Biyoloji Günleri kapsamında ilk etkinlik Würzburg Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Rob Roelfsema verdiği The Private Life of Guard Cells konulu konferans oldu. Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Gizir, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Burada konuşan Prof. Dr. Roelfsema, doğada bitkilerin yapraklarında hava ile gaz alışverişinde bulunmayı sağlayan kilit hücrelerinin özel yaşamından bahsetti. Bitkilerin, doğal yaşam alanlarında birçok potansiyel patojenik mikroorganizmaların tehdidi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Roelfsema, bitkilerin bu tehditlere karşı bir savunma mekanizması geliştirerek kendilerini koruduğunu belirtti. 

“Bu korunma mekanizmalarından biri stomalarını kapatmak ve patojenlerin girişini engellemektir. Yaprak hücrelerinin plazma zarındaki reseptör proteinler tarafından tanınan oldukça iyi korunmuş mikrop-ilişkili moleküler örüntüler denen elisitörlerin etkisiyle stomalar kapanır” diyen Roelfsema, son olarak fungal elisitörlerin kilit hücre anyon kanalları üzerindeki etkilerinin mikroelektrodlar kullanılarak nasıl ölçüldüğünden ve kanal aktivitelerindeki değişikliklerin nasıl izlendiğinden bahsetti.

Biyoloji Günleri’nin ikinci etkinliğinde ise Tıbbi Genetik Başkanı Prof.Dr. Haydar Bağış tarafından, 'Transgenik Hayvan, Kök Hücre ve Kryoprezervasyon Teknolojileri ve Kullanım Alanları' adı altında konferans verildi. Bu konferansta Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Prof. Dr. Bağış, klonlama ile ilgili teknik bilgilerin yanı sıra tedaviye yönelik klonlama çalışmalarının önemini vurguladı. Türkiye’de ilk kez 5 inek klonlayan ekibin başında yer alan Bağış, dünyada ilk kez SSV isimini verdiği fare embriyo dondurma tekniğinin genel çerçevesini ve yine dünyada ilk defa donmaya dirençli transgenik fare soyunun nasıl geliştirildiğini anlattı ve bu farelere 'Türk Malı Buzul Ayıları' isminin verildiğini söyledi. Türkiye’de ilk kez transgenik farelerin meme bezlerinden rekombinant gamma interferon proteini ürettiklerini ifade eden Bağış, konuyla ilgili ayrıntılara değindi ve bu farelere 'Bacasız İlaç Fabrikaları' isminin verildiğini kaydetti. Bilim dünyasında ses getirebilecek çalışmaların ve hatta nobel alabilecek çalışmaların dayanağının temel bilimler olduğunun altını cizen Bağış, temel bilimlerin diğer bilim dallarınınn kaynağını oluşturduğu vurguladı.
Editör: Barış Köksal