İşte cukruvaexpres.com editörümüz Barış Köksal’ın başarılı iş kadını Nüket Özgenç ile yaptığı o özel röportaj;
Bize kendinizden biraz bahseder misiniz?
Mersin doğumluyum. Evli ve iki çocuk annesiyim. Kendimi bildim bileli iş hayatının içerisindeyim. Kardeşlerimle birlikte Marina İnşaat olarak inşaat sektöründe uzun bir zaman yolumuza devam ettik. Daha öncesinde Mersin’de Gemi Brokerlığı yaptım.
İnşaat sektörünün ardından şimdi de gayrimenkul sektöründe yerimizi aldık. İnşaat sektöründe Irak’ta iş yapıyorduk. Irak’ta yaşanan sorunlar ve sistemin bozulması ile birlikte, orada aldığımız ihaleleri dondurup Türkiye’ye gelmek zorunda kaldık. Şimdi burada yap-sat yapıyoruz ve kendi arsalarımızı değerlendiriyoruz. Çünkü Mersin’de ciddi bir arsa sıkıntısı var. Bunun yanında gayrimenkulde de, daha ziyade konut ve sanayi arsaları üzerine yoğunlaştık ve çalışmalarımızı emin adımlarla sürdürüyoruz.
Marina Gayrimenkul’ün hizmet ağından bahseder misiniz?
Biz zaten Marina İnşaat ve Marina Botanik şirketlerimizle inşaat sektörünün içinden gelen bir Gayrimenkul şirketiyiz.
Gayrimenkulde öncelikle yatırımcılara doğru ve yüksek karlı yatırım yapabilmeleri konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Gerek al-sat amaçlı , gerekse bireysel ihtiyaç sahiplerinin yatırımlarına öncülük ediyoruz.
Mersin’deki konut sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mersin’de konut sektörü tekrar inanılmaz bir patlama yaşıyor. Bence talepten fazla arz var. Şu anda yapılan konutların yüzde 50’si ancak satılabiliyor.
Alım yapanlar şu anda şehir dışından ve yurt dışından gelen insanlar, onlarda daha ziyade yeni binalara değil, özellikle Mezitli Viranşehir taraflarına yerleştiler. Şu anda eski konutlara talep daha fazla, çünkü insanlar ekonomik konutları tercih ediyor. Yeni projelerin çok fazla satış yapabildiğini düşünmüyorum. Konut kredi faizleri bu oranda devam edecek olursa satış oranı daha da düşecektir.
Arsa konusunda ise tam tersi bir durum söz konusu diyebiliriz ki sebebi tamamen Mersinin hızlı nüfus artışına orantılı yeni imar alanları açılmasının gecikmesidir. Mersin’de arsa yatırımcıları genellikle yine şehir dışından gelen ve yurt dışından gelen insanlar. İmarlı arsa fiyatlarının hızlı yükselmesinden kaynaklı olarak da yeni 5000’lik plan çalışmasının biteceği beklentisi ile imarsız arsalara yönelmişlerdir. İşte tam bu aşamada bizim görevimiz başlıyor ve bölgede olan yaklaşık 25 yıllık ticari tecrübemizi yatırımcılarımız adına kullanıyoruz. Şu anda ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntı ve şehrimizde geciken sanayi ve lojistik bölgelerde yapılması geciken çalışmalar, kentimizin gelişmesini geciktirmektedir. Bu gecikmelerin konut satışlarına etkisi göz ardı edilemez.300 km sahil şeridine sahip Şehrimizde aslında Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumdan daha farklı bir ekonomik gelişme ve ivmeye şahit oluyoruz. Bunun sebepleri hem bulunduğumuz coğrafi konumumuz hem de ülkemizin doğusunda ve sınır komşumuz ülkelerde yaşanan siyasi gelişmelerdir. Gayrimenkul ve inşaat sektöründe sorunlar yaşanmıyor. Genel olarak şuanda kimse yaptığı işten memnun değil. Piyasadaki durgunluklar herkesi etkiliyor ve kimse belirlediği iş hedeflerine ulaşamıyor ve bu sorun sadece Mersin’de değil ülke genelinde boy gösteriyor.
Mersin’deki konut sektörünün sorunları nelerdir?
Mersin’de fiyatlar özellikle son 6 ayda beklenenin üzerinde artış göstermiştir. Bunun sebebi ise gerek yeni konut alanları türetilememekle birlikte diğer illerdeki emsallerden daha düşük emsaller verilmesi artı imalat maliyetlerinin ve kredi faiz oranlarının yüksek olmasından kaynaklıdır Bu durumda ister istemez konutları doğrudan etkilemiş oluyor. Karları düşen inşaat firmalarını da zorluyor. Bunun yanında imarda yetkili kurumların kat sınırları ,yeşil alan, vb. yanlış uygulamaları da kentimizin daha da bir beton yığınına dönüşmesine sebep olmakta kentimizi daha da yaşanmaz kentler arasına sokmaktadır. Umarım bu yanlışlar en azından yeni imar planlarında daha fazla emsaller, yeşil alanlar, otopark alanları ile yeni açılacak imar alanlarında giderilir.
