Mersin Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Devrimci Sağlık İş Sendikası Mersin Şubesi, yaptıkları ortak açıklamada Gazze'deki saldırılara dikkat çekerek, Filistin’deki sağlık çalışanlarına destek verdi. Mersin Tabip Odası’nda öğle saatinde bir araya gelen Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehmet Antmen, SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, SES Şube Sekreteri Mehmet Polat ve sağlık çalışanları, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının derhal durdurulmasını istediler.
Grup adına hazırlanan açıklamayı okuyan Dr. Mehmet Antmen, Filistin halkına destek vermek amacıyla tüm Türkiye’deki sağlık çalışanlarının bugün ortak açıklama yaptıklarını söyledi. Günlerdir dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramının ve vahşetin tam bir katliama dönüştüğünü belirten Antmen, “Çocuklar sahilde, kadınlar kucaklarında bebeleri, çocukları ile sığınakta, sokakta, evde, okulda, camide vuruluyor, öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor. Hastalar, yaralılar, sakatlar ve sağlık çalışanları hastanede, ambulansta öldürülüyor. Savaş suçu işleniyor. Egemenler susuyor. Bir halk evsiz, barksız, işsiz güçsüz, aç açık bırakılıp açlığa, susuzluğa, yokluğa, yoksulluğa terk ediliyor. Yerlerinden yurtlarından edilip göçe zorlanıyor, tepelerine atılan bombalarla, ölüm saçan silahlarla evleri başlarına yıkılıyor, katlediliyor. İnsanlık suçu işleniyor. Egemenler bu durumu meşru müdafaa olarak açıklıyor. Küçük bedenler sığınaklarda delik deşik ediliyor” dedi.
İsrail devletinin bir savaş aygıtına dönüştüğünü dile getiren Antmen, “Yıllardır ileri karakolu ve jandarması olduğu emperyalist-kapitalist bloktan aldığı güçle duvarlarla, tellerle, hendeklerle çevirdiği, doğup büyüdükleri köylerinden, evlerinden yurtlarından söküp attığı, kamplarda, barakalarda, çadırlarda yaşamaya mecbur ettiği bir halka yıllardır zulüm ediyor. İsrail dünyanın gözü önünde bir halkı aşağılıyor, sürüyor, süründürüyor. Yıkıyor, yakıyor. Tutukluyor, öldürüyor. Filistin'de her ölümle birlikte insanlık da ölüyor. Bakın Gazze'den, Şifa Hastanesi'nden Norveçli Doktor Mads Gilbert nasıl haykırıyor; ‘Bay Obama, sizin bir kalbiniz var mı? Sizi buraya davet ediyorum, Şifa'da bizimle beraber bir gece, sadece bir gece geçirmeye. İsterseniz tebdili kıyafetle bir temizlikçi olarak. Yüzde yüz eminim ki bu tarihi değiştirecektir. Kalbi ve kudreti olan hiç kimse Filistin halkının katliamına son vermeye karar vermeden Şifa'daki bu geceyi öylesine bırakıp da gidemez’. İşte İsrail böylesine ağır bir tabloda, yokluklar içinde sağlık hizmeti sunmaya çalışan hastanelere ve sağlıkçılara dahi saldırmaktan çekinmiyor” ifadelerini kullandı.

“HASTANELER SALDIRILARIN HEDEFİ OLDU”
Saldırının başladığı 8 Temmuz'dan bu yana 11 sağlık merkezinin saldırıların hedefi olduğunu, El-Wafa, El-Aksa, Balsam Hastaneleri gibi bazı sağlık merkezlerine tekrarlayan saldırılar düzenlendiğini ifade eden Antmen, şöyle devam etti: 
“El-Aksa Hastanesi'nin bombalanması sonucu 5 hasta ölürken, aralarında doktorların ve sağlık çalışanlarının da olduğu 70'den fazla insan yaralanmıştır. Bugüne kadar süren saldırılarda 200'ü aşkın çocuk olmak üzere çoğu kadın ve sivillerden oluşan 700'den fazla Filistin vatandaşı ile 28 İsrail askeri ölmüş, 4 bin 500'den fazla insan da yaralanmıştır. Hastaneler, okullar, işyerleri enerji alt yapısı ve jeneratörler, su şebekeleri tahrip edilmiş, yiyecek, içecek, ilaç, tıbbi malzeme bitme noktasına gelmiş, yaralıların sığınacağı, tedavi edileceği hastane ve malzeme sıkıntısı nedeniyle Gazze yaşama şansı yok edilmek üzere olan bir şehir haline gelmiştir.”
Dr. Antmen, durumun aciliyeti karşısında İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar ve Kızılhaç Uluslararası Komitesi’nin yaralıların tedavisi için acil bir çağrı yaparak öncelikle hastaneler ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırıların durdurulması, çatışmaların ve savaşın son bulması, Filistinlilere insani yardım için uluslararası kurum ve kuruluşları yardım ve göreve davet ettiklerini de kaydetti. Antmen, sağlık çalışanları adına yaptığı çağrıda şunları söyledi: 
“Bizler de bir kez daha sağlık çalışanları olarak tüm dünyaya sesleniyoruz: Filistin halkına yapılanlar savaş suçudur, insanlık suçudur. Derhal durdurulmalıdır. Filistin halkının yıllardır yaşadığı insanlık dramı bir kez daha katliama dönüşürken insanlarla birlikte insanlığın da ölmesine yol açmaktadır. Seyirci kalınmamalıdır. Bu duruma seyirci kalmak katliama, savaş suçuna ve insanlık suçuna ortak olmak demektir. Türkiye'nin hekimleri, hemşireleri, teknisyenleri, sağlık işçileri olarak sağlığa giden yolun barış ve demokrasiden geçtiğini biliyor, buna inanıyor ve bu nedenle bu savaşın durdurulmasını talep ediyoruz.”
Editör: Barış Köksal