Mersin, yüzde 48’i kızılçam olmak üzere 835 bin 534 hektar orman alanına sahip. Ormanları özellikle yangınlara karşı korumak için büyük mücadele veren Mersin Orman Bölge Müdürlüğü, yüzde 76’sı haziran-ekim arasındaki 5 aylık periyotta çıkan orman yangınlarına karşı 24 saat çalışma yürütüyor. “Orman yangınlarıyla mücadelemiz yıl boyu kesintisiz devam ediyor” Mersin Orman Bölge Müdürlüğü, orman yangınlarının termal kameralarla izlendiği, sahadaki tüm araçların takibinin yapıldığı Yangın Harekat Merkezinin kapılarını İHA’ya açtı. Mersin Orman Bölge Müdürü Kenan Akduman, burada orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarını anlattı. Akdeniz iklim kuşağında mevsim şartları itibariyle orman yangınlarının maalesef kaçınılmaz olduğunu belirten Akduman, Mersin Orman Bölge Müdürlüğünün çok önemli bir deneyim ve birikime sahip olduğunu söyledi. Orman yangınlarıyla mücadelelerinin yıl boyu kesintisiz devam ettiğini vurgulayan Akduman, verdikleri eğitimlerle hem kendi ekipleriyle hem de toplumun tüm kesimleriyle beraber bu mücadeleyi yürütmeye çalıştıklarını ifade ederek, “Bunu da iyi yaptığımızı düşünüyoruz. Mersin’deki vatandaşlarımızın bu konudaki duyarlılığından çok memnunuz” dedi. “Orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı” Mersin’de orman yangınlarına ilişkin bazı acı tecrübeler yaşandığını anımsatan Akduman, “Özellikle 2008 yılında Gülnar’da, tarihin en büyük yangınlarından biri yaşandı. İnsanlarımız vefat etti, evler, tarlalar yandı. Maalesef afet diyebileceğimiz boyutlara ulaşabiliyor orman yangınları. Orman yangınlarını engellemek bizim elimizde. Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 90’ı maalesef insan kaynaklı. İhmalden, dikkatsizlikten kaynaklı yangınlar. Ama mevcut iklim şartlarını yakaladığında, örneğin nispi nem çok düştüğünde, sıcaklık arttığında, kurutucu rüzgarlar dediğimiz kuzey rüzgarları estiğinde orman yangınları çıkabiliyor, büyüyor” diye konuştu. “Bu yıl bugüne kadar 31 yangında 40 hektar orman alanımız yandı” Bu yıl Ramazan Bayramı öncesinde riskli hava eylemleriyle karşılaştıklarını ve bir miktar orman alanının yandığını dile getiren Akduman, “Ancak, geçmiş yıllarla kıyasladığımızda gerek çıkan yangın adedi gerek yanan alan itibariyle nispeten iyi durumdayız. Geçen yıl toplam 90 orman yangını çıktı ve 360 hektar alan yandı. Bu yıl ise ağustos ayının ortasına yaklaştık ve bugüne kadar 31 yangında 40 hektar orman alanımız yandı. Bu alanların birçoğu da bozuk alanlar. Biz buraların tekrar ormana kazandırılması çalışmalarımızı da yıl boyu sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. “Mersin için en riskli aylar ağustos ve eylül” Yılın her ayında orman yangını çıktığına, ancak en riskli ayların yeni başladığına dikkat çeken Akduman, “Önümüzde bizler açısından daha riskli bir dönem var. Güney bölgelerimizde, özellikle Mersin’de bizim için ağustos ve eylül ayları, haziran ve temmuzdan daha risklidir. Hem tehlikeli rüzgarların olması hem kuraklığın etkisiyle suyun azalmasıyla yangın riskimiz artıyor. Aldığımız tedbirlerle bu süreci sıkıntısız bir şekilde atlatmayı temenni ediyoruz” şeklinde konuştu. “Dünya standartlarında donanıma sahibiz” Orman Genel Müdürlüğünün sağladığı imkanlarla dünya standardında teçhizata, donanıma sahip olduklarını vurgulayan Akduman, şunları söyledi: “Şu anda 58 arazözümüz, 20 su tankerimiz, 29 ilk müdahale aracımızla 835 bin hektar orman alanımızın 75 ayrı noktasında 7/24 görev yapıyoruz. Bunların dışında iş makinelerimiz ve hava araçlarımız var. Bu yıl 2 helikopterin dışında 3’üncü helikopter de Bölge Müdürlüğümüze konuşlanmış durumda. Bu anlamda iyi imkanlara sahibiz. Tabi ekiplerimizin sürekli eğitilmeleri, tatbikat yapmalarıyla şu anda faaliyetlerimizin başında orman yangınlarıyla mücadele geliyor. Orman yangınlarıyla mücadeleyi 800 civarında personelimizle yürütüyoruz.” “Yangınla mücadeleyi Yangın Harekat Merkezimizden yönetiyoruz” Orman yangınlarıyla mücadelede etkin olabilmenin, sahip olunan imkanlara bağlı olduğuna işaret eden Akduman, Yangın Harekat Merkezi ile ilgili de bilgi verdi. Akduman, “İnsanınız var, ekipmanınız var, teknolojik imkanları kullanabiliyorsanız etkin mücadele edebilirsiniz. Burada araç takip sistemlerimiz var. Bizim yangınla mücadelede yer alan bütün arazözlerimiz, iş makinelerimiz, ilk müdahale araçlarımızın tamamında araç takip sistemi var. Tüm bu araçları ve yangınla mücadeleyi Yangın Harekat Merkezimizden yönetiyoruz. Araçlarımızın hangi noktada konuşlandığını görebiliyoruz. Hangi noktaya hangi aracımızın sevk edilmesi gerektiğinin kararını buradan veriyoruz. Haberi alan ekibin ne zaman harekat ettiğini, hangi hızla gittiğini takip ediyoruz. Bir savaş yürütüyorsunuz ve bir disiplin gerekiyor; bu organizasyonu net bir şekilde yönetmeniz gerekiyor. Bu bilgi, bizim sağlıklı karar almamızı ve süreci sağlıklı yönetmemizi sağlıyor. Bunun dışında termal kamerayla gözetleme imkanımız var. Şu an faal olan 19 yangın kulemiz var. Bunlar aracılığıyla 7/24 yangınları gözetlerken, ayrıca duman sensörlü cihazımızın verdiği sinyalle en kısa sürede müdahale etme şansımız oluyor. Zamanla yarışıyorsunuz; çıkan yangına ne kadar erken müdahale edebilirseniz, büyümeden kontrol altına alma şansınız oluyor. Yangına ne şekilde müdahale etmemiz gerektiğinin karanı da bu merkezde alıyoruz. Burada aynı zamanda arkadaşlarımız meteorolojik verileri de takip ediyor” dedi. “Kendi mutluluğumuzu yaşarken, ormanlarımızın yok olmasına sebep olmayalım” Mersin’de insanların ormanların değerini bildiklerini ve duyarlı olduklarını vurgulayan Akduman, “Ben özellikle vatandaşlarımızdan istirhamım; piknik yapıyoruz ama kendi mutluluğumuzu yaşarken, canların yanmasına, ormanlarımızın yok olmasına sebep olmayalım lütfen. Çevremizdekileri uyaralım, herhangi bir duman veya ateş gördüğümüzde 7/24 ücretsiz hizmet sunan Alo 177 ve 112 acili lütfen arasınlar. Ormanlar hepimizin ortak değeri. Vatandaşlarımız, en azından yaz süresince dumansız piknik yapsınlar” diye konuştu.