Ülke olarak birbirimize daha çok sarılmamız gerekiyor diyen Gündüz, ‘ Bu darbe olayını düşündükçe ve yeni bilgiler edindikçe ülkemizin çok ciddi bir kırılma noktası yaşadığını ve halkımızın demokrasi aşkı sayesinde kurtuldugumuzu  görüyorum’ dedi. 

Darbe olayları ile ilgili konuşmasında şeffaf bir dil kullanan Gündüz; 

Zaten uzunca bir süredir İsrail,  Suriye, Rusya krizi varken ve üstüne içerde de bombalar patlarken bir de bir grup da olsa asker ile  polisi ve de  halkla askeri karşı karşıya getiren ve TBMM’nin dahi  bombalanabildiği bir ülkede bizlerin huzurunu kaçıran bu girişimin iktisadi hayatımızı da olumsuz etkilememesi için Hükümetin aldığı bazı önlemleri rasyonel buluyorum.  

Eksikliklerimiz olsa dahi "demokratik bir Cumhuriyet" ile yönetilmek her zaman tercihimiz olmalıdır. 
Orduya bu alanda ihtiyaç duymayacak şekilde demokrasiyle yönetilecek bir toplum haline gelebilmeliyiz artık. 

Askeri darbe, kim tarafından yapılmış olursa olsun elbette karşı durulması gereken yasa dışı bir girişimdir. Yönetim problemlerini biz siviller, Anayasal sınırlar içinde kalarak ve seçilmişler kanalıyla çözmeyi becerebilmeliyiz.

Ancak , görülüyor ki bu da (ilköğretim 7.5 düzeyinde olan) eğitim ortalamamızı yükseltmek ve daha çağdaş bir toplum dizayn ederek daha yüksek kalitede bir demokrasi ile Türkiyemizi çağdaş ve müreffeh bir toplum düzeyine yükseltmekle mümkün olabilecektir.

Bunun için de Finlandiya gibi ülkelerin  eğitim modeli başta olmak üzere dünyadaki iyi eğitim sistemlerini  inceleyerek yepyeni ve yaratici,yenilikçi, sorgulayan, araştirmaci bir gençlik yetiştirmek amaciyla bir "ulusal eğitim politikasına" gereksinim vardır. 

Ülkemizdeki tüm partiler "çağdaş bir eğitim ve demokrasi"  konusunda güçlü bir ortak irade ortaya koymalıdırlar.

Gün birlik ve dayanışma ile yaralarımızı sarma ve ( kuvvetler ayrılığı ilkesini de koruyan) güçlü bir Anayasa ile gelecek 50 yılımızı şekillendirme günüdür. 
Daha etkin çalışmak için;  TBMM’nin değerli milletvekilleri sizleri göreve davet ediyoruz.  
Önce uzun vadeli ve nitelikli bir ulusal eğitim stratejisi belirlenip uygulanmalıdır. Ayrıca ,demokrasinin tüm değerleri içselleştirilip yaşatılmalı ki özgür medya, adil yargı ve eşit yurttaşlık ve samimi sosyal devlet tesis edilebilsin. 

Bilinçli toplum;  bilinçli ve yurtsever sermayedarlar da yaratarak "rant ekonomisinden üretim ekonomisine" geçişi de hızlandırmaliyiz.

Adaletli bir paylaşımı başarabilmiş ülke örnekleri de feyz almamız için bizleri beklemektedir. İş İnsanları olarak da bilinçsiz özelleştirme yerine sosyal devleti de ihmal etmeyen, bireysel girişimciligi destekleyen alternatif karma ekonomik modelleri de araştirmaliyiz.
Odalarimiz ve öncelikle de 
İş İnsanı derneklerimiz daha saglikli iktisadi modeller uretmek icin akademisyenlerle birlikte ortak platformlarda ülkemizin önunu açabilecek fikirler uretip bunu TBMM 'ne ve Hükümet yetkililerimize  ulaştirmalidirlar.

Ve en önemlisi yurttaşlarımız dünyada geçerli ve de bize uygun olan bu çağdaş değerleri kavramalı ve kalıcı olarak sahip çıkacak düzeye getirilmek için de sürekli aydinlatilmalidirlar.

Konu ile ilgili milletvekillerine seslenen MERYAD başkanı Ferudun Gündüz, 
kilitlenmiş toplumun önünün çogunlugun benimseyecegi  yeni ve çagdaş bir anayasa ile açılması gerektiğine vurgu yaparak;

‘Değerli Milletvekilleri,

Aslında her şey sizin elinizde.

Var mısınız uzun vadede daha bilinçli ve çağdaş bir toplum yaratmaya? 

Yeni bir Anayasa ile bu işe başlayın ve diğer çıkaracağınız yasalarla da açın bu kilitlenmiş toplumun önünü. Yoksa tüm günah sizlerindir.’ İfadelerini kullandı.
 
Editör: Barış Köksal