Korona virüsle mücadele kapsamında sağlık çalışanları ile sosyal izolasyon nedeniyle evinde kalan vatandaşların stres ve kaygılarını en aza indirebilmek amacıyla Ankara’da “Psikososyal Destek Birimi” kuruldu. Uzman psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve çocuk gelişim uzmanlarının bulunduğu merkezde süreçten etkilenen vatandaşlara çağrılar üzerinden destek veriliyor. Pandemi durumlarında bireyin tıbbi müdahalesinin yanında ruhsal ve sosyal iyilik halinin korunması da büyük önem taşıyor. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve bağlı kuruluşlar tarafından oluşturulan “Psikososyal Destek Hattı” vatandaşlara çağrılar üzerinden destek sunuyor. Salgın sürecinin daha sağlıklı atlatılmasının hedeflendiği birimlerde; sosyal mesafe ya da karantinanın oluşturduğu yalnızlık hissi, geleceğe yönelik umutsuzluk, sevdiklerine hastalık bulaştırmaya dair kaygı ve olumsuz düşüncelere odaklanma gibi sıkıntı yaşayan vatandaşlara psikolojik ve sosyal destek hizmeti veriliyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Ankara İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Ruh Sağlığı Birimi Şube Müdürü Derya Aksu Bayram, Covid-19 salgınına karşı bireylerin ve ailenin tıbbi tedavilerinin yanı sıra hem ruhsal yönden hem de sosyal yönden tam bir iyilik halini sürdürebilme ile insanların sosyal yönü ile ruhsal yönünü güçlendirmek amacıyla psikososyal destek birimlerinin oluşturulduğunu kaydetti. Ankara’da 6 birim hizmet veriyor Ankara’da şu anda 6 merkezde sosyal hizmet birimlerinin oluşturulduğunu belirten Bayram, “Bu birimlerimizde çocuk gelişim uzmanlarımız, sosyal çalışmacılarımız ve psikologlarımız görev almaktadır. Aynı zamanda da hastanelerimizde de, pandemi hastanelerimizde psikososyal destek birimlerimiz oluşmuştur. Bu birimlerimizde de aynı zamanda psikiyatristlerimiz de görev almaktadır. Bu merkezlerimizin telefon numaraları var. Vatandaşlar hafta içi mesai saatleri içinde telefon numaraları ile ulaşabiliyorlar. Kişilere stresle başa çıkma, öfke kontrolü, kaygı bozukluğu durumunda nasıl yol izlemeleri gerektiği hakkında telefonla danışmanlık hizmeti verilmektedir” dedi. Bayram, salgın dönemlerinde endişe, kaygı gibi durumların ortaya çıkabileceğini belirterek, altta yatan ruhsal bir rahatsızlığın da bu durumu tetikleyebildiğine dikkat çekti. Bu dönemde kaygı bozuklukları ve depresyon belirtileri sık görünüyor Salgın dolayısıyla kişilerin içinde bulundukları durumlarla ilgili bilgi veren Psikolog Zeynep Semiz, “Bu dönemde en çok karşılaştığımız problemler; kaygı bozuklukları, depresyon belirtileri ve panik bozukluklar. Genellikle bu yönde şikayetlerle arıyorlar. Daha önce panik bozukluk geçirmiş olanlar varsa bu dönemde bununla ilgili belirtiler epey ortaya çıkmış oluyor. Depresyon belirtilerini yine çok sıklıkla gözlemliyoruz. Uyku problemleri yine en sık karşılaştığımız problemler arasında. Uykuya dalamama, uykuyu sürdürememe ya da fazla uyuma, uyku düzeninin ve uyku hijyeninin bozulması gibi problemler gözlemliyoruz. Yeme bozuklukları yine. İştahın çok artması, iştahım kesilmesi sık gördüğümüz problemler arasında. Bunlarla beraber baş, boyun, bel, sırt ağrıları, mide rahatsızlıkları gibi problemleri de yine sıklıkla duyuyoruz” diye konuştu. “Telkinlerimizi telefonda yapmaya çalışıyoruz” Semiz, arayan danışanların takibini ve gerekli yönlendirmeleri yaptıklarını belirterek, “İlk müdahale yapıldıktan sonra telefonda düzenli görüşmelerimiz devam ediyor. Evin içinde ne yapabilirler, evde kaldıkları süre içerisinde bununla nasıl mücadele edebilirler kişisel baş etme mekanizmalarını nasıl güçlendirebilirler, psikolojik dayanıklılarını nasıl arttırabilirler? Bu yönden de telkinlerimizi telefonda yapmaya çalışıyoruz” dedi. Şu an hizmetin çok yeni olduğunu ve bulundukları birimde günde ortalama 10 çağrı aldıklarını belirten Semiz, danışanların evde çocuk ya da her gün işe gitmesi gereken bir aile üyesi olması durumunda daha fazla endişe ettiklerini kaydetti. “Verdikleri tepkilerin normal olduğunun bilincinde olsunlar” Vatandaşlara uyarılarda bulunan Semiz, “Şu anda çok anormal bir süreçten geçiyoruz ve anormal sürece verdikleri bütün tepkiler, normal tepkiler aslında. Verdikleri tepkilerin normal olduğunun bilincinde olsunlar. Herkes bu durumu yaşıyor, yalnız değiller. Başvuran danışanlarımızın hemen hemen hepsi aynı problemlerle başvuruyor. Bu bir süreç, geçecek. Aslında bu anormal süreçte verdiğimiz normal tepkilerin bizi süreçten koruyan, sürecin kötü etkilerinden koruyan da olumlu bir yanı da var. Mesela sık el yıkamak şu anda çok anormal bir tepki gibi görülse de aslında bizi virüsten koruyor. Bu anormal tepkilerin koruyucu etkileri olduğuna inansınlar. Uykularına çok dikkat etsinler. Bağışıklığımızı güçlendirmek için yememize içmemize dikkat etmemiz ve bol su içmemiz gerekiyor. Panik, virüs kadar tehlikeli. Yanlış bilgi, virüs kadar tehlikeli. Doğru bilgi kaynaklarına yönelsinler. Bakanlık dışında kalan bilgilere çok fazla kulak asmamak gerekiyor. Psikolojik anlamda da kendi başlarına baş etmekte sıkıntı yaşıyorlarsa hatlarımız 81 ilde eş zamanlı olarak hizmet veriyor. Bizleri arayıp yardım isteyebilirler” ifadelerini kullandı.