"Mersin, narenciye sektörünün başkenti konumundadır"
Mersin açısından ise narenciye ürünlerinin stratejik öneme sahip bir ürün grubu olduğuna değinen Özdemir, "Ülkemizin 2015 yılı yaş meyve-sebze ihracatında lider olan Mersin'e bu konumu kazandıran en önemli kalem narenciye ürünleridir. Narenciyede ülkemizdeki toplam üretimin dörtte birlik bölümünü ve toplam ihracatın yüzde 40'ını Mersin tek başına karşılamaktadır. 2016 yılında şuana kadar 290 bin ton limon, 177 bin ton portakal, 176 bin ton mandalina ve 70 bin ton greyfurt olmak üzere toplam 713 bin ton narenciyenin alım-satımı Borsamızda tescil edildi. Bu yüksek üretim, ticaret ve ihracat oranları, Mersin'in narenciye sektörünün başkenti olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
"Desteklerin açıklanması, sektörü olumlu yönde etkileyecektir"
Türkiye'de üretilen hiçbir tarımsal ürünün, narenciyede olduğu kadar ihracata bağımlı olmadığını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti; "Narenciye ihracatındaki rekabetçi pozisyonumuzu güçlendirmemiz ve sahip olduğumuz pazarları koruyabilmemiz adına ihracat desteklerinin biran önce açıklanması, sektörümüz için çok faydalı olacaktır. İhracatçılarımız uluslararası rekabetin böylesine yoğun olduğu bir ortamda neredeyse başabaş fiyatlar ile mücadele etmeye çalışıyorlar. İhracatçılarımız önlerini göremedikçe, yol haritalarını çizemedikçe üreticilerimizin de ellerine geçen pay maalesef azalıyor. Bu kapsamda, ihracat desteklerinin açıklanması hem ihracatçılarımızı rahatlatacaktır hem de üreticilerimize yansıyarak sektörümüzü olumlu yönde etkileyecektir. Hükümetimizden beklentimiz gerekli adımların en kısa zamanda atılmasıdır."
Editör: Barış Köksal