Av. Gökalp, yazılı bir açıklama yaparak, korona virüs önlemleri kapsamında alınan tedbirlere aykırı davrananların karşılaşabilecekleri cezalarla ilgili bilgi verdi. Türkiye’de İçişleri Bakanlığının 13 Mart 2020 tarihli 5198 sayılı Korona Virüsü Tedbirleri konulu genelgesi ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Koronavirüs Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda yurt dışından gelenlerin ve umre ziyaretinden dönenlerin karantinaya alınmalarının devam ettiğini kaydeden Gökalp, özellikle karantina altında alınanların, bulundukları yerden ayrılmamaları ve alınan diğer tedbirlere de özenle uyulmaları gerektiğini vurguladı. Sağlık Bakanlığınca belirlenen hijyen kurallarına uymak, başkalarıyla temasta bulunmamak, takılması gerekiyorsa maske takmak gibi önlemlerin tedbir yükümlülüğüne örnek olarak gösterilebileceğini ifade eden Av. Gökalp, “Düzce'de bir kişinin karantinadaki kızını hastaneden kaçırmak istemesi, umreden döndükten sonra karantinaya alınan bazı kişilerin tutuldukları yerden kaçmak istemelerini, tedbir yükümlülüğünün ihlali davranışlara örnek olarak gösterebiliriz. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) karantinayı ihlal edenler için önemli düzenlemeler yer alıyor. Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davrananlar, TCK'nın 195'inci maddesine göre 2 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek. Yetkililer tarafından yapılan uyarıların dikkate alınması gerekiyor” dedi. Gökalp, ceza hukuku bakımından; korana virüs taşıdığını bilerek, bunu üçüncü kişilere bulaştırma kastıyla hareket eden kişi veya kişilerin, gerçekleşen netice itibariyle kasten yaralamaya veya kasten öldürmeye sebebiyet verme suçlarından ayrı ayrı cezalandırılabileceklerini de kaydetti. “Bize düşen sorumluluk, kurallara uymak” Tazminat hukuku bakımından ise korana virüs taşıdığını bilerek, bunu üçüncü kişilere bulaştırma kastıyla hareket eden kişi veya kişilerin, gerçekleşen netice itibariyle ağır-ciddi tazminat bedelleri ödemek durumunda kalabileceklerine dikkat çeken Gökalp, “Karantina uygulaması birçok hak ve hürriyeti sınırlayabilir. Fakat bireyler toplumun genel sağlığı ve telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet verilmemesi için özgürlüklerin sınırlandırılmasına katlanmakla yükümlüdürler. Bu noktada bizlere bu kurallara uyma sorumluluğu düşmektedir” ifadelerini kullandı. Valiliklerce yayınlanan genelgeye göre bazı işyerlerinin kapatılması gerektiğine yönelik alınan tedbirlere uyulması gerektiğini belirten Gökalp, tedbirler kapsamında “umuma açık istirahat ve eğlence yerleri olarak faaliyet yürüten ve toplumdakilerin çok yakın mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma riskini arttırabilecekleri gerekçesiyle tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan-düğün salonu, çalgılı-müzikli lokanta, kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (alışveriş merkezi ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri" geçici bir süreliğine kapatılacağını, bu kapsamdaki işyerlerini kapatmayanların idari para cezası ile karşılaşabileceklerini dile getirdi. Gökalp, “Birey olarak cezai veya idari yaptırımlara maruz kalmamak için değil, geleceğimiz için resmi makamların önerdiği tedbirlere uymaya özen göstermemiz gerekiyor” dedi.