Ne koltukmuş be abi;

Mersin’i kutuplaştırdı,

İş adamlarını birbirine düşman etti,

Mersin iş dünyası için önemli ortaklıklar bozuldu,

MTSO tarihinde ilk kez ‘din’ üzerinden oy toplandı,

Alevi – Sünni gerilimi yaşandı,

Kürt – Türk ayrımları yapıldı,

Ailece görüşülen dostluklar bitti,

Ağız dalaşları yaşandı, 

Tartışmalar yumruklaşmaya döndü.!

Bunları haber yapan gazeteci ‘tehdit’ edildi.!

Tek tesellimiz var; İzmir’de olduğu gibi TSO seçimleri sonrasında kimse kimsenin iş yerini basıp kafa göz patlatmadı.! Ölü yok, yaralıların durumları vahim değil.!

MTSO seçimleri şunu gösterdi ki; koltuk sevdası asırlar da geçse bitmeyecek..

--- --- --- --- ---

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri sona erdi.. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut karşısına liste çıkamayınca belirlediği yönetim kurulu ile birlikte 4 yıl daha sürecek başkanlık yarışını kazandı..

Muhteşem bir mücadeleye ev sahipliği yapan seçimlerin sonucunda Mahmut Arslan 1 oy farkla da olsa MTSO Meclis Başkanı seçildi.. MTSO tarihinde belki de ilk kez, asimile olmamış, ‘Kürt’ kimliği üzerine yapışmış olan birisini ‘etnik kökeni’nden dolayı yargılamadı ve şehre katabileceği artılar nedeniyle MTSO Meclis Başkanı yaptı..

Bence MTSO seçimlerinin en güzel karesi Şerafettin Aşut ve ekibinin sağduyulu davranarak Mahmut Arslan’ın Meclis Başkanlığı koltuğuna oturmasını desteklemesiydi..

Zira; yönetim ve meclis başkanlığı seçiminden bir gün önce saat 17.00’a kadar Şerafettin Aşut ve ekibinin meclis başkan adayı MEGİAD Başkanı Alper Gürsoy’du.. 

Fakat Ahmet Serttaş, Cenk Cenkçimenoğlu ve Tufan Ballı gibi isimlerin başı çektiği bir ekip Gürsoy’a giderek, ‘Mahmut ağabey Meclis başkanı olsun, sen yönetimde yer al’ dedi.. Gürsoy ise bu teklif karşısında hiç düşünmedi ve ‘Tabi ki; eğer Mahmut Ağabey olacaksa MTSO’ya faydalı olacaktır’ dedi ve teklifi ikiletmeden, resmen oturduğu koltuktan geri indi.!

Şerafettin Aşut ve ekibi Mahmut Arslan’ın Meclis Başkanlığını desteklemeye karar verirken, Mahmut Arslan’ın daha önceden söz verdiği bazı isimler Meclis Başkanlığındaki diğer aday Serdal Kuyucuoğlu’nu destekledi..

Öyle ya da böyle MTSO için  mevcut adaylar içerisinde en ideal kişiler meclis başkanı ve yönetim kurulu başkanı oldu..
--- --- --- ---
Şimdi gelelim seçim sonrasında; seçimler bitti fakat bir çok kırgın isim var..

MTSO Meclisi’nde mutlaka bulunması gereken isimlerden Faik Burakgazi ne yazık ki karşısına Kasım Tanrıöver’in yazılmasından dolayı meclis dışında kaldı.. Beyefendi kişiliği ile tanınan iki isimin yarışını Kasım Tanrıöver kazandı.. Bana göre Meclis başkanlığı devir teslim töreni bu yıl farklı bir şekilde yapılmalı ve yıllardan bu yana ‘kent beyefendisi’ olarak anılan ve gönüllerde taht kurmuş bir isim olan Faik Burakgazi bu güne kadarki duruşuna yakışır şekilde uğurlanmalı..

Mevcut yönetim kurulu, Şerafettin Aşut ve Mahmut Arslan önderliğinde ‘Seçimi kazandık, bizden sonrası tufan’ diyip bir kenara çekilerek hemen projelere başlamamalı..

Kırgın isimler ‘röportajlara’ başlayıp, ‘ağır bir üslup’ kullanarak kişileri eleştirmeye başlamadan önce, 10-15’erli gruplar ile sıcak bir ortamda görüşmeler yapılmalı ve bu kişiler dinlenmeli.. Basına kapalı yapılması gereken bu toplantılar sonrasında kırgın isimlerin kırgınlıkları hafifletilmeli ve onlara da gereken değer verilmeli..

Bölünmüş bir MTSO, kente en az 4 yıl kaybettirir.. Merhum Kadri Şaman’ın son dönemlerine bakın.. Sürekli birileri yaptığı işleri eleştiriyor, MTSO’nun yaptığı tüm işler eleştirilere neden oluyordu.. Şu anki havaya baktığım zaman bu eleştirilerin daha sert olacağı kanısındayım.. Meclis ikiye bölünmüş durumda; ‘kazananlar’ ve ‘meclise girmesine rağmen kaybedenler’.. 

Kendisinin satılmış olduğunu, kandırılmış olduğunu düşünen meclis üyeleri ile 4 yıl çalışmak bu kente ihanettir.. Bu kişilerin gönlü alınmalı, daha büyük yaralar açılmadan, özellikle ve özellikle kamuoyu önünde, basın mecralarında röportajlar yayınlanmadan önce ivedilikle bu kişiler ile toplantılar düzenlenmeli..

Bir MTSO seçimi daha sona erdi..  MTSO seçimi sona erdi fakat, kavgalar, kutuplaşmalar ve tartışmalar sona ermedi.!

AHMET ÜNAL’A ve ARİF ÖKSÜZ’E TEŞEKKÜR

MTSO ile ilgili yazdığım haberlerden birinden sonra tehdit edildim.. Arayan kişi ‘Bu saatten sonra bu kentte ya sen yaşayacaksın ya ben’ diyerek ağır bir dil ile yazdığım 3 satırlık haberden dolayı tehdit etti..

Durumu ilk olarak Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal ile paylaştım.. O da Emniyet yetkililerine durumu anlatarak ‘ne yapmamız gerek’ diye sordu..

Konuyla yakından ilgilenen Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal ve Mersin Emniyet Müdürü Arif Öksüz’e huzurlarınızda teşekkür ediyorum..