İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "2018 yılında 19 bin 923 sokak satıcısını yakaladık. Bu aynı zamanda bize başka bir şeyi söylüyor. Buradaki sektörün cari ve cazip bir sektör olduğunu ortaya koyuyor. Uyuşturucu suçundan toplam tutuklu sayısı ise 21 bin 134 kişi olmuştu. 2019 yılbaşından bugüne kadar ise çoğunluğu sokak satıcıları olmak üzere 2 bin 436 kişiyi tutukladık" dedi.İçişleri Bakanı Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen "Bağımlılık ile Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı"na katıldı. Programda konuşan Soylu, dünyadaki zehir kartellerinin, uyuşturucu çetelerinin ve terör örgütlerinin uyuşturucuya yönelik yaptığı yatırımın giderek arttığına dikkat çekti. Uyuşturucu meselesinin artık ölçek değiştirdiğini, üretimin, sevkiyatların ve üretim teknikerinin sürekli değiştiğini belirten Soylu, "Bu mesele hem küresel ölçekte hem de bize yönelen tehlike anlamında öyle büyümektedir ki, artık tonlarla ifade edilen rakamları yakalıyoruz. 13 bin 280 kilogram sadece 8 operasyonda yakalandı. Üstelik bu maddeler, bir insanın kiloyla tükettiği maddeler değil. Sadece 20-30 gramı bir insanı bağımlı yapmaya, Hayatını karartmaya yetiyor. Düşünün ki eğer kaçırsaydık, binlerce gencin vücuduna bu zehirler girecekti. Bunların içinde belki onlarcası ani şoklarla veya aşırı dozdan hayatını kaybedecekti. Belki de yüzlerce genç, uyuşturucuyla hayatında ilk kez bu yakalanan partilerle tanışacaktı, ilk denemeyi bunlarla yapacaktı. Uyuşturucu kartellerinin ve özellikle de PKK’nın bu ticaretten kazanacağı paralarla kim bilir ne kadar silah alınıp kimlerin canı yanacaktı" diye konuştu.Soylu, uyuşturucu meselesinin dünyada boyut değiştirdiğini ve coğrafi konum itibariyle Türkiye’nin en riskli bölge olduğunu söyledi. Uyuşturucuyla mücadele etmek için devletin bütün kurumlarıyla işbirliği içinde olunması gerektiğini ve kendilerinin de bunu yaptığını anlatan Soylu, "Eğer kötü insanlar bu aklı bir araya getirebiliyorsa bizlerin de iyiliğin aklını bir araya getirmemiz ve bunu büyütmemiz, bu mücadeleyi başarmamız için, hatta hayatta kalabilmemiz için şarttır. Ben bir söz söyledim, çok eleştiri aldım. Şimdi her yerde bunu anlatıyorum. Doğrudur, sert bir sözdü ama meselenin vahameti açık söylüyorum beni korkuttu ve ürküttü. 2013’te 232’lerde olan uyuşturucuya bağlı ölümlerde 2016’da 920, 2017’de 941 olarak görünce ve buradaki hızlı yükseliş trendini görünce buna ait bir değerlendirmeyi, sözü ve dikkati çekmek zorundaydım" şeklinde konuştu."Gözaltı sayısı yüzde 56,7 arttı"Uyuşturucu ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonların 2016’dan 2018 yılı sonuna kadar yüzde 70.3 arttığını bildiren Soylu, "Keza aynı bantta gözaltı sayısı yüzde 56,7 arttı. Önemli bir detay, yasa dışı kenevir ekiminde 2016’da 81 milyon kök alınıyordu. İki yılda bunu 8’de bire düşürdük. 2018 yıl sonu itibarıyla 10 milyon yasa dışı kök kenevir ele geçirdik. Çünkü yaptığımız operasyonlar ve takip sayesinde ekim alanlarını önemli ölçüde düşürdük. İHA ve dronelardan da bu noktada ciddi şekilde istifade ettiğimizi de ayrıca ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı."2 bin 436 kişiyi tutukladık"Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Sokak satıcılarına yönelik olarak yaptığımız bir mevzuat değişikliği ile bunların yakalanmasındaki ödül uygulamasını narkotikçi olsun olmasın yakalamayı gerçekleştiren tüm personele genişlettik ve bu uygulamanın ciddi faydasını gördük. 2018 yılında 19 bin 923 sokak satıcısını yakaladık. Bu aynı zamanda bize başka bir şeyi söylüyor. Buradaki sektörün cari ve cazip bir sektör olduğunu ortaya koyuyor. Uyuşturucu suçundan toplam tutuklu sayısı ise 21 bin 134 kişi olmuştu. 