesi, yargının bağımsızlaşması ne kadar zorunluysa, gazetecilerin başta sendikal örgütlenme olmak üzere örgütlenmeleri, iş güvencesine kavuşmaları ve ekonomik olarak güçlenmeleri de o derece zorunludur.
***
Bu şartların yerine gelmesi için biz gazeteciler olarak mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu süreçte, demokrasiden, basın özgürlüğünden yana olan herkesin desteğini de görmek arzumuzdur.
Test