Soruyu şimdi soruyoruz da açıklama yapılmasını bekliyor değiliz.
21 Nisan 2014 günü Mersin Valiliği kanalıyla il Çevre Müdürlüğüne sormuş, Çevre Müdürlüğü de sorunun asıl muhatabı Silifke ilçe Müdürlüğüne postalamış soruyu, o gün bugündür vatandaş oturmuş bekliyoruz.
Üstelik Müdürlüğün bağlı olduğu Vali Yardımcısı imzasıyla gelen cevaba bakılırsa zamanında değerlendirilen başvuru "durumu araştır, bilgi ver" denerek muhatap kabul edilen Silifke Belediyesine gönderilmiş.
Yani İl Çevre Müdürlüğü ve Valilik ilk aşamada üstüne düşeni yapmış.
Ya sonra?
Sonrası karışık diyeceğim ama öyle bir şey değil. 
Kendisine iletilen soruya karşın Silifke Belediyesi veya o yöredeki diğer resmi sorumlular hani " bakıyoruz, gereğini yapıyoruz, ya da böyle bir durum söz konusu değil" falan dese neyse, tek kelimelik yanıt bile çıkmamış oradan. (en azından resmi başvuruyu yapan bana gelmiş en küçük bir cevap yok)
Oysa yasal olarak idare 15 gün içinde cevap vermek zorunda veya konu çok çetrefilli, incelenmesi zaman alacak hususları içeriyorsa, başvuru sahibine bilgi vererek 15 günlük süreyi 30 güne çıkarma imkânına sahip.
Ama "ne gelen var, ne giden"
Günler çuvala mı girdi, acelen ne diyeceksiniz ama konu öyle beklenecek gibi olsa, canınız sağ olsun acelemiz yok deyip sineye çekeceğiz ama anlattığımda göreceksiniz ki, öyle beklenecek bir durum değil.
Hani resmi yazışmalarda çok cafcaflı olarak kullanılan ifade var ya onunla anlatayım; "aciliyet kesbeden" hususlar var başvuruda... 
Nedir acil durum?
Anlatmaya çalışayım:
30 Martta Büyükşehir Belediye sınırları il sınırı olurken, tüm belde belediyeleri de kapandı ve mahallelere dönüştürülüp ilçelere bağlandı. Bunlardan biri de Yeşilovacık Belde Belediyesi ve ona bağlı Tisan yerleşkesi...
Tisan dediysem herhangi bir yerden söz etmiyorum. Tarihi ve tabii güzelliklere sahip dünyada eşi, benzeri az bulunur keşfedilmemiş bir cennet.
Tisan aslında anlatılmaz, gidip görmek lazım. Gören de zaten aşık olur, hayat boyu bir daha unutmaz.
Keşfedilmemiş dediğime bakmayın, o çoğunluk için geçerli, yoksa birileri yıllar önce gelip burayı bulmuş, villalarla doldurmuş zaten.
İşte bu Tisan' da 31 Mart sabahı kimi Belediyelerin ortadan kalkması, yetki sınırlarının değişmesi o birilerinin de gözünden kaçmamış olacak ki, "dem bu dem, devran bu devran" deyip işe koyulmuş, sahile bir takım yapılar kondurmaya başlamışlar. 
Kimisine göre market, kimisine göre restoran veya farklı amaçlarla kullanılacak iş yerleri diye fal açılıyor ama bilinmezler yanında bilinen bir şey var: Yapılanlar kıyı kanununa, o kanunun can damarı kıyı kenar çizgisi içinde kalıyor ve yasaya bal gibi aykırı...
Hani geçtiğimiz günlerde Bodrum' u ziyaret eden Erdoğan' ın "neredeyse denize düşecekler" diye tarif ettiği tablo var ya, 'Tisan' da Bodrum' u kıskandıracak durum var ama yer gözlerden ırak olunca, gönüllerden de ırak olmuş. Sanırım onun için başvurunun yapıldığı gün başlayan inşaat yükseldi, duvarları örüldü, çatısı çatıldı, birileri projelerini hayata geçirdi, ben halen cevap bekliyorum.
Bekliyorum dediğim bakmayın.
Süresinde cevap gelmeyince oturdum İl Çevre Müdürlüğüne 21 Nisan 2014 tarihli başvurumun akıbeti hakkında 18 Haziran 2014 günü yeniden başvurdum ve başvuruya 30 Haziran 2014' te Mersin Valiliğinden cevap geldi.
Cevaba bakılırsa; konu Silifke Belediyesine iletilmiş, hatta Belediye de Valiliğe 2003 yılında verilmiş bir ruhsata istinaden Tisan Kooperatifinin sahilde restoran ve bir dükkân için yapı kullanım ruhsat sahibi olduğu bilgisi de var. (Bu bilgiyi de mükerrer başvuru sonrası gelen cevaptan öğrenmiş oldum)
İyi de ben 11 yıl önce kullanım ruhsatı verilmiş yapıları sormuyorum ki. (Kaldı ki, birilerinin kullanım ruhsatı vermesi, kıyı kenar çizgisine muhalefet durumunu ortadan kaldırmaz)
Belediyelerin yetki karmaşası yaşadığı dönemde durumu fırsat sayıp, halka ait sahili yasa dışı işgal edenlerin kondurduğu inşaattan söz ediyorum.
Ve ortadaki şu somut gerçeğe bakıp şaşa kalıyorum: Ben Çevre Müdürlüğüne, Çevre Müdürlüğü Valiliğe, Valilik Silifke Belediyesine sora dursun, bizler dar alanlarda kısa paslarla oyalanırken birileri inşaatı bitirdi, biten inşaata market taşındı, marketin arkasına da kooperatife bağlı çalışan işçiler lojman niyetine yerleştirildi bile.
Bundan sonra ne mi olur?
Ne olacak ki? Bu ülkede bugüne kadar ne olduysa bu kez de o olur...
Yapanın yanına yaptığı, benim de yanıma yazdığım kâr kalır, hepsi bu...