Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Adıyaman mitinginin ardından Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, yazar Nuray Mert ve Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün sorularını yanıtladı. Demirtaş ayrıca HaberTürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya da konuştu.

Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:

Adana ve Mersin’deki saldırılar

“Bombalı saldırıda öldürmek istediler. Adıyaman’da miting yapabildiysek ölü çıkmadığı içindir. Adaylarımız her sabah orada toplanıp, dağılıyorlar. İki bomba da toplantıların yapıldığı odada patladı. Bombalardan biri odanın içine, biri dışına bırakılmış. Bizim parti meclisi üyemiz, “Bu çiçeğin orada ne işi var. Böcek mi var bunda” diyerek terasa bırakıyor. Sekreter su döküyor, içinde elektronik bir şey var mı diye. İki bomba da toplantıyı hedeflemiş. Oradan ölü çıksaydı bizim önümüzdeki 17 gün yalnızca acımız ve taziyelerimiz olacaktı. Ölü çıkmadığı için provokasyon ellerinde patladı.

“Dünden beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçmiş olsun demiş değil. Samsun’da konuşuyordu halen bize hakaret ve tehditler… Başbakan “Bekliyorduk” diyor. Beklemek bizim işimiz de hükümetin işi beklemek değil. Hükümetin işi önlemektir. Bu tür istihbaratlar bize geliyordu. Nereden vuracaklar nasıl vuracaklar diye geliyordu. Hükümet de biliyordu hem şahsıma hem Sırrı Bey’e tehdit vardı.

“Hükümet Mersin ve Adana gibi yerlerde bunun önünü açıyorsa, ben bunu Başbakan yaptı diyemem, fakat önünü açarlar. İstihbarat var fakat engellemezler. Bilmemeleri, istihbaratını almamaları imkânsız. Kaç gündür bana da hakaretler ediyorlar.

‘Herkes Erdoğan’dan rahatsız’

“Tayyip Bey’in baskın hali AKP’de rahatsızlığa neden olmuş. Ama seçim nedeniyle kimse ses çıkaramıyor. Herkes rahatsız. “Her şey benden sorulur, habersiz adım atmayın. Atarsanız da çıkar kameraların önünde size geri adım attırırım” tarzı AKP’lilerin bir kısmında rahatsızlık yaratıyor.

“Başbakan Davutoğlu, seçim beyannamesini savunamayacak pozisyonda. Ben istiyorum ki, Cumhurbaşkanı’na bir laf söylesin. Başkanlığı savunmuyor meydanlarda. Cumhurbaşkanı’nın meydanlarda ne işi var diyemiyor. Anayasa suçu işleniyor, bir şey demiyor. Bu, ülkeyi yönetecek başbakan adayıdır. Hiçtir, siliktir, eziktir.

7 Haziran seçimleri

“Diyelim ki AKP yüzde 35 aldı, HDP de yüzde 9.9 aldı. Bu durumda AKP yüzde 45 almış oluyor. Demokrasiye inanan biri “Şu parti baraj altında kalsın” dememelidir. Yunanistan’da Çipras 2 milyon oy ile başbakan oldu. Biz 5 milyon oy almazsak parlamentoya giremiyoruz. CHP’deki artış önemlidir, ama HDP’deki artış kadar stratejik değildir. CHP’nin bir puan artırması 1 milletvekiline denk gelirken HDP’de 5 milletvekile denk geliyor.

“Öcalan’dan gelecek mesajın Kürt seçmeni motive etmesinden çekindikleri için İmralı ziyaretine izin vermiyorlar. Anlaştılar spekülasyonları yapılırken, Öcalan bu konuda nettir: Barajı yıkın diyecektir. Hükümet bizimle ve adayla çok oyun oynamak istediler. Bizim üzerimizden Öcalan’la, Öcalan’ın üzerinden bizimle. Bunlar tutmayınca öfkelendiler. HDP’nin çözüm sürecine karşı çıktığı yok. Biz barış sürecine karşıyız demedik. Bundan faydalanarak adım atmadan oy peşinde olmanıza karşıyız dedik.

Çözüm süreci

“Madem bize oy yok, ne çözüm süreci, ne masası, ne müzakeresi demeye başladılar. İyi de oldu. Teşhir oldular. Biz çıkıp hükümete sen masayı tanımıyorsun diyemezdik. Teşhir oldular, daha iyi oldu. Çözüm süreci devam edecekse seçimden sonra ortaya çıkacak yeni durumda velev ki iktidardalar, Dolmabahçe, masa, protokol vardır demeleri lazım. Cumhurbaşkanının yoktur dediği her şeye vardır demeleri lazım.

“Kandil’in anında kongreyi toplarız mesajı çok muazzam bir şey. Türkiye için büyük bir fırsat. Türkiye savaş, şiddet tehlikesinden kurtulmuş olacak. Hepimiz rahat bir nefes alacağız ve yeni bir anayasaya doğru yol almaya başlayacağız.

