Er, yaptığı açıklamada, hukukun en temel meselelerinden birinin hak arama mücadelesinin doğru ve etkin yapılamaması nedeniyle adaletin gecikerek tecelli etmesi olduğunu kaydederek, "Hepimizce bilinmektedir ki, geciken adalet artık adalet değildir. Peki adalet neden geç tecelli etmektedir? Hukuk sistemimizde açılan davalara bakıldığında çoğunluğunun yanlış açıldığı veya usulüne uygun açılmadığı, usul kurallarına uyulmadığı, gerekli başvuru yolları tüketilmeden, dava şartları yerine getirilmeden davaların açıldığı, bunun sonucunda da hem davanın taraflarının hak kaybına uğradığı, hem de adaleti dağıtan hakimlerimizin işlerinin güçleştiği bir gerçektir. Yine, usulüne uygun olmayan ve yürütülen davalar, savcılık şikayetleri ve tüm itiraz yolları hakim ve savcıların işlerini güçleştirmekte, adalete olan güveni sarsmakta, verilen hatalı ve doğru olmayan kararlar davanın taraflarını memnun etmemekte, bu ise toplumda kaosa neden olmaktadır" ifadelerini kullandı. Avukat aracılığıyla açılan davaların, usul hukuku ve maddi hukuk kurallarına uygun şekilde açıldığı ve yürütüldüğü için yargılamaların daha seri ve etkin yürüdüğünü, hakimler, savcılar, avukatlar ve taraflar açısından sürecin daha az problemle ilerleyerek adalete erişimin hızlandığını belirten Er, “Bu anlamda avukatlarımız, vatandaşlar ile adliye arasında köprü görevi üstlenerek davaların taraflarını doğru yönlendirmek suretiyle, hem tarafların, hem de hakim ve savcıların işlerini kolaylaştırarak yargı faaliyetinin hızlı ve etkin yürütülmesini sağlayabilirler" diye konuştu. Avukatların her kazanç kapılarının her geçen gün azaldığını, Avukatlık Yasası’nda yapılacak olan çok basit ve küçük değişikliklerle Türkiye'nin bütçesine hiçbir yük getirmeyecek şekilde avukatlık mesleği için iyileştirme yapılabileceğini ifade eden Er, şöyle devam etti: “Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesine göre avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Savunma, yargının olmazsa olmazı, temel direğidir. Avukatlarımızın üstlendiği görev, en kutsalı ve en önemlisidir. Avukatlarımız bu denli saygın ve onurlu görevleri üstlenmesine rağmen kazanç kapıları her geçen gün azalmakta ve yok olmaktadır. Meslektaşlarımız bu onurlu görevi, üzerilerine büyük riskler alarak, maddi kaygılar içerisinde, büyük emek harcayarak yine de zor şartlar altında icra etmektedirler. Avukatlık Yasası’nda yapılacak olan çok basit ve küçük değişikliklerle devletimizin bütçesine hiçbir yük getirmeyecek şekilde avukatlık mesleği için iyileştirme yapılabilir. Bu anlamda dava açmanın ve yürütmenin avukat eliyle, avukatlar tarafından yapılmasının zorunlu hale getirilmesi, yukarıda arz ettiğimiz üzere yargısal faaliyetlerin hızlı ve etkin yürütülmesine ve avukatlarımızın hak ettiği mesleki kazanımlara kavuşmasına büyük katkı sağlayacaktır. Arz olunan nedenlerle, herkesin hak aramaya çıktığı anda ilk durağı olan avukatlarımız için, avukatlık mesleğinin onuruna yakışır düzenlemelerin yapılmasını ve talebimizin değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduk ve takibini ciddiyetle yapmaktayız."