2019 yılbaşından bugüne kadar ise çoğunluğu sokak satıcıları olmak üzere 2 bin 436 kişiyi tutukladık. Bu konuda bakanlık olarak tamamen kendi bünyemizde oluşturduğumuz bir yazılım olan ’uyuma’ uygulamasına da müsaadenizle yeniden dikkat çekmek isterim. Yeniden diyorum çünkü halihazırda 119 bin 590 vatandaşımız bu uygulamayı indirmiş. Bilindiği gibi bu bir bildirim uygulamasıdır. Herhangi bir yerde gördüğünüz bir uyuşturucu satıcısını, torbacıyı veya uyuşturucuyla ilgili başka bir hadiseyi kısa yoldan yetkililere bildirmek için geliştirdiğimiz bir uygulamadır. Bunun en önemli özelliği, bildirim yapan kişinin kimlik bilgilerinin üçüncü kişiler tarafından görünmemesi, dosyada yer almamasıdır. Yani vatandaşımız, kendi can güvenliğinden endişe etmeden, polis merkezlerine falan gitmeden, kolaylıkla bu bildirimi yapabilecektir. Buradan bütün vatandaşlarımızdan rica ediyorum. Lütfen bu uygulamayı indirelim, telefonunuzda bulunsun, belkide bir genç kızımıza, evladımıza musallat olmaya çalışan bir torbacının, bir alçağın yakalanmasına vesile olursunuz. Ne olursunuz bu uygulamayı indirin. Bu bir memleket meselesidir. Ülkemizin, çoluk çocuğumuzun geleceği meselesidir. İnşallah bu sayıyı yukarı çekerek farkındalığımızı arttırmayı ve bu zehir tacirlerini iyice köşeye kıstırmış olmayı hedefliyoruz. Bunun için de vatandaşlarımızdan, aziz milletimizden destek bekliyoruz.""Tespiti yapılan metruk bina sayısı olarak 59 bin 367 rakamına ulaştık"Önemli bir çalışma ve sıkı takip içinde oldukları bir diğer konunun da metruk binalar olduğunu ifade eden Soylu, yaptırdıkları saha araştırmalarında uyuşturucu kullanıcılarının maddeyi yüzde 40.7 oranında kendi evlerinde, ikinci olarak da yüzde 24.6 oranında metruk binalarda kullandıklarını tespit ettiklerini kaydetti. Soylu, rakamları da ada parsel bazında yeniden güncellemeye tabi tuttuklarını ve tespiti yapılan metruk bina sayısı olarak 59 bin 367 rakamına ulaştıklarını bildirerek, "Bunların yüzde 67’sini yıktık. Tespiti yapılıp yıkılmayan metruk bina sayısı halen 21 bin 359’dur. Bu binaların da 8 bin 46’sının da yıkım kararı alınmış durumdadır. Yıkılamayanların bazıları sit alanında, bazıları kentsel dönüşüm alanında, bazılarının da varislerinin çokluğu nedeniyle tebligat gitmesi ve diğer süreçleri uzuyor. Bazı bina sahipleriyle de henüz anlaşılabilmiş değil, hatta bazılarının sahipleri belli değil. Sahibi olmayan binaları da yıkın geçin kardeşim. Çünkü onun sahibini bulmak mümkün değil. Eğer onun işlemlerini yaparsak bu 10 yıl sürer, 20 yıl sürer. Bu metruk bina meselesini aslında en başından takip ettik ve çok önemli bir noktaya getirdik. Yıkabildiğimizi yıkıyoruz, hatta imkanlarımızı zorluyoruz, yıkamadığımızın da güvenliğini almaya çalışıyoruz" dedi.Bakan Soylu, uyuşturucu ile mücadele konusunun hem Türkiye’nin hem de dünyanın en önemli güvenlik sorunlarından birisi olduğuna dikkat çekerek, "Terörün en önemli finansman kaynağı, düzensiz göçle de bir şekilde etkileşim içinde olan ve dünyada yılda 318 bin insanın ölümüne sebep olan bir meseleden bahsediyoruz. Sadece PKK yılda 1,5 milyar dolar uyuşturucu geliri elde ediyor. Bunu hemen her konuşmamda söylüyorum ki terörün gerçek yüzü iyice anlaşılsın diye. Meselenin etnik bir mesele falan olmadığı, bal gibi de uyuşturucudan, insan kaçakçılığından gelen tatlı para ve güçle ilgili olduğu iyice bilinsin diye bu rakamı sürekli tekrar ediyorum. Avrupa’nın bu meseleyle ilgili tavrı net değil. Bir yandan bakıyorsunuz uyuşturucuyla mücadeleye dönük kurumlarını oluşturuyor, izleme ve takip merkezleri kuruluyor ama öte yandan son kullanıcı noktasında anlaşılmaz şekilde müsamahakar davranıyor. Bir yandan bütün raporlarında Avrupa’ya uyuşturucunun PKK tarafından temin edildiği belirtiliyor, öte yandan PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerine gizli veya açık izin veriliyor. Kırmızı bültenle aranan PKK’lılar Avrupa’da serbestçe geziyor, oturum hakkı, hatta bazen vatandaşlık alıyor. Şurası bir gerçek ki Türkiye, uyuşturucu ile mücadelede gelişmiş dünyadan çok fazla destek görüyor değildir" diye konuştu.Bakan Soylu, "PKK’nın iki şah damarı var. Birisi tahakküm ettiği ve sömürdüğü belediyelerdi, ikincisi de uyuşturucu ticareti. Birincisini tamamen kestik. İkincisine de sürekli darbe üstüne darbe vuruyoruz. Avrupa bu konuda biraz daha gayretini arttırırsa, terör operasyonlarımızın da sayesinde, inanıyorum ki bu ikinci şah damarını da kesmiş oluruz. Ben bu mücadeleden umutluyum. Çünkü gittiğimiz yol doğrudur. Bu milletin evlatlarıyla, sizlerle büyük bir gayret ortaya koyuyoruz ve inanıyorum ki Allah bu gayretlerimizi boşa çıkarmayacaktır" dedi.