Bir diğer konu ise, Suriyeli vatandaşların potansiyelidir. Suriyelilerin gerek satılık gerekse kiralık dairelere ihtiyaçları var. Bu potansiyeli gören mülk sahipleri Türk vatandaşına 10’a veriyorsa Suriyeli vatandaşa 100’e vermeye çalışıyor. Bu da piyasanın yükselmesini direk olarak etkiliyor ve haliyle çıta üst seviyelere çıkmış oluyor. Bundan 2 yıl öncesine kadar 80-100 bin lira aralığında alacağınız bir ev şuanda 200.000 liradan satılıyor. Bunun önüne geçilmesi için çok geç kalındı. Şuanda Mezitli ve Viranşehir bölgelerinin önüne geçilemeyecek dereceye geldi. O bölgede birbirini tetikleyen alım ve kiralama var. Yenişehir bölgesi bu faktörlerden kendini biraz daha soyutladı ve kendini korudu. Bunların önüne geçilmesi için hükümet göçmenler için ayrı bir politika uygulaması gerekiyordu. Eğer en baştan bu politika uygulanmış olsaydı şuanda bu tarz sorunlarla karşı karşıya kalmayacaktık.
İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?
İleriye dönük hedeflerimiz arasında güçlü kurumsal yapımızla yatırımcılarına hep kazandıran kuruluş olarak önce bölgemizde zaman içinde de diğer grup şirketlerimiz gibi Marina Gayrimenkulü de başka bölge ve ülkelerde marka yapmak ilk hedefimizdir. Şu anda kendimiz alım satım yapıyoruz ama bunu daha fazla geniş yatırımcı kitlesine yaygınlaştırmak istiyoruz.
Yatırımcılarımızın hep güven duyacağı ve mutlu olacağı bir şirket olmak… Marina Gayrimenkul olarak bizim vazgeçilmez İlkemiz olacaktır. Tüm yatırımcılarımız bizim için en az kendimiz kadar değerli görüyor ve seçkin, dürüst etik davranarak ailemizi genişletmek istiyoruz.
Mersin’in geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben iş insanı kimliğimi bir kenara bırakarak Mersin’in eski fotoğraflarına baktığımda, keşke eski haliyle kalsaymış diyorum. Mersin’deki çarpık yapılaşmayı hiçbir şey bilmeyen bir insan bile görebiliyor. İsterdim ki sahildeki yüksek binalar hiç olmasaydı. Taşucu tarafına giderken gerçekten içim açıyor, sur gibi yapılan inşaatlar yazık olmuş dedirtiyor insana. Zararın neresinden dönülürse kardır, ama bu saatten sonra Mersin için pek fazla bir şey yapılacağını sanmıyorum.
İlçe ilçe değerlendirecek olursak Yenişehir umarız daha da fazla yeşil alanlarla, Akdeniz kentsel dönüşümle eski kent kimliğine kavuşturularak, Mezitli en azından kat sınırlaması gibi bölgesel haksız uygulamalardan vazgeçerek daha fazla yeşil alanlarıyla, Toroslar’da daha planlı çalışmalarla ve tüm ilçelerimiz kültürel ve sosyal alanları genişleterek tarım alanlarımızdan vazgeçmeden Büyükşehirde üzerine düşen temel sanayi ve halkın ihtiyacı olan yatırımları işbirliği içinde yatırımları koordine edebilirse Türkiye’de kesinlikle ekonomik alanda İstanbul’un alternatifi bir şehir olmaya adaydır. Umarız İstanbul’da yapılmış olanlardan ders çıkarılarak her anlamda yaşanabilir bir kent olmasını önce kenti yönetenler ve yaşayanlar hep birlikte sağlarız.
Uzun yıllardır tecrübeli bir iş kadını olarak Mersin’e hizmet veriyorsunuz. Bu tecrübelerinizi iş hayatına atılmak isteyen yeni iş kadınlarıyla paylaşmak isteseniz önerileriniz ne olur?
Bana göre cinsiyet ayrımı yapmak ayrımcılık gibi geliyor. İnsan yaptığı işle kendini gösterir ve ağırlığını bununla belirler. Eskiden bakıldığında kadınların girişimci ruhunun köreltildiğini görebiliyorduk. Bunun sebebi ise ‘kadın yapamaz’ mantığı vurgulanmasıdır. Ama günümüzde baktığımızda birçok kadın girişimci son zamanlarda aktif rol oynamaya başladı. Bu Mersinimiz için güzel bir oluşum. Kadınlarımız titiz ve duygusal oldukları için sürekli doğrucudur. Doğrucu oldukları için hep itibar görüyorlar. İşini titizlikle doğru ve güvenilir yapan herkes başarıdan başarıya koşar. Onun için ben kadın girişimci ruhu olan herkese dik durmalarını ve emek harcayarak doğru yolda ilerlemelerini tavsiye ederim. Bu sadece kadınlar için değil bütün iş insanları için geçerlidir.
‘Yerinizi cinsiyetiniz değil.. Karakteriniz belirler’
Editör: Barış Köksal
