Büyükşehir Belediyesi’nin 5-6 Ekim’de Adnan Menderes Bulvarı Fenerbahçe Meydanında gerçekleştirdiği PatiFest, iki gün boyunca hayvanseverleri bir araya getirerek, renkli görüntülere sahne oldu. Vatandaşlara dolu dolu iki gün yaşatan festivalde, 13 etkinlik, 15 performans gösterisi, 7 söyleşi, 2 konserin yanı sıra 3 caymaz yarışması, sahibine en çok benzeyen pet yarışması ve Pop-Up yarışmalarından oluşan toplam 42 aktivite gerçekleştirildi. Ayrıca, festival alanında açılan 21 stantta yapılan farkındalık çalışmalarının yanında sokak hayvanları yararına satışlar yapıldı. Çeşitli cinslerde köpek ve kedinin yer aldığı PatiFest’te, arama ve kurtarma köpeklerinin eğitmenleriyle yaptıkları gösteriler de ilgiyle izlendi. Festivalde çocuklar için kedi evi, kuş yuvası, pet figürlü pet çanta boyama atölyeleri yapıldı. Hayvan sahiplendirmeyle ilgili bilgilendirme çalışmalarının yanında hayvanların beslenmesi, hastalıkları, birlikte yaşama ve Türkiye’deki hukuksal haklarıyla ilgili birçok söyleşi gerçekleşti. Jonglör, Jason ve Mithril ve çeşitli dans gösterileriyle dopdolu geçen performans gösterileri de vatandaşlara keyifli anlar yaşatırken, program aralarında yapılan Pop-Up yarışmalar vatandaşlara çeşitli hediyeler kazandırdı. Öte yandan, Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri Dairesi standında sokak hayvanları için ücretsiz mama, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi standında ise mama kabı dağıtıldı. “Birlikte daha güzel bir dünyada yaşarız” Mersin’in ilk hayvan festivali PatiFest’in koordinasyonunda görev alan Büyükşehir Belediyesi Kaşlı Geçici Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi Veteriner Hekimi İsmet Oğulcan Karakuş, PatiFest’in amacını anlattı. Çocuklarda, henüz küçük yaşlarda canlılarla ilgili bir bilinç oluşturulması gerektiğini belirten Karakuş, “Dünyada sadece bizler yaşamıyoruz. Dünyayı paylaştığımız canlılar var. Biraz daha farkındalık oluşturmak amacıyla bir festival düzenledik. Amacımız, dünyada onların da varlığını insanlara göstermek, kabullendirmek, onlarla birlikte daha kolay yaşayabilmeyi sağlamak. Ailelere bu noktada büyük iş düşüyor. Çocuklarını gerçekten vicdanlı ve merhametli yetiştirsinler. Dünyada sadece bizim yaşam hakkımız olmadığını, ağaçların, bitkilerin ve hayvanların da bir yaşam hakkı olduğunu çocuklarına öğretirlerse, gelecek nesillerle birlikte daha güzel bir dünyada yaşarız” dedi.