16 yıldan beridir bir çok STK'da Başkanlık yapan  ve kendini “Sivil Toplum Gönüllüsü bir Sosyal Girişimci”  olarak tanımlayan MERYAD Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Gündüz, Mersin’deki STK’ların çalışmalarını da değerlendirerek; “ Mersin’deki STK’lar netice olarak  Oda ve Birlikler gibi zorunlu aidat toplama şansları olmadığı ve gönüllü hizmet yürüten  kuruluşlar oldukları için  ciddi anlamda gelir bütçesi problemi yaşamaktadırlar. Finans temini  içinde projeler üretip, ÇKA, SODES, AB vb  yerlere başvurarak destek almaları gerekiyor. Kentimizdeki STK’ların  mutlaka kapasitelerini arttırmaları ve yeni gelir kaynakları sağlamaları gereklidir” dedi.

İşte cukurovaexpres.com editörlerinden Berivan Yüce’nin Feridun Gündüz ile yaptığı o özel röportaj;

MERYAD’dan bize bahseder misiniz?

Mersin, Yatırım, Dış Ticaret ve Markalaşma Derneği (MERYAD) aslında bir ihtiyaçtan doğdu. Kamuoyunun da bildiği gibi daha önce bizim TURİYAD diye bir  derneğimiz vardı ve 3 yıldan beridir güzel etkinliklere imza atarak Irak ile Mersin ve ülkemiz arasındaki dostluk , ticaret ve yatırım bağlarını güçlendirmeye katkı veriyorduk.  Ancak son 2 yılda Irak'ta güvenlikle ilgili olarak ortaya çıkan problemler artarak devam etmeye başladı. Özelikle DAEŞ terör örgütünün yarattığı  ve can güvenliğini tehdit eden sorunlar nedeniyle bölge yatırım ve hatta ticaret için dahi güvenli olmaktan çıktı. Ayrıca Dünya'daki petrol fiyatları yüz dolardan, otuz dolarlara kadar düşmesi de Irak'ın petrol gelirlerini ve parasal gücünü azalttı. Böyle olunca bu sefer buradan Irak a ihraç edilen ürünlerin ödemeleri aksamaya başladı. Tüccarlar ve sanayiciler zor durumda kaldılar. Irak'ta yatırım yapmak isteyen bazı iş adamları bu fikirlerinden vaz geçtiler. Ticaret yapanlarda işi yavaşlatıp başka pazarlara yöneldiler. Dolayısıyla Irak’a hizmet etmek zorlaşmaya başladı.  
 
2014 yılında 12 milyar dolara yaklaşan ihracatımız, 8.5 milyar dolara kadar düştü. Irak, elbette bizim kardeş ülkemizdir ve gerek Mersin gerekse ülkemiz ihracatında çok önemli bir yer işgal etmeye devam edecektir. Biz de bu deneyimlerimizi MERYAD çatısı altında kamuoyunun yararına sunmaya devam edeceğiz ancak bu süreç de biraz daha Mersinin temel sorunlarına eğilmeyi doğru bulduk. Bu nedenle 30 Nisan 2016 da Divan Otelde gerçekleşen Genel Kurulumuzda oybirliği ile derneğimizin hem adını, hem de tüzüğünü değiştirip MERYAD olarak yola devam etme kararı aldık.




MERYAD olarak Mersin için projeleriniz nelerdir?

