Hep koalisyonların olumsuzluklarını yazdım. 
Türkiye insanının siyaset pratiğinde birlikte çalışma, iktidarı paylaşmakültürü yoktur. Uzun vadeli kararlar ve riskli politikalar için   koalisyonlar hep engelleyici olmuş, koalisyona katılan partilerin kısır politik faydalar gözeten çalışmalarıyla zaman harcanmıştır. 
Özetle, Türkiye’de koalisyonlar bugüne kadar başarılı olamamıştır. Özellikle Mersin, koalisyonda üç farklı partiden Bakana sahip olduğu dönemlerde, bundan zarar bile görmüştür. Mesela koalisyon içi hesaplar Mersin’e bir havaalanına mal olmuştur:
İhalesi dahi yapılan Kumkuyu Havaalanı engellenmiştir!
Bugün havaalanındaki gecikme eleştiri konusu oluyor; ama kimse bundan 15 yıl önce Mersin’in  birHavaalanına sahip olma fırsatının nasıl harcandığını konuşmaya yanaşmıyor.
İşte;Türkiye bu seçimde tek parti iktidarından ve istikrardan yana tavır koydu.Güvenli, önünü görebileceği, yönetim iradesinden emin olduğu bir süreci tercih etti.
Öte yandan ve asıl önemlisi: Bugüne kadar Türkiye ortalamasının çok altında oy alarak en başarısız illerden olan Mersin’de Ak Parti bu kez birinci parti oldu ve bir milletvekili fazla çıkardı.
Mersin bir fazla Milletvekili çıkarılması ilehem tek başına iktidar için çok değerli bir katkı verdi, hem de kısa zamanda çok yoğun ve başarılı bir çalışma yapan Sn.Lütfi Elvan’ın elini kuvvetlendirdi.
Şimdi Mersin’in de bir fazla milletvekili ile yeni Hükümete katkısı olmuştur ve bu kezSn. Lütfi Elvan’ın seçim bölgesi olarak söz söylemeye hakkı vardır.
Mersinlilerin bir kısmı hâlâ geçmişten gelen ideolojik sebeplerle Mersin’in bir önceki 15 yıllık yerel iktidarının başarısızlıklarını göz ardı edip kendi partisine oy vermiş olsa da, önemli bir kesim istikrardan, kentin projelerinin gerçekleşmesinden ve böylece kentin kaderinin değişmesinden yana tavır koymuştur.
Bunun sonucunda da Sn.Lütfi Elvan’ın güçlenen eli Mersin’in projelerinin tamamlanmasını ve kentin hızla kalkınmasını sağlayacaktır.
Seçimden önce “Mersin’in Projeleri Ya Biterse…”başlıklı yazımda da belirtmiştim: Onca hizmete rağmen Ak Parti karşıtlarınca,“ Mersin’e adeta hiçbir şey yapılmadı, yapılmaz” görüşü yayılmaya çalışıldı.
Oysa bazı gerçekleri görmemiz lazım; seçim sürecinde de yazdım: Antalya sahil yolunun gecikmesinin birinci sebebi turizm alanlarını kazanmak için yol güzergahının değiştirilmesi ve bunun sonucunda da tünel sayısının artmış olmasıdır.Bu yolun önemli bölümü bitmiştir ve geri kalanı da kısa zamanda bitirilecektir.
Havaalanı ise adeta hiç başlanmamış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Sanırım bu yazıyı okuyanların belki de tamamı Havaalanının son durumunu görmemiştir. Seçim döneminin sıkışık gündeminde debusorun gereğince anlatılamamıştır. Şu anda terminal binalarının bir kısmının dikmeleri çıkmış ve bir bölüm pist de yapılmıştır. 
Alt yapısının bir bölümü bitmiş olarak bir Havaalanı şeklini almıştır. Kısa zamanda bitirilecektir.
Havaalanının inşaatının durması Turizm Bölgesinde de bir duraklamaya neden olmuştur. 
Kısa zaman içerisinde Sn.Lütfi Elvan’ın gayretiyle Turizm yolunun acil kamulaştırma kararı alındı; Havaalanı inşaatının ilerlemesi ile turizm tesisleri de hızla tamamlanacaktır.
Seçim dönemindeki bazı yazılarımdaSn.Lütfi Elvan’ın çalışmalarında, projelerin ve vaatlerin gerçekleşmesinde inandırıcılık sorununa değinmiştim. Mersinliler kısa sürede Sn.Lütfi Elvan’a inandılar; söz ve davranışlarındaki sahiciliğe tanık oldular. Gerçekten de kendileri, seçim çalışmalarında siyasi bir kimliğin ötesinde, Mersin’in geleceğini tasarlayan, bunun için gündemdeki yatırımları ve projeleri büyük bir vizyonla sahiplenen bir devlet adamı portresi çizmiştir.
Bunun bu kent için tarihî bir fırsat olduğunu o günlerde yazmıştım. 
Bundan sonraki gelişmelerin kent yararına hızlanması için, Mersinliler bu projeleri yakından izlemelidir;kent dinamikleri bugüne kadar sürdürdükleri darmadağın tavrı değiştirmelidir; kent yararına atılan ve atılacak her adım, siyasi küçük hesaplara kapılmadan desteklenmelidir. Bu anlamda bir Mersin lobisi konusu gecikmeden gündeme alınmalıdır. 
Bununla ilgili sorunları, kent dinamiklerininders alınması gereken ihmallerini ve eksikliklerini, dersler çıkaran bir eleştirel ahlakla daha sonrabaşka bir yazıda gündeme getireceğim.
Şimdi iyi niyetle yeni bir başlangıç yapılabilir; yıllarca bu kentin kaderini kötüleştiren kısır ideolojik gerilimler aşılabilir. Bunun için yaşadığımız şu günlerin tarihî anlamı vardır; halkımız istikrar ve güven vaat eden bir siyasi iradeyi işaret etmiş ve Mersin de Sn. Lütfi Elvan’ı ve onun başarılarını kucaklayan bir seçim bölgesi olarak gözünü yeniden geleceğe çevirmiştir. 
Şimdi her konuda iyimserliğe hakkımız vardır; geciken ve ihmal edilen yatırımlarla ilgili güven veren bir temsilcimiz, Sn. Lütfi Elvan güçlü bir devlet adamı olarak Mersin’in temsilcisidir. 
Artık siyasetin o hepimizi yoran ve çoğunlukla anlamsız gerilimlerini geride bırakmalıyız. Hizmet odaklı bir özenle, kent ve ülke yararına yapılanları desteklemeliyiz. Siyaset, hayatı ve geleceği hak etmek için doğru çalışanlardan yanadır; yeter ki kendimize, kentimize ve geleceğe inanalım, bu inançla, güvenle ve sevgiyle kenetlenelim.
HARUN ARSLAN