Dut yazısında şu ifadelere yer verdi;

Henüz çözüme ulaşmayan ve olumsuz sonuçlara yol açan durumlar kriz niteliği taşır. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci de belirsizliğin büyük ölçüde rol aldığı bir kriz durumudur. Belirsizlik, insanlardaki kaygı ve stres seviyesini artırmaktadır. Kuşkusuz bu süreçten en çok yara alan grup çocuklardır. Çocuklar belirsizlikleri sevmez; zihin, boşlukları korku senaryoları ile doldurur. Dolayısıyla bu süreçte çocuklarda psikolojik problemlere sıklıkla rastlanabilir. 

Özellikle öğrenci gruplarında bu süreçte birden çok olumsuz durum gözlemlenmektedir. Kaygı problemlerinin yanı sıra sosyal uyumsuzluk sorunları ve işlem yeteneklerinde kayıpların yaşanması oldukça olasıdır. Geleceğe dair umutsuzluğa kapılan gençlerde, ders çalışma konusunda isteksizliğe rastlamaktayız. Bunun yanı sıra sürekli evde sosyal medya ile geçirilen zaman sonucunda işlem yeteneklerinde yavaşlamalar ve kayıplar ile karşılaşmaktayız. Sosyal çevrenin oldukça önemli olduğu bu yaş grubunda karantina gibi durumlarla yalnızlaşan çocuklar, ev dışındaki alanlarda kendilerini ifade etmekte ve arkadaş edinmekte zorlanmaktadırlar. Bir yandan ise ebeveynlerin panik halinde olması sürecin zorlu geçmesine sebep olmaktadır. Çocukların geçtiğimiz senelerdeki akademik eksiklikleri ve eğitimdeki belirsizlikler veliler için kaygının temel sebeplerini oluşturmaktadır. Fakat tüm bu süreçlerde en önemli olan şey ebeveynin ruhsal ve fiziksel sağlığıdır. Uçaklarda olduğu gibi, bugün de ebeveynler oksijen maskesini önce kendilerine takmalıdır.

Ekin Eğitim Kurumu olarak bize düşen görev; öğrencilerin ihtiyaç analizini yapıp olası durumlara karşı önlemler alarak, hem fiziksel hem ruhsal olarak, olabildiğince sağlıklı bir eğitim ortamına zemin hazırlamaktır. Belirsizliklerle dolu pandemi sürecinde belirli rutinler oluşturmak çocuklar ve ergenler için hayati önem taşımaktadır. Ekin Eğitim Kurumu olarak gerekli rutinlerin ve düzenin oluşmasını sağlayarak olabildiğince kaygıdan uzak bir sistem hedeflemekteyiz. Bu süreçte öğrencilerin hem geçtiğimiz dönemlerdeki akademik eksikliklerini tamamlamaya yönelik çalışmalar yapıyor hem de çalışma sistemimizle sosyalleşmelerine imkan sağlıyoruz. Böylece hem akademik anlamda başarılı hem de psikolojik sağlamlığı yüksek bir nesilin yetişmesini amaçlıyoruz.

Pandemi sürecinin birçok olumsuz sonucunun olduğu aşikar. Fakat tüm bu olumsuzlukları en az hasarla atlatmak için birlik ve beraberlik içinde çabalamaya devam etmeliyiz. Bir trenin ayrı vagonlarını oluşturan öğrenci, veli ve eğitim kurumu arasındaki bağın sağlam olması; hayat yolundaki mücadelemizi kolaylaştıracaktır. Bu yüzden iyi bir iletişim kurmak ve insani bağları devam ettirmek oldukça önemlidir. Ayrıca sosyal medyadaki olumsuz haberlerden uzak kalmak ve nihayetinde rutinlerimizi sürdürmek psikolojik iyi oluşumuzu artırmaya katkı sağlayacaktır. Kaygılardan uzak, sağlık dolu günlerde görüşmek üzere…

Editör: Barış Köksal