Anadolu'daki bin yıllık konargöçer yaşam tarzını sürdüren Mersin'in Silifke ilçesindeki Sarıkeçili kadınlar, kıl çadırda çamaşır makinesiyle tanıştı.

NASIL ÇALIŞTIRILDIĞINI ÖĞRENDİLER

Konargöçer bir hayatları olan ve çadırlarda yaşayan Sarıkeçili Yörük kadınları ailelerinin tüm yükünü çekiyor. Ailenin gündelik ihtiyaçlarının yanı sıra hayvanların sağımı, bakımı, süt, yoğurt, tereyağı yapımını üstlenen kadınlar, çamaşır makinesi ile tanışmanın heyecanını yaşadı. Çamaşır makinesini uzun süre inceleyen Yörük kadınları, makinenin çalıştırılması konusunda yetkiliden bilgi aldı.

"ELLE YIKAYINCA ZOR OLUYORDU"

Eşinin isteğini kırmayarak çamaşır makinesi aldığını belirten Ramazan Yagal, "Bize de bir kolaylık oldu. Hanımlarımız elle çamaşır yıkamaktan kurtuldu. Elle yıkayınca zor oluyordu. Kazanlarda, leğenlerde elle yıkanıyordu. Şimdi hanımlarımız rahatlayacak. Kolaylığı görünce hanım 'alalım' deyince ben de aldım. Deneyeceğiz inşallah" şeklinde konuştu.

"YÖRÜK KADINLARI ÇOK ZORLUK ÇEKER"

Yörük kadınlardan Kezban Yagal, çamaşır makinesinin işlerini kolaylaştıracağını belirterek, "İyi mi kötü mü bilemedim. Hiçbir zaman televizyon olsun, çamaşır makinesini görmedik. Şimdi gördük. Bizlere çok kolaylık olacağını düşünüyorum. Ilık su kaynatıp kazanda elimizle çamaşır yıkıyorduk. Şimdi işimiz kolaylaşacak. Şimdi çamaşırlarımız güzel bir şekilde yıkanacak. Memnun oldum. Mutluyuz. Yörük kadınları çok zorluk çeker. Hayvana, çocuğa biz bakarız. Yemeğe biz bakarız. Çamaşır, bulaşık yıkar, erken kalkarız. Şimdi en azından çamaşır derdinden kurtulduk" diye konuştu.

DÖNÜŞ TELAŞI BAŞLADI

Akdeniz'in sahil ilçelerinde konaklayan, Nisan ve Mayıs aylarında ise havalar ısınınca Karaman ile Konya yakınlarındaki yaylaların yolunu tutan Sarıkeçililer, havaların yavaş yavaş soğumaya başlamasıyla dönüş telaşına girdi.

Mersin'in Silifke, Erdemli, Anamur ve Aydıncık ilçelerine doğru yola çıkan Yörükler, uzun ve zahmetli yolculuğun ardından kış aylarını geçirecekleri bölgelere ulaşmaya ve çadırlarını kurmaya başladı.

Kaynak: Haberler

Editör: Barış Köksal