Eski Adana Adliyesi binası önünde yapılan eylemde konuşan Adana Baro Başkanı Avukat Aziz Erbek, Cumhuriyet Savcısının görevden alınması ile yargı bağımsızlığının kalmadığının söyledi. Bugün gelinen noktada ne yargı nede yargı bağımsızlığından bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Erbek, bir soruşturma başlamışken bunu önleme ve bunun siyasi sonuçlarını engellemek amacıyla devlet istihbarat hizmetleri ve Milli İstihbarat Kanunu'nun bir maddeye müdahale edilmesinin 'kişiye özel yasa' çıkarmak olduğunu fade etti. Erbek, bu uygulamanın monarşilerde olan çağ dışı kabul edilecek bir uygulama olduğuna dikkat çekerek, "Bu gücün evrensel ve hukuki ilkelerine uygun olması gerekir. Şayet belirtilen yasalaşma gerçekleşir ise durum vahimdir. Siyasi iktidar kendinden olan yasal zırha alan, muhalefeti de tutuklata, mahkum eden bir yönetim olarak hukuk güvenliğini ortadan kaldırmış olur. Bunu ise toplumsal kargaşaya ve karmaşa sonucu doğuracağı açıktır" dedi.
 
Savcının görevden alınmasının 'yargıya siyasi müdahale' olduğunun somut ve net şekilde ortaya koyduğunu belirten Erbek, "Daha önce 'deniz feneri' davasındaki, 'ergenekon davasındaki' ve kamuoyu gözünden uzak bir ok davada yapılan yargıya müdahalenin gerçekleştiği göstermiştir. Yargı yetkisinin kullanılmasından hiçbir makam, mecii veya kişinin yargı yetkisi kullananlara buyruk vermeyeceği gibi öneri ve telkinde daha bulunamayacağı anayasa hükmüdür. Tersine davranışlar yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini zedeleyecektir. Bunun, yurttaşların adalete ve devlete olan güven duygusunun sarsılmasına yol açacağı açıktır" diye konuştu.
 
Yargının gücünü bağımsız ve tarafsız olmaktan aldığını aktaran Erbek, "Bunun için yargı işlevini yerine getiren yargıç ve savcıların güvenceli olması hukuk devleti olmanın vazgeçilmez koşoludur. Siyasal güç kimden oluşursa oluşsun, yürütme elini yargıdan çekmedikçe yargının bağımsızlığından, yargıç ve savcıların güvenceli olduklarından bahsedilemez" dedi.
 
İstanbul Cumhuriyet Savcısının en azından kamuoyu algısını nazara alarak, soruşturmayı yürüten savcıyı dosyadan el çektirmemesi gerektiğini ifade eden Erbek, şunları kaydetti:
"Bunun aksine davranılmış olması yargılama görevini yapanların da güvencesizliği ve siyasal müdahaleyi kabullenmiş olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan da gelinen aşama vahimdir. Yargının bir karmaşa ve kaosa sürüklenmesini önlemek öncelikle yargı mensuplarının görevi olmalıdır. Bugün arama, yakalama, gözaltına alma, sorgulama ve tutuklamalarda ceza usul ilkelerinin en çok ihlal edildiği özel yetkili mahkemeler, yargının en çok tartışılan mahkemeleri haline gelmiştir. Yürütmenin yargıya siyasal müdahalesi en çok özel yetkili mahkeme uygulamalarında görülmektedir. Doğal yargıç ilkesiyle de bağdaşmayan bu mahkemelerin gecikmeksizin kaldırılması, CMK'nun 250, 251 ve 252. maddelerinin iptal edilmesi gerekmektedir. Aksi halde hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engel devam edecektir."
 
Açıklamanın ardından Başkan Erbek ve baroya üye bazı avukatlar eylemlerini adliyenin merdivenlerine oturarak sürdürdü. Burada yarım saat oturan avukatlar alkışlarla eylemlerine son verdi.
Editör: Barış Köksal