Bir kentte kültür ve sanat alanında yapılan çalışmaların  sürekliliği çok önemlidir. 
Meselâ,1940 yılından beri Mersin’de sanat ve kültür içerikli birçok dergi yayımlanmıştır, ancak kısa sürede ortadan kaybolmuştur. Hatta iki kez Kültür Bakanı’na sahip olmuş kentimizde, onların desteği ile çıkarılan dergilerde ancak birkaç yıl yayımlanabilmiştir.
Buna karşın, olumlu örneklerimiz de az değil:
İçel Sanat Kulübü’nün 25 yıldır fasılasız çıkan dergisi önemli bir başarıdır.
Uluslararası Müzik Festivali 14 yıldır aralıksız sürüyor.
Yine, Narenciye Festivali bu yıl istenmeyen bazı gelişmeler dışında 5 yıldır başarı ile yapılıyor.
Mersin Kent Edebiyat Ödülü 9 yıldır başarılı bir şekilde gerçekleşiyor; ulusal düzeyde kurumsal bir yapıya kavuştu.
Hüseyin Gezer Heykel Sempozyumu 9 yıl başarı ile sürdürülse de, eski Büyükşehir ve Mersin Üniversitesi yönetimlerinin başarısızlığı nedeniyle iki yıldır yapılamıyordu. Belki bu yıl yeni yönetimler sayesinde bıraktığı yerden devam edebilecek.
Maalesef kültür ve sanat şehri dediğimiz Mersin’de, ancak bu kadar başarılı ve sürekliliği olan etkinlik sayabiliyoruz.
Tabii sanat değeri olmayan bir takım müzik festivallerini, şiir, kompozisyon yarışmalarını bunların dışında tutmak gerekir.
Yukarda saydığım başarılı örnekler içerisinde,bu hafta gerçekleşecek olan Mersin Kent Edebiyat Ödülü’nün çok farklı bir yeri vardır.
9 yıldır başarı ile yapılıyor; her yıl başarı çıtasını daha yukarı çıkarıyor. Ülke çapında dahi duyulmayan etkinliklere uluslararası adı verilirken,Mersin Kenti Edebiyat Ödülügerçekten ulusal kavramını hak ediyor. Tüm ülke basınında yer alıyor, önemli yazarlar köşe yazılarında yer veriyorlar ve Mersin’in adı edebiyat alanında gerçek bir marka olarak yer alıyor.
Mersin Kent Edebiyat Ödülü’nün artık kurumsallaşması ve ülkemizde çağdaş Türk edebiyatında bir kent adına verilen ilk ve tek ödül olma özelliği çok önemlidir.
MTSO Başkanı rahmetli Kadri Şaman zamanında başlatılmış ve dönemin Meclis Başkanı Faik Burakgazi’nin gayretleriyle başlamış,sonraki dönemlerde de MTSO yönetimleri tarafından sürdürülmüştür.Geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğini almış olan Kent Edebiyat Ödülü bununla daha büyük başarılar elde edecektir. 
Bugüne kadar Nezihe Meriç, Tahsin Yücel, Osman Şahin, Latife Tekin, Demir Özlü, Ahmet Oktay, Metin Cengiz gibi Türk edebiyatının saygın isimleri ödüle layık görülmüşlerdir.
“Mersin Kenti Edebiyat Ödülü”ne bu yıl şair ve çevirmen Cevat Çapan değer görüldü.
Ödül Değerlendirme Kurulu üyeleri  Ahmet Ada, Celâl Soycan, Sina Akyol, Metin Cengiz ve Ogün Kaymak söz konusu ödüle ,
2015 yılı için önerilen adaylar arasından: 
a) Modern Türk şiirine anlatı-şiir geleneğinin içinden katkıda bulunduğu; şiirin insanla, doğayla, insanın tarihiyle ilişkisini  sade, yalın bir söyleyişle kurarak yansıttığı ;
b) Şiirlerinde insani acıların ve sıkıntıların, yaşama sevinci, umut ve güvenle aşılabileceğine ilişkin iyimser bir tutumu işaretleyerek lirizmi ve ironiyi yalın bir üslupla buluşturduğu;
c) Çin’den Peru’ya, dünya şiirinin Türkçeye kazandırılması; dolayısıyla birçok dilden şiiri ve oyunu dilimize çevirmesi, büyük bir tutkuyla çevirdiği şiirlerin çağdaş Türk şiirinin ufkunu değiştirmesinde etkisinin görülmesi;
d) “İrlanda Tiyatrosunda Gerçekçilik” (1966) ve “Değişen Tiyatro” (1972) adlı yapıtlarıyla tiyatronun poetik bir düzlemde incelenmesini sağladığı için, usta şair ve çevirmen Cevat Çapan değer bulunmuştur.