Derneğimizin  üç temel hizmet ekseni olacaktır. Umut ediyorum bu üç eksendeki hedeflere Yönetim Kurulumuz ( FERUDUN GÜNDÜZ,ABDULKADİR İDİŞ,RAMAZAN ÖZ,MEHMET HADRA,HATİCE İĞDE,NECDET TAMAMOĞULLARI,AHMET BARAN,COŞKUN DOĞMUŞ,NESİM YAĞMUR,CAN ERKAN GENCAY,ABDULAZİZ ASLAN,MEHMET MURAT DİREKÇİ,FEVZİ BOYRAZ )  ve Yüksek Danışma Kurulumuzun seçkin üyeleri (PROF.DR.MEHMET İSMAİL YAĞCI,PROF.DR.SÜLEYMAN TÜRKEL,PROF.DR.MEHMET CİHAN YAVUZ,PROF.DR.KEMAL BİRDİR,PROF DR YAŞAR ERJEM, PROF DR HÜSEYİN MURAT ÇELİK,MEHMET ATEŞ,KADRİ KANPAK,HARUN DUMLU, DOÇ.DR.KÖKSAL HAZIR,DOÇ.DR.CEMAL ALTAN ) sayesinde doğru projeler üreterek ciddi katkılar sağlayacağız.                                                                                              
Hedeflerimizden birisi ; Mersin'e yatırımcı çekilmesi. Aslında yatırım çekmek için bir çok  avantaja sahip olmasına rağmen ; Mersin,  maalesef yeterince yerli ve yabancı sermaye çekemiyor. Çünkü ne yazık ki Mersinimizi yerli ve  yabancı yatırımcılara yeterince tanıtamamışız. Sermayenin ilgi odağı olamamışız.    

Tabii bu arada kentimizdeki bankalarda ciddi oranda rant ağırlıklı paranın yatmakta olduğunu da biliyor ve bu kişilerin doğru girişim fikirleriyle buluşmaları sonrası inşaat yanın da sanayi yatırımlarına da girebileceklerine inanıyoruz.  Doğru proje fikirleriyle Mersinli sermaye sahiplerini de sanayi yatırımları için  özendireceğiz.  Çünkü istihdam yaratmak kutsal bir görevdir. Ve devletimiz verdiği onlarca teşvik ile de sanayi yatırımlarını  teşvik etmektedir. Özellikle artık sıradan girişimciler yerine inovatif girişimcilere ihtiyaç vardır. Klasik sanayiden Endüstri 4.0 kapsamındaki yatırımları tercih etmemiz gerekmektedir. Bu konuda bilgilendirici konferanslar için de hazırlıklar yapmaktayız.                                              

Kuşkusuz çoğumuzun seslendirdiği “yatırımlar için yeterli büyüklükte imarlı sanayi arazisi olmaması “da bunda etkendir ve  bu konuda Büyükşehir Belediyemizin imar planı çalışmalarına hız vermesi gerektiği de ortadadır. Biz dernek olarak Mersinin potansiyelinin ortay çıkartılması ve etkin  tanıtımı ve de doğrudan yerli ve yabancı sermaye yatırımcısının kentimizde yatırımı tercih etmesi için projeler üretecek ve uygulayacağız.                                 

Suriyedeki savaştan kaçan yaklaşık 300 bine yaklaşan mağdur insana ev sahipliği yapmakta olan Mersin,  Dünyaya adeta insanlık dersi vermektedir. Buna bir de iklim ve ucuz yaşam koşulları nedeniyle Güneydoğu illerindeki terör olaylarından kaçan insanlarımızı eklersek rakam 350 bine dayanmaktadır.    Ancak,  bu ani göçün kent yaşamında sosyal, kültürel, , eğitim, sağlık , iktisadi, güvenlik vb konularda yarattığı ciddi sıkıntılar da söz konusudur. Bu göçün daha profesyonelce  yönetilmesi gerekmekte ve nasıl ki AB, ülkemize katkı veriyorsa Hükümetimizin de Mersini artık daha fazla gecikmeden KÖY(Kalkınmada öncelikli Yöre) sıralamasında 3. Dereceden 5. Dereceye alması gerekir. Çünkü bu çalışmalar yapıldığında Mersin'de Suriyeliler yoktu. Güneydoğudan göç hareketi de uzun yıllardır durmuştu. Halbuki bu sayıda bir göç hareketi  AB’nin herhangi bir kentinde olsa o insanların tüm dengeleri allak bullak olur.  Ve bilinmelidir ki  gelen Suriyeli kardeşlerimiz (diğer Dünya ülkelerindeki göç hareketlerinde olduğu üzere ;%85 i)  çok uzun yıllar ülkemizde  yaşayacaktır. Suriyedeki yaşam normalleşse bile bu insanların çok azı geriye  dönüş yapacaktır.    

