Ağız Hijyeni Corona Virüs ve Akciğer Enfeksiyonları ile ilişkisi, alınabilecek önlemler

COVID-19 virüsünün neden olduğu hastalık, dünya genelinde büyük bir halk sağlığı tehdidi haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni koronavirüs salgınını “pandemi” olarak ilan etmiştir. Virüs insan vücuduna girdikten sonra SARS-CoV-2, etkilenen hastaların tükürük ve nazofaringeal salgılarında bol miktarda bulunabilmektedir. Bu nedenle yayılımı genellikle damlacık ve aerosol solunumu veya teması ile olduğu tespit edilmiştir. COVID-19’un insandan insana doğrudan temasla ya da dolaylı bulaşma yolları ele alındığında, dental ortamlardaki hastalık bulaşma ve çapraz enfeksiyon riski oluşturur. COVID-19 verilerinden elde edilen bilgilere göre; hastalığın ateş, kuru öksürük, yorgunluk gibi tipik semptomlarından önce tat ve koku kaybı gibi erken semptomları görülebilmektedir. Yetersiz veya yapılmayan ağız hijyeni bireylerde vücut direncinin düşmesine ve savunma mekanizması problemliyle karşılaşıldığında ağız içinde bulunan mikroorganizmalar pek çok sistemik hastalığı tetiklemektedir.

Covid-1’un Ağız Sağlığına Etkileri ve oluşturabilecek tehditler

COVID-19 enfekte olan hastalarda ateş ve öksürük gibi şikayetlerden önce ağız kuruluğu, tat bozukluğu, tat kaybı yaşandığı bildirilmiştir. Ateş, öksürük gibi semptomlar ortaya çıkmadan önce COVID-19’un erken bir semptomu olarak tat kaybının görülmesi; ağız boşluğunun, özellikle de dil mukozasının SARS-CoV-2’nin ilk enfeksiyon yeri olabileceği desteklemektedir. Ağız boşluğunda 700’den fazla bakteri türü bulunmaktadır.  Ağız boşluğu insan vücuduna önemli bir geçit yoludur. Yiyecekler ağza girer ve mide ve bağırsak yoluna giderken çiğnenir ve tükürük ile karıştırılır. Hava, trakea ve akciğerlere giderken burun ve ağızdan geçer. Ağız boşluğunun bir bölgesini kolonize eden mikroorganizmalar, bitişik epitel yüzeylerde yakın olan komşu bölgelere yayılabilmektedir. Ağız boşluğundaki mikroorganizmalar diş çürüğü, periodontitis (diş eti hastalığı), endodontik (kök kanal) enfeksiyonları, alveolar osteit (kuru soket) ve bademcik iltihabı gibi birçok bulaşıcı hastalığa neden olabilmektedir. Oral mikroorganizmalar kardiyovasküler ve solunum sistemi hastalıkları da dahil olmak üzere birçok sistemik hastalığa bağlayan araştırma sonuçları bildirilmektedir. Bu hastalıkların başlıcaları inme ,  erken doğum , diyabet ve zatürredir.  Yetersiz ağız hijyeni,  dişeti hastalığı ve diyabet arasındaki bağlantı günümüzde iyi bilinmektedir. Yeni araştırmalar, dişeti hastalığındaki bakterilerin hava yollarından ve akciğerlere seyahat ettiğini göstermektedir ve bu, pnömoni gibi potansiyel olarak hayatı tehdit eden solunum hastalıklarına yol açabilir.

Alınabilecek Önlemler:

  1. Sosyal mesafe ve hijyene dikkat edilmeli.
  2. Kalabalık ortamlardan uzak durulmalı.
  3. Günde iki kez dişler fırçalanmalı.
  4. Diş fırçaları iyi temizlenmeli ve başka fırçalar ile temas ettirilmemeli.
  5. Diş ipi kullanın.
  6. Dil üzerini temizlemeyi ihmal etmeyin bakterilerin oluşmasını önler.
  7. Hasta olduğunuz sürenin sonunda diş fırçanızı yenileyin.
  8. Özellikle yaşlıların etkilendiği bu salgında takıp çıkartılan protezleri olan bireyler protelerini temizlemelidir.
Editör: Barış Köksal