Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden Şafak Yayla'nın ailesi oğullarının cenazesini almak üzere İstanbul'a gitti. Yayla'nın ağabeylerinin de aynı terör örgütüne mensup olduğu ortaya çıktı.

Savcı Kiraz'ı Şehit Eden Şafak Yayla'nın Ağabeyleri Hakkında İnanılmaz Detaylar
İstanbul Adliyesi'nde Berkin Elvan soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı odasında şehit eden yasadışı örgüt mensubu Şafak Yayla'nın Giresun'un Görele ilçesinde yaşayan ailesi oğullarının cenazesini almak üzere İstanbul'a gitti. Yayla'nın ağabeylerinin de aynı terör örgütüne yönelik operasyonlarda yakalandığı ortaya çıktı.

"YAKALANMASI BENİM İÇİN DAHA HAYIRLI"

3 oğlu da yasa dışı örgüt mensubu olan baba Şinasi Yayla, İstanbul Adliyesi'nde Berkin Elvan soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı odasında şehit eden yasadışı örgüt mensubu oğlu Şafak Yayla'nın 2013 yılı Haziran ayında yakalanmasının ardından o dönemde İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı" demişti.

"BENİM ÇOCUKLARIM DİRENEMEDİ"

Zonguldak'ta maden ocaklarından emekli olduktan sonra memleketleri Giresun'a dönen Yayla ailesinin iki oğlundan biri olan Şafak Yayla, İstanbul Üniversitesi'ni derece ile kazanmıştı. 2013 yılı Haziran ayında canlı bomba olarak aranan Şafak Yayla'nın Yunanistan'da yakalanarak Türkiye getirilmesinin ardından babası Şinasi Yayla "Ben yakalandığına sevindim. Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı. Ben dinine imanına bağlanan bir Müslüman çocuğuyum, merhametli bir insanım çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Ama Türkiye'de şartlar bizim istediğimiz gibi gitmedi. Olsun biz bu zorluklara rağmen doğruları güzelleri tercih ettik. Ama benim çocuklarım direnemedi" açıklamasında bulunmuştu.

"ONLARA ÇOK KIZDIM ANCAK BİR BAKTIM İŞ İŞTEN ÇOKTAN GEÇMİŞTİ"

Bir oğulları Bulut Yayla yasadışı pankart asmak suçundan hapse giren, canlı bomba olarak aranan diğer oğulları o dönemde Edirne'de yakalanan baba Şinasi Yayla, "Bizim iki oğlumuz var. Ben ikisini de 20 yaşına getirene kadar büyük mücadele verdim. Çocuklarımı topluma faydalı olmaları için üniversiteye verdim. Büyük oğlum Bulut, Uludağ Üniversitesi'ne başladı. Küçük oğlum Şafak Yayla da İstanbul Üniversitesi'ni derece ile kazandı, okusaydı belki güzel bir kariyeri olacaktı. Onlara çok kızdım ancak bir baktım iş işten çoktan geçmişti" ifadelerini kullanmıştı.

ŞAFAK YAYLA'NIN AĞABEYLERİ HAKKINDA İNANILMAZ DETAYLAR

Şafak Yayla'nın ağabeyi Mehmet Yayla, mühimmat yüklü bir şişme botla Türkiye'ye giderken 30 Temmuz 2013'te Ege'de Sakız adası açıklarında yakalanmıştı.

Türkiye'de saldırı gerçekleştirmeyi planladığı belirtilen ve 1.5 yılı aşkın süredir Yunanistan'da tutuklu olan Mehmet Yayla, cezasının beşte üçünü çektikten sonra, yani iki yıl içinde serbest bırakılacak.

Şafak Yayla'nın diğer ağabeyi Bulut Yayla ise 2013'te Türk ve Yunan istihbaratlarının ortaklaşa operasyonu ile Atina'da yakalanarak Türkiye'ye götürülmüştü.

DHKP-C Okmeydanı Alan Sorumlusu Bulut Yayla, 1 Şubat 2013'te ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından terör listesine alınmıştı.

"ONLARI ÇOK ÖZLEDİM"

Üç çocuğunu da terör örgütüne kaptıran anne ve baba, Mehmet Yayla'nın yakalanmasının ardından duygularını emniyette anlatmıştı. Rüyalarımda hep onların küçüklüğünü görüyorum diyen anne Aysel Yayla, "Okullarında onlarla gurur duyardım. Üçü de çok başarılıydı" demişti. Çocuklarının üniversiteye gittikten sonra değiştiğini söyleyen anne Yayla, "Birbirimizden uzaklaştık, ayrı düştük. Uzun zaman oldu onları görmeyeli. Onları çok özledim" ifadelerini kullanmıştı.

BULUT YAYLA

ABD Dışişleri Bakanlığı, Bulut Yayla'yı, teröristleri ve teröristlerle terörizme destek verenleri hedef alan 13224 No'lu Kararname'ye dâhil etti. Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan 24 Temmuz 2013 tarihli notta; söz konusu terör örgütünün, Mart 2013'te Ak Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na yönelik terör saldırıları düzenlediği bilgisi de yer alıyor.
Editör: Barış Köksal