Av. Tucel’in konu ile ilgili açıklaması şu şekilde;                        

Boşanma davalarında çocukların velayetine dair Türk Medeni Kanunu’nda birçok hüküm bulunsa da maalesef ki evcil hayvanların durumu ile ilgili düzenlemeler mevcut değildir, çünkü  bizim kanunlarımızda  hayvanlar taşınabilir eşya statüsünde olup, bu itibarla  hukuken eşya vasfına sahiptir. Hayvanların eşya statüsünde olmasının kökeni ise Roma Hukuku’na  kadar uzanmaktadır . Her ne kadar hayvanlar için 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu düzenlenmiş ise de ;  bu kanuni düzenlemede hayvanların eşya- taşınır mal statüsünden kurtulmasından sağlayamamıştır.  

Peki taraflar boşanırken evcil hayvanların velayeti kime ait  olacak , hayvan kimin yanında kalacak bu sorular için açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte mevcut olan diğer kanunlardan yararlanarak bir takım sonuçlara varmak mümkün . 

Eğer evcil hayvan taşınır eşya statüsünde kabul edilecek ise boşanma esnasında “kişisel eşya - edinilmiş mal “statülerinden hangisine sahip olacağı tartışılarak değerlendirilecektir. Şüphesiz ki hukuk sistemimizde evcil hayvanların “ can “ değil eşya statüsünde olması kabul edilebilir bir durum değildir. Ancak hukuk tekniği açısından konuyu tartışmak gerekirse; Taşınır mallarda  mülkiyete karine olan zilyetlik olduğu için kanaatimizce tartışılması gereken durum, zilyetlik durumudur .Bu durumda, HAYVANA  İLK SAHİP OLAN TARAF HAYVANIN ZİLYEDİ SAYILIR , bu durum açılacak olan bir dava ile ispat edilerek hayvanın velayetini – zilyetliğini kazanmış olur . Yani evcil hayvanı önce sahiplenmiş , elde etmiş olan o hayvanın zilyedi olacağı için velayet hakkına da sahip olacaktır.

Türk Medeni Kanunu’nda 335. Maddeden itibaren düzenlenen velayet hükümlerinin evcil hayvanlar için de uygulanabildiğine dair mahkeme kararları bulunabiliyor.

İlk olarak anlaşmalı   boşanma sürecinde evcil hayvanın velayetine sahip olmak isteyen taraf boşanma protokolüne ‘ Hayvanın Kendisinde Kalacağına Dair’  bir madde eklemelidir. Böylelikle boşanma gerçekleştiğinde velayet istemde bulunan tarafa ait olacaktır. 
 Protokolde hayvanın hangi şartlar altında nerede ve ne zaman karşı taraf ile görüşeceğini belirleyen  hususları da eklenerek detaylandırılabilir.

Taraflardan ikisi de evcil hayvanın velayetini istiyorsa burada hakim ‘ HAYVANIN ÜSTÜN YARARINI’ göz önünde bulundurarak bir karar verecektir . Bu durum da alım hakkını kullanmak isteyen tarafın hayvan ile kurmuş olduğu ilişkinin hayvanın üstün yararına olacağını  ve boşanma sonrasında hayvanın bakım ve giderlerinin en iyi düzeyde karşılayabileceğini kanıtlaması gerekmektedir. 
Hayvanın üstün yararı değerlendirilmesi yapılırken 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu göz önünde bulundurulmalıdır.

Son bir yöntem ise  Türkiye’nin de taraf olduğu EVCİL HAYVANLARIN KORUNMASINA DAİR AVRUPA SÖZLEŞMESİNE dayanarak mahkemeye başvurmaktır. Burada hayvanın iyi bakılmadığını maddi ve manevi olarak zor durumda bırakıldığını, gereken tedavi ve sağlık bakımlarının yapılmadığına dair sebeplere dayanarak ve bunları ispatlamak suretiyle hayvanın sizde kalmasını veya size verilmesini sağlamaktır. 

Avukat Sahra DÜZGÜN TUCEL
Stajyer Avukat Fatmanur DUMLU


 

Editör: Barış Köksal