Bu kadar göçü göz önünde bulundurduğumuzda ve de bunların bizlere entegre olmasını sağlayıp kalıcı olacağını dikkate aldığımızda  Mersinin merkez nüfusunun yaklaşık her 3 kişiden birisi Suriyeli olmaktadır. Dolayısıyla göçü doğru yöneterek bu negatif gibi duran koşulları pozitife çevirmek gerekir. İstihdam yaratmak için de Suriyeli dostlarımız dikkate alınıp KÖY statümüzün 5. Gruba alınmasını yeni Başbakanımızdan istirham ediyor, Mersinli tüm vekillerimiz de bu konuda çalışmaya davet ediyoruz. BU vesileyle yeni Başbakanımız Binali YILDIRIM ve yeni kabinesine başarı dilleklerimizi sunuyor, ülkemiz ve kentimiz için tüm doğru projelerde MERYAD olarak destekleyeceğimizi beyan ediyoruz.  5. Gruba girmek kentimizde yatırımları daha cazip hale getirecek, sermayenin gelmesini ve yatırımları teşvik edecektir. Ziyaret ederek bu konulardaki  projelerimizi paylaştığımız  ÇKA Genel Sekreteri Dr Lütfi ALTUNSU ya da ilgisi için  teşekkür ederiz.Bir diğer hususta ihracatımızın azalmasıdır.

Mersin,  gerçekten son yıllarda ihracatta güzel bir artış yakalamış ve 2014 yılında Mersn orijinli firmalarımız 1 milyar 800 milyon dolar hedefine ulaşmıştı. Ancak, başta Irak ve Suriye  olmak üzere Rusya ile doğan krizler 2015 yılında 400 milyon dolarlık kayıpla 1 milyar 400 milyon dolara gerilememize neden oldu.İhracatın düşmesi Mersin için ciddi bir tehdittir.

 Biz yatırım çekmenin yanında dünyayla rekabet edebileceğimiz katma değerli ürünler üretip bunları da ihraç etmeyi başarmak zorundayız.  Düşünün, özellikle tarımsal alanda onlarca üstünlük taşıdığımız ürünler var ancak  bu ham maddeleri katma değeri yüksek gıda ürünlerine dönüştürme konusunda becerikli değiliz. Hedefimiz kentimizden daha fazla katma değerli ürün ve daha fazla  ihracatçı çıkartmaktır. Şu anda bin civarında ihracatçı varsa bunun kademeli olarak artırılmasını amaçlamaktayız. Dış Ticaret konusunda AKİB ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Bu vesileyle Geçmiş Dönem Koordinatör Başkanı Bülent AYMEN e hizmetleri için çok teşekkür eder, yeni AKİB Koordinatör Başkan Zeki KIVANÇ a da yeni görevinde üstün başarılar diler, ortak projeler üretmeye hazır olduğumuzu vurgularız.

 Bilindiği üzere Mersin, Türkiye’ye ihracatı öğreten bir kenttir. Fakat son dönemde ülkemizin bir çok ilinde olduğu gibi  bir düşüş içindeyiz. Ülkemiz de 2014 yılında 157 milyar dolar ile rekor  ihracata ulaşmışken 2015 de 143 milyar doları ancak yakalayabilmiştir.  Bu bağlamda Mersinin ihracatında ürün çeşitliliğini ve ihracatçı sayısını arttırması hedeflerimiz arasındadır. Bu konuda YDK katkılarıyla ve Üniversitelerimizle işbirliği içinde hem “Dış Ticaret Uzmanı “ yetiştirme eğitimleri ve hem de “ İnovatif Girişimcilik” eğitimleri vermeyi amaçlamaktayız.Bu konularda ziyaret ettiğimiz Mersin KOSGEB Müdürü Danyal PEKER e girişimlerimize gösterdiği ilgi için teşekkür ederiz.