“Öcalan ve Kandil çözüm sürecinde HDP’siz devam etmeyi kabul ederlerse biz buna itiraz etmeyiz. Ama parlamentoda muhatap biziz. Bu görüşme trafiğini doğrudan yürütmeyi taraflar kabul ediyorsa, biz buna itiraz etmeyiz. İlle de biz gidip gelelim demeyiz. Parlamentodaki yasama faaliyetinin nasıl yapılacağı şeklindeki muhatap biziz. Hükümet bütün bunları bizimle ve diğer partilerle görüşmeden yapamaz.

“Müzakere süreciyle ilgili bütün bilgileri CHP’ye vermeye teklif ettik. Hükümetle, Kandil’le yaptığımız görüşmeleri kendi parti meclisimizi bilgilendirir gibi arzu eden bütün partilere vermeye hazırız. Gayri resmi kanallardan bilgi istediler, hiçbir bilgiyi saklamadık.

“CHP’nin (Sezgin Tanrıkulu’nun) son çözüm açıklaması kısmı bir esnemedir. Müzakerelere sıcık baktıklarına dair kısmi bir esnemedir. Fakat cesur bir çıkış değil. Bunlar CHP’nin korkması gereken kavramlar değil. Müzakere açıklanamayacak bir şey değil, savaş açıklanamaz.

‘Devleti bunlar yönetiyorlar’

“Görüştüğün kişi suça, günaha boğazına kadar batmış. Ama en nihayetinde devleti bunlar yönetiyorlar. Roboski, Gezi, rüşvet ve yolsuzlar var; her gün ortaya çıkan bir süre haksız uygulama var. Bütün bunlar nedeniyle onlarla masada oturuyor olmak, muhalif tabanda ve kendi tabanımızda bir yerden sonra eleştiri boyutunu yükseltiyor. Biz burada şöyle bir özeleştiri vermeliyiz: Müzakere mantığını, müzakerenin ne olduğunu Türkiye’ye iyi anlatamadık.

‘İstiyordu ki biz susalım’

“Hükümet istiyordu ki biz susalım. Erdoğan’ı kızdırdınız al işte süreç bitti. Biz 10 madde tartışılsın uzlaşma sağlanırsa silahsızlanma gündeme gelebilir deyince büyü bozuldu. Tayyip Bey öfkelendi, süreç bozuldu.

“AKP hükümette olacaksa, saraya karşı iradeli durmalılar. Süreci tıkayan AKP’nin saraya koşulsuz biatıdır. Ne kadar saraya karşı dik durabilirler? Cumhurbaşkanı Meydanları boş mu bırakayım diyor? Ahmet Davutoğlu’na boş diyor. Davutoğlu da çıkıp diyemiyor: Ben meydanlardayım, meydanlardan boş değildir.”

Demirtaş: Mersin binasının bilgisayarı 17 gün önce hack’lenmiş

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş HaberTürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya konuştu. Mersin il binasının bombalanmasıyla ilgili bazı detaylar aktaran Demirtaş “Kameraların bağlı olduğu bilgisayar da 17 gün önce gönderilen virüsle hack’lenmiş, hiçbir kayıt yapmıyormuş” dedi.

Demirtaş’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

“Bombalı çiçek bir gün önce saat 15.00 civarı gelmiş. Daha ilerisi, il binasının kapı girişindeki kameraların bağlı olduğu bilgisayar da 17 gün önce gönderilen virüsle hack’lenmiş, hiçbir kayıt yapmıyormuş.”

“Üç hafta var, hâlâ tedirginim. “Başbakan ‘AKP’yi suçlamasınlar’ demiş. Oldu, Saadet Partisi’ni suçlayalım. ‘Sayın Kamalak’tan açıklama bekliyoruz’ diyelim. Saçmalık bu… MHP’nin tutumundan, CHP Mersin adayı Fikri Sağlar’ın da patlama sonrası il başkanlığına gitmiş olmasından memnuniyet duyuyorum.

‘Cumhurbaşkanı, her şeye karışacağını gösteriyor’

“Erdoğan’ın meydanlara çıkmasının bir de yararı oldu. Bütün Türkiye tehlikeyi yakından gördü. HDP’nin inandırıcılığını artırdı. Saray’da sessiz sedasız otursaydı kimse tehlikeyi bu kadar net göremezdi. Konuşması da inandırıcılığını yitirmesine vesile oldu. Bir Cumhurbaşkanı olarak her şeye karıştığını ve karışmaya da devam edeceğini pratikte gösteriyor.”

‘Davutoğlu için üzülüyorum’

“Erdoğan, ‘Ben meydanları boş mu bırakacağım’ diyor. Niye boş olsun, Davutoğlu meydanda işte. Partinin Genel Başkanı ve Başbakan’a hakaret ediyor yani. ‘Ben olmasam sen yoksun’ diyor; üzülüyorum Davutoğlu için.”

Kaynak: imctv

 

 

Editör: Barış Köksal