Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, terörle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

"İran, PJAK'a karşı şiddetli savaş gösteriyordu. Ondan sonra bu savaşın olmadığı ortaya çıktı. Şimdi de Şemdinli'deki olayları Kuzey Irak'tan değil İrantarafından sızan teröristlerin gerçekleştirdiği görülüyor."

"Geçmişte bunlar olmamıştı. MİT ile İran arasında bilgi paylaşımı vardı. Bu paylaşımda PKK ile mücadele konusunda işbirliğine gidilmişti.

''İran BENİ SUKUT-U HAYALE UĞRATTI"'

Suriye'de meseleye insan hakları açısından baktık. İnsanlar kandil gecesinde bile hunharca katlediliyordu. Kendi halkına karşı şiddeti tasvip etmedik. Biliyoruz ki İran Suriye'yi destekliyor. Yönetim olarak Esed'in yaptıklarını görmezden geliyor. 20 bin katledilmiş insan onların gözünde adeta bir suçlu.

İran'ın açık desteğini görünce sukut-u hayale uğradım. Adında İslam olan bir Cumhuriyet'in, Müslümanların, hedef gözetmeksizin çocukları, kadınları öldürmesi vahşetine sessiz kalmasını kabullenemiyorum. "Bu katliama neden sessiz kalıyorsun adeta destekliyorsun. Bu nasıl İslam Cumhuriyet'i" gibi ifade sarf ettim.

İran'ı eleştirdim. Onlardan da bana yönelik bir iki cılız eleştiri geldi. Önemli olan İslam ise dünyanın neresinde bir vahşet varsa, sahip çıkmak bir tarafa bunun kınanması lazım.

''SALİHİ'NİN SÖYLEDİKLERİ ÇOK YANLIŞ"

Bir mezhepsel yaklaşım, tarafgirlik ya da Suriye'nin kendisi açısından stratejik öneme sahip olması temel kabul edilerek Esed'in binlerce insanı öldürülmesine İran'ın sesiz kalmasını yakıştıramadım. Aradan 6-7 ay geçti. İran desteğini açıkça sürdürüyor. Esed'in zor durumda olduğunu bile bile. İşin içerisine başka argümanlar da katmaya başladı. Türkiye ile İran arasındaki ilişkilere zarar verebilecek bir boyutu gösteriyor. Salihi geldi. Kendisi iyi bir diplomat. "Siz bizim Ayetullah'ın, Ahmedinecad'ın, Başbakan'ın söylediklerine bakın gerisine bakmayın" diyor. Bu çok yanlış bir şey. Onlar istediğini söyleyecekler? Böyle şey olur mu? Ama Ahmedinecad'ın Suriye'ye gittiğini görmedik. Desteğini rejimini korunmasına yönelik olmak üzere Esed'den yana kullanıyor. Başbakan ve Dışişleri Bakanımızın İran'ı eleştiren yorumlarına katılıyorum.

''ŞEMDİNLİ'YE İran ÜZERİNDEN GELMİŞLER''

O tarihlerde İran, PJAK'a karşı şiddetli savaş gösteriyordu. Ondan sonra bu savaşın olmadığı ortaya çıktı.PJAK elemanlarının başka yerlere gönderildiği değerlendirildi. Bunları MİT başkanı değerlendirebilirse değerlendirir. Şimdi de Şemdinli'deki olayların Kuzey Irak'tan değil İran tarafından sızan teröristlerin gerçekleştirdiği görülüyor. Geçmişte bunlar olmamıştı. MİT ile İran arasında bilgi paylaşımı vardı.

Bu bilgi paylaşımında da PKK ile mücadele konusunda işbirliğine gidilmişti. Komisyon kurulmuştu. Toplanmadı? Rahatsız edici durumlar derken; sadece Suriye rejimini tutmasının yanında Türkiye'yi rahatsız edecek bir takım olayların duyuluyor olmasıdır. İlgililer ile konuşulur, bu konuda rahatsızlık varsa iletilir. Biz devlet olarak muhatap oluruz. Ben onların Dışişleri Bakanlarının Türkiye ziyaretini önemsiyorum. Önemli konular görüşülmüştür. 25 bin kişinin hayatını kaybettiği olaya seyirci kalmak talihsizlik olur. Eminim bunu yapmayacaklardır.

Editör: Barış Köksal