Korkmazyürek, 2020-2021 eğitim-öğretim yılı beklentileri, üniversitede olan yenilikler ve tercih yapmak isteyen öğrencilerle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. 14 Ağustos'a kadar öğrencilerin üniversite tercihlerini yapabileceklerini söyleyen Korkmazyürek, kendilerinin de öğrenci adaylarını bilgilendirmek için bir çağrı merkezi oluşturduklarını söyledi. Merkezde 10 kişinin öğrenci adaylarını ve ailelerini bilgilendirdiğini kaydeden Korkmazyürek, "Aynı zamanda telefonla ve web sitemiz üzerinden aday öğrenciler akıllarına gelebilecek her türlü soruya cevap bulabiliyor. Öğrencilerimiz geçen senenin puanlarını da dikkate alacaklardır. Çünkü geçen senenin taban puanları onların tercih ettikleri bölüme girme şanslarını önceden kıymetlendirebilecekleri bir değer olarak karşımıza çıkıyor. Tabi bu mutlak değil, sapmalar olabilir. Benim tahminim taban puanı bu sene biraz yükselecektir. Öğrencilerimiz mutlaka bir tercih yapsınlar. İstedikleri bölüme belki giremeyebilirler ancak ben yeterli puan alamadım çalışayım seneye tekrar gireyim derlerse işleri biraz daha zor. Çünkü bunun gerçekleşme yüzdesi çok düşüktür. Çünkü seneye de yeni jenerasyon sınava giriyor. Evet gerçekten öz disiplini gösterebilen öğrenciler gerçekten gelecek sene yüksek puan alabilirler. Ben bir sene kaybetmemelerini öneririm. Çünkü yatay geçiş imkanları var. Meslek yüksek okulunu tercih edecek öğrencilerimiz için dikey geçiş imkanları vardır. Yani yollar açık" diye konuştu. "Bursluluk oranı yüzde 15'e çıktı" Burs konusunda da bilgi veren Korkmazyürek, “Bu sene YÖK bursluluk oranını yüzde 10’den yüzde 15’e çıkardı. Bütün bölümlerimizde kontejyanın yüzde 15’i kadar öğrenciler burslu. Yani 10 öğrenci kontejyanı varsa, 2 öğrenci tam burslu okuyacaktık. Eskiden bu bir öğrenciydi. Bu anlamda yüzde 50 bursluluk oranı arttı. Bu bursluluk lisans ve ön lisansta değil yüksek lisans ile doktorada da uygulanıyor. Bizim zaten ortalamaya çektiğimizde yüzde 35’e yakın tam burslu okutuyorduk. Şimdi bu yüzde 50’ye yaklaşıyor. Yani bu üniversitede gördüğünüz 2 öğrenciden biri tanesinin burslu okuyacağı anlamına geliyor. Bundan da çok mutluyuz” şeklinde konuştu. Bu sene akademik teşkilatta bazı değişikliklerin yapıldığını kaydeden Korkmazyürek, “Sağlık bilimleri yüksekokulumuz, fakülteye dönüştürüldü. Dolayısıyla bizim bu sene sağlık bölümlerine girecek öğrencilerimiz fakülteye girmiş olacaklar ve fakülteden mezun olmuş olacaklar. Bu sene sağlık bilimleri fakültemizde yeni bir bölüm de açtık. Bu da fizyoterapi ve rehabilitasyon. Tabi bu çok revaçta olan bir bölüm. Bu sene 35 bölümümüzde öğrenciler okuyacak. Özellikle sağlıkla ilgili bir alana girmeyi düşünen öğrencilerimiz mutlaka bizim okulumuzda bir bölüm mevcut” ifadelerini kullandı. "Uzaktan eğitim öğrencilerin derslere ilgisini artırdı" Yeni eğitim-öğretim yılıyla ilgili de konuşan Korkmazyürek, “Pandemi bizi ikinci dönemin ortasında vurdu. Hızlı bir şekilde kendimizi yeni duruma hemen uyarladık. Bütün sistemlerimizi yeni duruma uygun hale getirdik. Yeni sistemin temelinde uzaktan öğrenim var. Bilgi işlem alt yapımızı, hocalarımızı ve öğrencilerimizi bu konuda hazırladık. Öğrencilerimiz toplam 1 milyona yakın uzaktan erişim sağlayarak derslerini tamamladılar. Bu kapsamda öncelikle derslerin müfredatını tamamlayacak şekilde dersleri biz internet ortamına yükledik. Bunun yanında hocalarımız online dersler verdiler. Şunu çok net gördük. Öğrenci uzaktan eğitim yapılması şartı ile karşı karşıya kaldığında evde bir başına. Yüz yüze eğitimde hocasını sıkıştırmadığı, sormadığı kadar bu dönemde sordu. Hocasının peşine düştü. Bunu anlayamadım, bunu yeniden açıklar mısın diye. Çünkü iş başa düştü ve öğrenci bunu fark etti. Bir anda öğrencilerin derslere ilgisi arttı. Bu sevindirici bir durum. Bizim bu ivmeyi düşürmeden, azaltmadan devam ettirmemiz gerekiyor” dedi. "Her karara hazırız" Daha henüz okulların açılıp, açılmayacağının belli olmadığının altını çizen Korkmazyürek, “Şu anki süreç en azından güz döneminin yine uzaktan yapılma ihtimalini artırıyor. Ancak biz üniversite olarak ister uzaktan olsun ister yüz yüze olsun hepsine hazırız. Hatta kısmi yüz yüze eğitime de hazırız. Dolayısıyla sınıf mevcutlarını ikiye bölerek, programlarda ona göre değişiklikler yaparak, bir dersi gerekirse bölünmüş sınıfa 2 kere tekrar ederek, tabi hijyen kurallarına uymak kaydıyla, sosyal mesafe ve maske kullanımına özen göstererek dersleri yapabiliriz. Onun için gerekli tedbirlerimizi almış durumdayız. Normalde 7 Eylül’de başlayacaktık eğitim öğretime. Ancak kesin kayıt dönemi 4 Eylül’e uzatıldığı için biz de okulun başlangıç tarihini 21 Eylül’e çekmek durumunda kaldık. 21 Eylül’le kadar da salgının nasıl gelişeceğini de göreceğiz. Dolayısıyla devletimiz nasıl bir karar alırsa biz ona hemen uyum sağlayacak ve etkili bir şekilde eğitim, öğretimin yeni dönemine girebiliriz” diye konuştu.