Mersin’de Zirvedekiler Ödül Töreni geçtiğimiz akşam yapıldı.
5.si yapılan bu törende çeşitli dallarda başarılı kişi, firma, kurum ve STK’lara ve Mersin’de yatırım yapan, istihdam sağlayan, kentin kalkınmasına katkı veren iş dünyasına ödüller verildi.
Kentimizde, özellikle son 15 yıldır “Mersin’i Dünyaya Tanıtmak” diye bir kaygı dillendirilir; bu amaçla çeşitli çalışmalar yapılır.
Tanıtım amaçlı, geniş katılımlı, yurt dışı denizaşırı ülkelere kentin bütçesi ile pahalı geziler düzenlenir ve bu çizgi ısrarla sürdürülür. Sonuçta Mersin dünyaya tanıtılamaz(!) ve tek bir turist gelmez…
Mersin’i dünyaya tanıtmak için kentin bütçesi ile pahalı festivaller yapılır. Sonuçta, yine biz bize bir etkinlikler furyası sürer gider;
bu festivallere yurt dışından tek bir kişi gelmez.
Ben de sürekli, önce “Mersin’i Türkiye’ye tanıtmalıyız”… diye yazar dururum. Şimdi de Mersin’i birazcık olsun Mersin’e tanıtalım diyorum.
Dün sosyal medyada gördüğüm bir ilan ve basında bir haber dikkatimi çekti.
Bu bir gezi ilanıydı; Aydıncık Aynalıgöl’e gezi ve burada yeni açılan Ulu Otel’de bir gece konaklama…
Diğeri Adana’da yapılan “Portakal Çiçeği Festivali” idi. Başka illerden katılanlarla ve kalabalık halk topluluğu ile yapılan herkesin keyif aldığı bir festival.
Buradan gelmek istediğim nokta şu: Mersin’i önce Mersin’de, sonra da Türkiye’de tanıtalım. Mersin’in iyi bir imajı olmasını sağlayalım ondan sonra yurt dışına açılalım. Etkinliklerimizin başına da uluslararası deyimini ucuzca kullanmayalım.
Zirvedekiler Ödül Töreni’ne gelirsek: Burada Mersin’i, Mersinlileri, Mersinli firmaları tanıdık. Bu gece, hem Mersin basınında hem de Türkiye basınında yer alacaktır. Bu bir Mersin tanıtımıdır, değerlidir ve bu amaçla katkı sağlamıştır.
Diğer önemli konu muhteşem bir organizasyonla düzenlenen bu gecenin maliyetini ve kimlerin sponsorluk yaptığını, kimlerin maddi manevi destek sağladığını bilmiyorum. Ama bu etkinliğin kentin bir Belediyesinin, bir resmi kurumunun veya bir odasının parasıyla yani kentin ve halkın parasıyla yapılmadığını biliyorum. Bu husus dikkate alınmalı ve önemsenmelidir.
Bu yerel ve küçük görünen organizasyon hedefe ulaşmada önemli bir ilk adımdır. Mersin’i uluslararası düzeyde tanıtmak iddiasıyla Şili’nin Volparioso kentine turistik gezi yapanlara ve her etkinliğin başına uluslararası deyimini koyanlara ders olmalıdır.
Mersin’e hizmet ve kentin tanıtımı “Zirvedekiler Ödül Töreni”, “Aynalıgöl” gezileri ve “Portakal Çiçeği Festivali” gibi somut adımlarla ilerler. Medyada boy gösterme telaşına kapılmadan ya da kendi özel ekonomik faydan için boş ama yüksek bütçeli işlerin peşinde dolanmadan… Ve özellikle de bu kentin bütçesinden denizaşırı ülkelerde seyahat edip selfilerinle sosyal medyada gülünç haberler üretmeden!
Ama işte, sessiz ama anlamlı, verimli, üretken ve hayatta karşılığı olan ciddi çalışmalar da yapılıyor; Mersin için kalıcı ve değerli adımlar atılıyor.
Bu güzel etkinliği düzenleyip Mersin’in adını duyurmada ve Mersin için güzel bir imaj çizilmesinde katkısı olan Çukurova Expres’in sahibi Burak Karataş’a da teşekkür ediyorum ve örnek alınmasını diliyorum.
HARUN ARSLAN
Editör: Barış Köksal
