Kadınlarda en sık görülen kanser türleri arasında yer alan ve erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan; rahim, rahim ağzı, yumurtalık, tüp kanserleri, düzenli periyodik muayene sayesinde korkulu rüya olmaktan çıkıyor. Jinekolojik muayene yalnızca kanserler için değil; adet düzensizlikleri, kısırlık ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisinde de büyük önem taşıyor. “Sorunun nedeni araştırılmalı” Medicana International Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cazip Üstün, “Kadınlarda jinekolojik muayene, ilk cinsel ilişkinin ardından her yıl düzenli olarak yapılmalıdır. Düzensiz ve aşırı miktarda adet kanamaları, cinsel ilişki sırasında kanama, karında şişlik gibi belirtilerde, mutlaka bir kadın doğum uzmanına başvurmalıdır. Düzenli jinekolojik muayenenin yanı sıra yeni adet görmeye başlayan genç kızlarda adet düzensizliği, dikkat çeken ani kilo artışı, tüylenme belirtileri varsa, nedeni araştırılmalıdır” dedi. “Kontroller aksatılmamalı” Düzenli jinekolojik muayenenin, kanserden korunma ve erken tanıda da büyük önem taşıdığını vurgulayan Üstün, “Yılda bir jinekolojik kontrol muayenesi ile yaptırılacak smear testi, rahim ağzı kanseri oluşmadan kanser öncesi bulguların fark edilmesi ve sorunun hastalık aşamasına gelmeden tedavi edilmesine olanak tanımaktadır. Çünkü düzenli kontroller sayesinde rahim ağzı enfeksiyonu ya da ilerleyen dönemde kansere dönüşebilecek öncü bir lezyon saptanabilmektedir. 18 yaşından itibaren her kadının periyodik olarak jinekolojik kontrol yaptırması, özellikle 30-65 yaş arasında kontrollerin aksatılmaması büyük önem taşımaktadır. Kontrol ultrasonu ile rahim duvarında yer alan tümörler, rahim içi tabakasındaki kalınlaşmalar ve yumurtalıklardaki kistik ve solid tümörler erken dönemde teşhis edilebilmektedir” diye konuştu. “İş temposu ve kaygılar muayeneye engel olmamalı” İş temposu ve kaygıların muayeneye engel olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Cazip Üstün şu bilgileri verdi: “Muayene sırasında tespit edilen enfeksiyonlar, erken dönemde yakalandığında basit tedavi yöntemleri ile ortadan kaldırılabilir. Ancak hastaların muayene olma korkusu ve yoğun iş temposu teşhis ve tedavi olanağını geciktirmektedir. İlerleyen enfeksiyonlar daha yoğun tedaviler gerektirir. Bu nedenle; yumurtalık kisti olan, miyomu bulunan, sigara kullanan, ailesinde kanser öyküsü olan, erken yaşta cinsel ilişkiye başlayan ve partner sayısı birden fazla olan, adet düzensizliği yaşayan kadınlar açısından düzenli kontroller son derece önemlidir.”