Ödül töreni 17 Aralık 2015 Perşembegünü saat 18’de MTSO Büyük Salonunda yapılacaktır. Çevre illerden de edebiyatçıların yanı sıra, çok sayıda edebiyatçı davetli olarak tören salonunda Mersinlilerle buluşacak, sohbet edecektir. 
Bugüne kadar ödül törenlerinin hepsine katıldım ve her yıl başarılı bulduğum edebiyat ödülü ile ilgili mutlaka bir yazı yazdım.
Önceki yıllarda başarılı bulduğum bu ödül töreninde katılım ve ilginin yoğunluğundan çok mutlu olmuştum ve çeşitli gazete ve internet sitelerinde yayımlanan iki yazımdaşunları yazmıştım;
***
‘’Salonlar insanlarla dolarsa, yapılanlar paylaşılırsa o zaman gerçek değerini bulur ve amacına ulaşır,, diye düşünürüm her zaman.  Geçtiğimiz yıllarda sıkça konuşmacı ve yönetici sayısından dinleyicisayısının daha az olduğu, boş salonlara yapılan sempozyum ve toplantıları yaşadık.
Fakat  geçen hafta  MTSO nun üçüncüsünü düzenlediği Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Töreni, kentin valisinin, belediye başkanının, emniyet müdürünün de katıldığı izleyicilerin salon dışına taştığı, coşkulu bir şekilde gerçekleşti.  Bu ödül töreninin birincisine ve ikincisine de katılmıştım. Bu kadar kalabalık geçmemişti.  Demek ki doğru bir şeyler yapıyorsanız karşılığını alıyorsunuz. Mersinliler güzel yapılanların değerini biliyor ve katkıda bulunuyor. İlgi ve önem de giderek artıyor.
Hep kentin adını Dünyaya duyurmak diye banagöre mizahi bir kavramı tekrarlar dururuz. Ben bundan vazgeçtim. Önce Türkiye’ye duyurun derim ki bu ödül töreni ile de bir şekilde duyurulmuştur. Doğan Hızlan iki gündür Hürriyet gazetesinde ki köşesinde Osman Şahin, MTSO, Mersin ve Arslan köyle ilgili yazıyor. İşte amacına ulaşan, kentin adını duyuran bir kültür çalışma ve projesi. 
Doğan Hızlan ayrıca Arslan Köylü Tiyatro gurubundaki kadınlardan,  Fransa’da geçtiğimiz günlerde bir sergi açan Ahmet Yeşil’den söz ediyor.                                                                         
Ayrıca İpek Ongun’un ve Celal Soycan’ın bu ödülün Jürisinde olmaları, kentin ulusal çapta değerlerinin anılması açısından olumludur.
Aralık 2009.
*****
Hep başlangıcı sağlam bir temelle başarıyla başlayan bu tür etkinliklerin başarılı bir şekilde süreceğini düşünürüm.Mersin Kenti Edebiyat Ödülü için de düşüncem bu yöndedir.
Tabii bu etkinlikte de MTSO’nun ve birçok kişinin etkisi ve katkısı var. Fakat ben bu başarının ilk temelinde öncelikle iki kişiyi anmak istiyorum;
Kendisini kentteki her türlü etkinlikte katkısı ve bilgisi ile gördüğümüz MTSO Meclis Başkanı Faik Burakgazi ve Mersin sınırlarını çok aşmış entelektüel bir dünya insanı,  şair, düşünür Celal Soycan.
Aralık 2010
***
Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nün bu günlere gelmesinde önemli katkıları olan Mersin sevdalısı Mersinli şair Özdemir İnce, 1994 yılında, kapağında da kendi fotoğrafı olan  İ.S.K Bülteninin  özel sayısında Mersin’i anlatırken :
 “O zamanlar, şimdi ne yazık ki acımasızca bir beton düzlüğe dönüştürülmüş olan Belediye Bahçesinin kenarına vuran denize karşı, ağaçların ılık gölgesinde oturur şiirden söz ederdik’’
diyordu ve şu şiirini ekliyordu; 
Hiçbir şey Akdeniz’den daha güzel olamaz
on sekiz yaşının buruk saatlerinde
taş ve demir işleyenlerin
pamuk ipliğinin dilini çözenlerin
her türlü oymaları en güzel oyanların
selvi ve sandal ağacını ve bütün ağaçları en iyi tanıyanların
Hititlerden beri bütün işlerde en hünerli olanların
bir kör düğüm gibi bağlanıp adandığı
ve benim bir sabah Mersin’de gördüğüm
kartal tüylü kocaman bir hayvana benzeyen
ak bir güvercin yavrusu kadar alımlı
vermeyi bilen eşsiz ince deniz
Mersin Kent Edebiyat Ödülü’ne daha nice başarı  seneler diliyorum ;
17 Aralık Perşembe günüsaat 18’de MTSO Salonunda  yapılacak bu anlamlı törende sanatseverlerle, Mersin için heyecan duyan hemşerilerimle  buluşmayı diliyorum…
HARUN ARSLAN