Bir diğer temel hedefimiz ise, Mersin kentinin markalaşmasıdır.Mersin ulusal ve uluslararası arenada ses getiren yeni markalar  üretmek zorundadır.RIS Mersin projesinin hedefleri içinde olmasına rağmen bu konuda gerekli gelişme maalesef sağlanamamıştır. RIS+ ise tarafımızdan yakından ve ilgi ile takip edilmektedir. Mersin çok ciddi tarımsal üretime sahip olmasına rağmen maalesef bu konuda değer yaratan ve markalaşabilecek üretimlerden mahrumdur.   

Mersin kentimizdeki bileşenler enerjilerini bir birlerinin eksiklerini tespit etmek ve sonra da bunları teşhir etmek alışkanlığından vaz geçip;  bunun yerine birbirine güvenip , ele ele verip ; artık daha fazla gecikmeden  yeni markalar üretmeyi becerebilmelidir.  Ayrıca kentimizin patent konusunda da çok zayıf olduğunu belirtmem gerekir.

Bir yandan firmalar bazında yeni markalarla Türkiye arenasına sonra da Dünya arenasına çıkıp rekabetçi olmaya çalışırken bir yandan da bu kadar doğal, tarihi ve kültürel çeşitliliğe sahip bu kenti markalaştırmak için çalışmalıyız.  Mersin hem bizlerin yaşamayı tercih ettiği bir il olmaya devam etmeli hem de yerli ve yabancı turistlerin tatil ve yerli ve yabancı  doğrudan yatırımcıların kalıcı yatırımlar için tercih ettiği bir kent olmalıdır.  Ortak aklı egemen kılınıp en doğru yönetim modelini bulamadığımız takdirde maalesef MİY’nun yaşadığı akibeti yaşamamız söz konusu olabilir. Yani Mersin ekonomide de bir alt lige düşebilir.  
Biz MERYAD üyeleri olarak ; Mersinin potansiyelini biliyor ve bunu başaracağına inanıyoruz.  Bu konuda üstümüze düşeni belirli (kısa, orta, uzun vadeli) bir plan dahilinde ve   kararlılıkla  yapacağımızı da kamuoyuna duyurmak isteriz. Kentin tüm ilgili aktörleriyle de  “koşulsuz olarak “  bahse konu 3 temel alanda (Yatırım, İhracat, Markalaşma)  buluşmaya, çalışmaya her konumda hazırız.Kentimizin URAK verilerine göre bulunduğu durum iç açıcı değildir. Gerek sosyal , gerek kültürel gerekse iktisadi manada.Bu durumu iyileştiremeyen kent yöneticileri kendilerini başarılı göstermek gibi bir algı yönetiminde ancak kendilerini aldatırlar. Biz rakamlarla kentimizin her alandaki gidişini analiz edecek ve bunu kamuoyu ile periyodik olarak paylaşacağız. Mersin ili  2013 de neredeydi , 2014 de nereye geldi? 2015 de ne oldu? Burada çok yönlü araştırmalar ve istatistiki veriler ile bilimin ışığında değerlendirmeler yapacak ve kentimizin geleceği için kamuoyunu aydınlatacağız. 

Çünkü MERYAD olarak biz;  komplekslerimizden olabildiğince arınıp, kente hizmeti esas alan bir anlayışla “örnek ,cesur ve vizyoner bir STK olmak “ gayreti içindeyiz.Bu prensiplere uyan iş insanlarını, kadınlarımızı ve gençlerimizi de Mersine hizmet için aramıza davet ediyoruz.   Yakın zamanda hizmete girecek web sitemiz ile de başvuruları değerlendirmeye alacağız.(www.meryad.org)                                                                                      
 
