Mersin’in merkez Mezitli ilçesinde yer alan ve sütunlu caddesi, höyüğü, antik limanı, su kemerleri, hamamı ve akropolleri ile dünya tarihi miraslarından birini oluşturan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde, 1999 yılında başlayan kazı çalışmalarının bu yıl 21’incisi gerçekleştirildi. Tarihi M.Ö. 1500 yılına uzanan Soli Pompeiopolis Antik Kenti’nde bu yılki kazılar 8 Temmuz’da başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı başkanlığında sürdürülen kazılar sona erdi. Kazılar, bu yıl sadece sütunlu caddede 12 kişilik ekiple gerçekleştirildi. Kazı çalışmasıyla ilgili İHA muhabirine konuşan Prof. Dr. Remzi Yağcı, bu yıl kazılara 12 kişilik ekiple, 8 Temmuz'da başladıklarını söyledi. Kazı çalışmasını bu yıl sütunlu cadde de gerçekleştirdiklerini kaydeden Yağcı, "Kazılar BCD 36 plan karelerinde sürdürülmüştür. Kazıların amacı, 6 plan karelerinde geçen yıllarda çalışılan bitişik plan karelerde dağınık halde bulunan farklı anıtsal mimari parçaların, örneğin decumanusa bağlanan olası bir kapı giriş yapısına ait friz, tabernakel gibi üst yapı, yer karosu, mozaik, taş taban ya da altındaki taş taban dolgusu ve benzeri alt yapı ögelerini açığa çıkarmak, 2017 ve 2018 yıllarında bulunan önemli heykeltraşlık eserlerinin çevreye dağılmış baş ve kaide gibi eksik parçalarının varlığı araştırıldı. Bu amaca yönelik çalışmalar, doğu-batı doğrultusunda uzanan ana cadde kuzeye doğru 2020 kazı sezonunda da sürdürülecektir" diye konuştu. "Döküntü toprak içinde kondüsyonu düşük, okunmayan sikkeler bulunmuştur" Yapılan çalışmalarda değinilen mimari yada heykeltraş ögelerine rastlanmadığını kaydeden Yağcı, "Ancak bu plan karelerde temizlik çalışmaları sırasında döküntü halinde rastlanan parçalanmış halde bulunan döküntü taş bloklar kaldırılmıştır. Zaman zaman döküntü toprak içinde kondüsyonu düşük, okunamayan sikkeler bulunmuştur. Soli Pompeiopolis’te 2109 sezonunda önemli diğer bir ekip çalışması da kazı evi depolarında gerçekleştirilmiştir. Özellikle Arkaik ve Hitit İmparatorluk dönemi seramik ve mimari terra cotta buluntuları yayın için gözden geçirilmiş, belgelemelerin de eksikler tamamlanmış, depoda diğer etüdlük eserlerin daha sağlıklı ve düzenli korunması için önlemler alınmıştır" dedi. Arkeolojik açıdan Kilikya tarihinin önemli hazinelerinden biri olan antik kentte, bugüne kadar yapılan kazılarda 3 bin 500 yıl öncesine ait yüzlerce eser bulunarak, muhafaza altına alınmıştı. Liman, sütunlu cadde, Roma hamamı, kent duvarları, tiyatro, Roma villası, nekropol su kemeri gibi yapılar ortaya çıkarılmıştı. Roma imparatoru ya da üst düzey yöneticilerinin büstlerini taşıdığı sütunlu caddede, 'sağlık tanrısı' Asklepios ve 'tanrıçası' Hygeiea, 'tanrıların kralı' Zeus, 'adalet tanrıçası' Nemesis, 'bereket tanrıçası' Demeter, 'şarap tanrısı' Dionysos gibi yapılar bulunmuştu. Sütunlu caddenin güney ucundaki milattan önce 2'nci ve 3'üncü yüzyıllara ait 14 sütun ayağa kaldırılırken, caddede tarihe tanıklı eden 47 sütun böylelikle ayağa kaldırılmış oldu. Höyükte ise antik çağda ölünün öbür dünyada kullanılması inancıyla bırakılmış olan, mezar hediyesi gibi işlevleri bulunan kandiller, Bizans dönemi baskı mühürleri, tabak ve kaseler ele geçirilmişti.