MERSİN (İHA) – Uzman Dr. Aynur Adıgüzel, günümüzde kalıcı kıl kaybı oluşturma başarısı dolayısıyla lazer epilasyonun daha çok tercih edildiğini ancak dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Adıgüzel, “Lazer epilasyon doktor kontrolünde yapılması gereken bir uygulamadır. Uzman olmayan kişilerce yapılan uygulamalar sonrasından yanık, kalıcı iz ve lekeler gelişebilir” dedi. Vücuttaki istenmeyen tüylerden kurtulmak için en gelişmiş ve en etkili çözüm olan lazer epilasyon uygulayıcısı olan Özel Mersin Ortadoğu Hastanesinde görevli Uz. Dr. Aynur Adıgüzel, lazer epilasyon yaptırırken dikkatli olunması konusunda uyarılarda bulundu. “Saçlı deri, kaş, kirpik gibi en çok göze çarpan bölgedeki kılların normal ve yeterli olması kişinin psikolojik, sosyal ve seksüel durumu açısından önemlidir” diyen Adıgüzel, “Bununla birlikte bir bölgedeki kıl dağılımı ve yapısının normalden fazla olması da kişinin psikolojik durumunu etkileyerek sosyal iletişimini bozabilmektedir. İstenmeyen kılların başlıca nedenleri; hirsutiz ve hipertrikozdur. Hirsutizm, bayanlarda yüz ve gövdede erişkin erkeklerdekine benzer şekilde kıllarda artış olmasıdır. Hipertrikoz ise vücudun herhangi bir alanında kıl yoğunluğunun artmasıdır. Hirsutizm ve hipertrikoz olmasa bile istenmeyen kılların uzaklaştırılması düşüncesi, güzelleşmek isteyen bayanları binlerce yıldır çeşitli arayışlara yöneltmiştir” diye konuştu. “Lazer epilasyon öncesi detaylı bilgiler alınmalı” İstenmeyen kılların uzaklaştırılması için çeşitli tedavi yöntemleri bulunduğunu dile getiren Adıgüzel, bunları hormonal tedaviler, cımbız, ağda ve tıraşlama gibi fiziksel yöntemler, elektroepilasyon (iğneli epilasyon) ve lazer epilasyon olarak sıraladı. Günümüzde kalıcı kıl kaybı oluşturma başarısı dolayısıyla lazer epilasyonun daha çok tercih edildiğini kaydeden Adıgüzel, ilk kez 1996 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayı ile lazer sistemlerinin epilasyon amaçlı kullanılmaya başlandığını anlattı. Lazer epilasyon uygulamasından önce detaylı bilgilerin alınmasının ve kişilerin bilgilendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Adıgüzel, “Aktif deri enfeksiyonu, yakın zamanda güneşlenmeyle bronzlaşma olan kişilere lazer epilasyon uygulaması, deri rengi normale dönene kadar ertelenmelidir. Hormonal bozukluğu olanlar ve minoksidil kullananlarda lazer epilasyonun başarısının düşük olacağı bilinmektedir. Lazer epilasyonunda kalıcı kıl kaybı oluşması kıl rengi, deri rengi, uygulama bölgesi ve kişisel özelliklere bağlıdır. Genellikle aşırı kıllanmada belirgin olarak kıl azalması 1-3 ay aralıklarla yapılan 5-7 lazer epilasyon seansından sonra elde edilir. Lazer epilasyondan sonra kıl sayısında azalma, kıllarda incelme, kıl renginde açılma ve kıl büyüme hızında yavaşlama olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Lazer epilasyon doktor kontrolünde yapılması gereken bir uygulamadır” Lazer epilasyonda sıklıkla Alexandrite lazer, Diode lazer ve Nd:YAG lazer gibi lazer sistemlerinin kullanıldığı bilgisini veren Adıgüzel, şöyle devam etti: “Değişik sistemler kullanılmasına karşın uygulama protokolleri çoğunda benzerlik göstermektedir. Uygulama bölgesinde kıllar kısaltılmalı ve deri yüzeyinde krem, makyaj ve bitkisel yağlar varsa temizlenmelidir. Kıl köklerinin aynı yaşta olası için lazer epilasyon uygulamasından en az 3 hafta önce ağda ve cımbızlama gibi kılları köklerinden ayıran bir uygulamanın yapılmamış olması gerekir. Lazer epilasyon uygulaması sonrasında ciltte kızarıklık ve yanma hissi gelişebilmektedir. Lazer epilasyondan hemen sonra buz uygulamak kızarıklığı azaltmaktadır. Uygulama sonrası bir hafta süre ile direkt güneş ışığından kaçınılmalı ve yüksek faktörlü güneş koruyucuları kullanılmalıdır. Hasarlanan kıl kökünde uygulamadan sonra 10-15 gün içerisinde dökülme olur. Lazer epilasyon doktor kontrolünde yapılması gereken bir uygulamadır. Uzman olmayan kişilerce yapılan uygulamalar sonrasından yanık, kalıcı iz ve lekeler gelişebilir.”