Mersin’in kalkınması adına Mersin’deki STK’ların çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mersin’de 2 bini aşkın Sivil Toplum kuruluşu vardır. Bunların içerisinde tahmin ediyorum ki 50 civarında iş insanları dernekleri vardır. Özellikle Sivil Toplum kuruluşları olarak değerlendirecek olursak, Mersin’deki bir çok STK’nın proje üretme kabiliyetleri düşüktür.Bunda çok çeşitli nedenler vardır; mali yetersizlik, profesyonel Genel Sekreter eksikliği,proje kültürü eksikliği, üye nicelik ve nitelik yetersizliği, dernek içi demokrasinin zayıf olması, Başkanın yükünün fazlalığı vb vb.  

Mersin’deki STK’lar parasal yönden çok ciddi sıkıntılar çekiyor. Bu gönüllü bir faaliyet olduğu için kaynak temin etme zorlukları var. Bunun çözülmesi için de Çukurova Kalkınma Ajansları ve SODES gibi yerlere başvurarak proje üretimleri için kaynak belirtmeleri gerekiyor. Bunların dışında her derneğin profesyonel anlamda çalışma sağlayacak donanımlı eleman eksikliği var. Derneklere hizmet edecek profesyonel Genel Sekreterlerin  yetiştirilmesi lazım.                                                                                            
Kentimizdeki bir çok derneğin “küçük olsun benim olsun” anlayışından vaz geçerek ; ortak hareket etme kültür seviyesine ulaşmaya ihtiyacı vardır. Nitekim Kurucuları arasında bulunduğum ve 6 dönem Genel Sekreterlik ve 2014-2015 yılları arasında da 7. Dönem Başkanlığını yaptığım MEP, Mersin Ekonomi Platformu bu düşüncenin bir ürünü olarak 2011 yılında kurulmuştur. Bu tip Platformların belki de Mersin Ekonomi Dernekleri Federasyonuna dönüşerek daha kurumsal ve kamu desteklerinden istifade eder hale gelmesi gereklidir.Böylece Mersine daha istikrarlı hizmet verme şansı sağlanabileceği kanaatindeyim.

Aslında gerek STK lar gerekse mikro ve küçük ölçekli işletmelerin birleşmesine ihtiyaç vardır. KOSGEB’in bu konuda çok güzel bir desteği var; 5 şirket birleşirse KOSGEB ciddi anlamda hibe desteği veriyor. Onun için artık gün birlik olma, birlikte hareket etme günüdür.36 yıllık iş deneyimine sahip bir Yönetim Danışmanı(CMC), TPE Marka Vekili ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri olarak belirtmek isterim ki ülkemizin cennet köşelerinden olan Mersinimiz için birlik ve beraberlik içerisinde hareket edersek çözülmeyecek hiçbir sorun kalmaz.       
                                                 
Nitekim kentimizin Maestrosu Valimiz Özdemir ÇAKACAK ve B.şehir Belediye Başkanımız Burhanettin KOCAMAZ, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Toros Ünüversitesi Rektörü Prof.Dr.Yüksel ÖZDEMİR, Çağ Üniversitesi Prof. Dr. Çetin BEDESTENCI,Yüksel ÖZDEMİR, Çetin BEDESTENCİ), MTSO Başkanımız Şerafettin AŞUT,  MTSO Meclis Başkanımız Mahmut ARSLAN,,MTB Başkanımız Abdullah ÖZDEMİR, Birlik Başkanlarımız, STK Başkanlarımız , nitelikli Bürokratlarımız bu kentin en önemli beşeri sermayesidir.  

Elbette Ankarada etkili bir lobi için de bu dayanışma had safhada katkı getirecektir.Bu konuda yapacağımız araştırmalar ile diğer kardeş STK ların sorunlarının tespiti ve çözümü ile işbirliği fırsatları için de projeler üreteceğiz.Son olarak Çukurova Ekspress gazetesi ekibini  başarılı çalışmaları için kutlar, devamını dilerim.

Editör: Barış Köksal