Bolu’da, ilk 5 ay içinde 281 kene tutulması vakasıyla karşılaşıldığını ve 11 hastanın kanının KKKA hastalığı şüphesiyle Ankara’ya gönderildiğini söyleyen Dr. Pınar Turan, henüz pozitif bir sonuçla karşılaşılmadığını belirtti. Bolu’da, yaz aylarıyla birlikte havaların ısınmasını fırsat bilen piknikçilerin ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların sıkça karşılaştığı kene tutulmasıyla ilgili, Ocak ayı itibariyle il genelinde 281 kene tutulması yaşandı. Kene tutulması yaşayan vatandaşlar sağlık kuruluşlarında yapılan müdahalelerinin ardından 11 kişinin kanında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesi görülerek kanları analiz için Ankara’ya gönderildi. Ankara’ya gönderilen kan örneklerinden şuana kadar pozitif bir sonuçla karşılaşılmadı. “Hayvanların kanı ve sıvılarına çıplak elle dokunulmamalı” Kene tutulmasıyla ilgili Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne rastlandığında ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğunu söyleyen İzzet Baysal Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzman Hekimi Dr. Pınar Turan, alınması gereken önlemlerle ilgili, “Hasta insanlarla ve hayvanlarla temasta bazı önlemlere dikkat etmek gerekiyor. Keneler öncelikle çıplak elle ezilmemesi gerekiyor. Mutlaka bez, eldiven, poşet veya cımbızla uzaklaştırılmalı o bölgeden. Hayvanlarda bu hastalık belirti yapmadığı için hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla da çıplak elle temas edilmemesi gerekiyor. İnsanlarda yine bu şüpheyle hastaneye yatırdığımız hastalara eldiven, önlük ve maske gibi önlemler alarak yaklaşmalıyız. Hastalık genelde kene tutulmasından sonra 10 gün içinde ateş, başağrısı, yaygın vücut ağrısı, bulantı, kusma, ishal, cilt kanamaları yada vücudun herhangi bir yerinden diş eti, burun kanaması, mide ve bağırsak kanaması olabilir. 10 gün içinde bu tür şikayetler olursa mutlaka hastaneye başvurulması gerekiyor” dedi. “Kene ne kadar sürede çıkarılırsa hastalık görülme riski o kadar azalıyor” Dr. Turan, riskli alanlara gidildiğinde ve geri dönüldüğünde yapılması gerekenleri açıklayarak, “Tarla, bağ, bahçe ve pikniğe gittiğimiz zaman yere bir örtü serilip onun üzerine oturulmalı. Mümkün olduğunca açık renk ve kapalı kıyafetler giyilmeli. Pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı. Kene gördüğümüz zaman çıplak elle kesinlikle müdahale edilmemeli. Hayvanlar belli aralıklarla uygun dozlarda ilaçlanabilir. Barınaklardaki çatlakların onarılması ve badana yapılması gerekiyor. Riskli alanlardan dönüldüğünde kendimiz ve çocuklarımızın vücudunu ve elbiselerini kene açısından kontrol etmemiz gerekiyor. Kene ne kadar sürede çıkarılırsa hastalığın görülme ihtimali o kadar azalıyor. Bu nedenle kendimiz bir cımbız, eldiven yada poşet yardımıyla keneyi tutarak çıkarabiliriz. Ama çıkaramadığımız durumlarda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmamız gerekiyor. Yine bu kene tutulmasıyla karşılaşan kişilerin 10 gün boyunca bu hastalık belirtileri açısından kendilerini takip edip, ateş, başağrısı, yaygın vücut ağrısı, bulantı, kusma gelişirse sağlık kurumuna başvurmalarını öneriyorum” ifadelerini kullandı. Turan, kene tutulmasıyla karşılaşan kişilerin kendi imkanlarıyla keneleri çıkardıklarında ise “Kene çıkarıldığında hastaneye getirilmesine gerek yok. Bir çamaşır suyu içine atarak öldürüp atabilirler. Daha sonra o bölgenin de su ve sabunla yıkanması gerekiyor” dedi.