2005 yılında kurulan ve gün geçtikte büyüme hacmini genişleten MD Clinic, Dr. Selçuk Ökten ve Eşi estetisyen Ebru Ökten yönetiminde birçok hastayı tedavi ediyor.  

 İşte MD Clinic kurucusu ve doktoru Dr. Selçuk Ökten ile yaptığımız özel röportaj; 

 MD Clinic’ten bize biraz bahseder misiniz? 

 MD Clinic 2005 yılında küçük bir dairede hizmet vermeye başladı. 2 kişi olarak başladığımız işletmemizde giderek sayıyı artırdık. İlk olarak küçük işlemlerle başladık ve zaman içerisinde farklı bölümleri de entegre ederek büyüme gösterdik. MD Clinic’i eşimle birlikte yönetiyoruz. Güzellik uzmanı olan eşim daha çok kalıcı makyajla uğraşıyor. Ben ise, akupunktur, botox, dolgu işlemleri lazer epilasyon ve incelme ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm tedavileri yerine getiriyoruz.  

MD Clinic’te hastalarınıza nasıl bir tedavi hizmeti sunuyorsunuz? 

Biz buraya gelen hastalarımızın öncelikle neye ihtiyacı olduğuna bakıyoruz ve analizini yaptıktan sonra ihtiyaçları doğrultusunda tedavi sürecini başlatıyoruz. Hangi ürünün ve hangi tedavinin hastaya uygun olacağını belirledikten sonra, tedavi uygulanmalıdır. Bazı işletmelerde artık sağlık bile ticarete dökülmüş durumdadır maalesef.  Ehliyeti olmayanların araba kullanması gibi bir durumdur bu. Hekimlik diploması ve sertifikası olmayan kişiler sadece para uğruna insanların sağlığını tehlikeye atabiliyorlar. Hekimlik kutsal bir meslektir. Ne yazık ki ‘hekimin yaptığı işi ben de yaparım’ diyen simsarlar ortaya çıkmıştır.  Dediğim gibi merdiven altı, ruhsatsız ve sertifikasız işletmelere karşı, tamamen steril, alanında uzman, işini bilen ve paradan önce insan sağlığına değer veren bir yapıya sahibiz ve hastalarımızı da bu çerçevede tedaviye hazırlayarak onların tedavi süreçlerinde en büyük destekçileri oluyoruz.  

Mersin yaz aylarında bilindiği üzere sıcaklık ve nem oranı yüksek bir şehirdir. insanlar cildini sıcaktan nasıl korumalıdır? 



Mersin yazları çok sıcak ve kavurucu güneşin hakim olduğu bir bölgedir. Güneş tenimize işlediği andan itibaren bizim ana maddemiz olan su buharlaşmaya başlıyor. Su vücuttan gittiği anda cildimiz kurumaya başlıyor. İç organlarımızın ihtiyacı olan su yeterli olmadığında ,görevlerini tam anlamıyla yapamaz duruma geliyor. Peki bunun için ne yapabiliriz? Cildimizi korumak istiyorsak önce vücudumuzu ön planda tutmamız gerekiyor. Bunun içinse insan vücudunun en çok ihtiyacı olan suyumuzu yeterli oranda tüketmeliyiz. Tabi ki PH yüksek bir su tercih edilirse bu verim artacaktır. Peki ne kadar su içlemiyiz? En az 2.5 – 3 litre su tüketmemiz gerekiyor.  Fakat, çok terleyen bir kişi iseniz bu oranın üzerine 1-2 litre daha eklenmesi gerekiyor. 


Tabi ki sadece su tüketmekle bitmiyor. Cildimizi güneşten koruyarak, nem ihtiyacını ise nemlendirici kremlere gidermeliyiz. Günde en az 2-3 kere cildimizi nemlendirici kremlerle nemlendirmemiz gerekiyor. Bunların dışında en önemlisi cildimiziz güneşten nasıl korumamız gerektiğidir. Öğlen saatlerinde mümkün olduğunca güneşe çıkmamamız gerekiyor. Güneşin dik gelen ışınları cildimiz için çok zararlıdır. Güneş altında çalışmamız gerekiyorsa ve ya o saatlerde mutlaka dışarda olmamız gerekiyorsa, çantamızda mutlaka bir güneş koruyucu krem taşımamız gerekiyor. Güneş kremleri 3-4 saat arayla mutlaka kullanmamız gerekiyor. Yüzde 90 oranında koruyucu bir kremin etkisi yaklaşık 4 saat sürer o yüzden 3-4 saatte bir koruyucu kremimizi cildimize yeniden uygulamamız gerekmektedir.  


24 SAAT ETKİLİ KORUYUCU KREM YOKTUR 

Koruyucu kremler ile ilgili olarak piyasada 24 saat etkili olan vs gibi kremler kesinlikle gerçek dışıdır. İnsanların buna inanmamaları gerekiyor. Bir kremin ömrü en fazla 4 saattir. Hangi kremi kullanmamız gerekiyor?  Minimum 30 derecenin altında olmayan kremler tercih edilmelidir. 30 – 50 spf kremler idealdir. Zaten şuanda eczanelerde 30 derecenin altında koruyucu krem  pek satılmamaktadır. Peki her 30 spf krem kaliteli bir krem midir? Her 30-50 derece arası kremler kaliteli krem değildir. Akşam eve gittiğinizde kremi uyguladığınız bölgeler ciddi bir reaksiyon veriyorsa, güneş gören yerleriniz çok kızarık ise , kullanmış olduğunuz krem işe yaramıyor olabilir. Bu nedenle kullandığınız kremin etkili veya etkisiz olduğunu anlayabilirsiniz.
 


 
Editör: Barış Köksal