Şeker hastalığının ciddi bir tedavi gerektirdiğini belirten Dr. Aras Karahan, sürecin mutlaka tecrübeli doktorlar tarafından yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

İşte Dr. Aras Karahan’ın diyabetle ilgili kaleme aldığı yazı;

İlk kez 2000 yıl önce tarif edilmiştir. Diabetes (idrar) mellitus (şeker) kelimeleri ile adlandırılmıştır . Bu hastalık sinsi başlayan, ömür boyu süren, ömür boyu tedavi gerektiren, ilerleyici karakterde olan, düzgün tedavi edilmezse değişik organlarda harabiyet yapabilen ve ömrü kısaltan bir hastalıktır .

Yapılan araştırmalara göre günümüzde dünyada yaklaşık 415 milyon kişiden fazla şeker hastası bulunmaktadır, ayrıca şeker hastası olduğunu bilmeyen 180 milyon kişi vardır .

İnsülin vücudumuzda pankreas adlı bir organdan salınan başlıca  görevi kandaki şekerin hücrelerimiz tarafından alınarak enerji üretiminde kullanılmasını sağlamak olan bir hormondur. İnsülin hormonunun salgılanmasında bir azalma olması , hiç salgılanamaması veya etkinliğinin bozulması sonucu şeker hastalığı gelişir .

İnsülin eksikliğinde hücreler kanda besinlerle alınan şekeri kullanamaz , kan şekeri yükselir ama hücrelerimiz enerji alamaz  .Dolayısıyla hastalarda ilk bulgu hücreler enerji üretemediği için yorgunluk ,halsizlik  ve kilo kaybıdır . Kan şekeri daha fazla yükselirse şeker idrara da geçer idrar yoğunluğu artar ve bu yüzden idrar miktarı artar .Sık idrara çıkma ,çok su içmeye rağmen ağız kuruması gibi şikayetler başlar . Beyin hücrelerimizde şekeri kullanamadığı için sık açlık hissi fazla yemek yeme ihtiyacı dolayısıyla kilo artışı olabilir .Kan şekerinin yükselmesi sinir ve  damar fonksiyonlarını bozar ; açılan yaraların geç iyileşmesi hatta kapanmaması ,ayaklarda yanma ,aşırı terleme ,sıcak soğuk duyusunun kaybı gibi şikayetlere  yol açar . Tabii unutmamak lazım ki bu bulguların hepsi olabileceği gibi hiçbiri de olmayabilir .

Şeker hastalığı tanısı açlık kan şekerinin 126 mg/dl veya tokluk kan şekerinin 200mg/dl üstünde olması ile konulur .Yine eğer açlık kan şekeri 100 -126 mg/dl arasında ise ( halk arasında gizli şeker denen durum ) şeker yükleme testi yapılarak tanı konabilir .Bu durum diyet ve tedavi ile düzeltilebilir olduğu için  çok önemlidir,şeker hastalığı gelişmeden tedavi edilebilir .

Diabet hastalığının birçok çeşidi vardır .Tip 1 diabet ,tip 2 diabet, gebelik diabeti ,ilaçlar ve bazı hastalıklara bağlı diabet gibi .Tip 1 diabet insüline bağımlı diabet olarakda bilinen çocukluk ve gençlik çağlarında ortaya çıkan vücutta insülinin hiç olmadığı bir şeker hastalığıdır .Bu kişilere dışardan insülin vermek gerekir .Tip 2 diabet genelde ileri yaşlarda ortaya çıkar ,vücutta insülin salgılanmasında bozukluk veya eksiklik vardır . Bu hastalar vücutta insülin salınımını düzenleyen ilaçlardan fayda görürler .Ancak bir kısım hastada yinede insülin tedavisi gerekebilir .Tip 1 diabet hastaları zayıf kişiler iken tip 2 diabet hastaları şişman , kilolu insanlardır .Gebelik diabeti ise gebeliğin genelde 5. ayında ortaya çıkar .Şeker yükleme testi ile tanı konur .Riskli gebeliklere neden olabilir .Diabetik anne bebekleri kilolu ( halk arasında tosuncuk denir ) doğar .Bu annelerin  ilerde tip 2 diabet olma riski vardır .Bazı kanser ilaçları ,kortizon gibi ilaçlar veya bazı mikrobik hastalıklarda şeker hastalığına neden olabilir .

Şeker hastalığı ( Diabetes mellitus ) mutlaka düzenli doktor takibi gerektiren bir hastalıktır . Açlık kan şekeri ,Hba1c (üç aylık ortalama) böbrek ,karaciğer enzim testleri ,kolesterol düzeyleri ,idrar testleri gibi testlerin düzenli yapılması tansiyon takibi  yine düzenli kalp muayenesi ,nörolojik muayene ,göz muayenesi olmak bu hastalığın takibinde önemlidir .

Şeker hastalığının tedavisinde ilaçların ve insülinin yanısıra yaşam tarzınında değiştirilmesi çok önemlidir .Düzenli egzersiz yapmak ,diabet ve beslenme ile ilgili eğitimler almak ve bunları uygulamak şeker hastalığında yaşam süresini uzatır ve hayat kalitesini arttırır .Bu konuda yapılan birçok araştırmada düzenli kontrollerine giden diyetine dikkat eden ve egzersiz yapan  kişilerin yaşam sürecinin daha uzun olduğunu şeker hastalığının istenmeyen etkilerine daha az maruz kaldığını göstermektedir .  

                                                                                                                             

Editör: Barış Köksal