Öncelikle dikkatlerden kaçmış olma ihtimalini de göz önünde tutarak, Gaziantep' ten tüm illere örnek olacak bir davranışı paylaşmam gerekiyor.
30 Mart 2014 günü yapılacak yerel seçim arifesinde Antep' in tüm siyasi aktörleri bir araya geliyor ve aldıkları ortak kararı kamuoyuna deklare ederek gereğini yapacaklarını birlikte açıklıyorlar.
Kararın altında dediğim gibi tüm partilerin imzası var ama açıklamayı twitter hesabından Gaziantep Büyükşehir adaylığı için Bakanlıktan istifa eden Fatma Şahin yapıyor.
Aynı zamanda il Milletvekili de olan Şahin 20 Şubat tarihinde paylaştığı mesajında "partilerin ortak kararıyla tüm bayrakların bugünden itibaren indirildiği" bilgisini verirken haber tüm partilerce ama en çok ta kirlilikten bizar halk tarafından memnuniyetle karşılanıp destekleniyor.
Bu Antep siyasetçilerinin özgür iradesiyle attığı adım ama aslında işin iç yüzünü bilenler için varılan mutabakatta şaşılacak bir şey yok. Şaşırmamız gereken tüm il ve ilçelerde yapılması gereken bir şeyi yerine getiriyor diye Antep' i neredeyse alkışlayacak hale gelmemiz...
Çünkü Antep siyasi aktörlerinin uzlaşması aslında yasal olarak yapılması gerekenin uygulamada hayat bulmasından başka şey değil.
Kısaca malumun ilanı...
Gelelim afiş, bayrak, poster ve benzeri propaganda araçlarıyla ilgili çiçeği burnunda Yüksek Seçim Kurulunun aldığı ve tüm il, ilçe seçim çevrelerini bağladığı da önemle vurgulanan kararına...
Karara vesile olan olay Çorum' da geçiyor.
Çorum emniyet Müdürlüğü YSK' ya başvuruyor.
Başvurunun nedeni şu: Saadet Partisi il başkanlığı, ilan ve reklam panolarının mevcut belediye başkanınca “hizmet ve projelerinin tanıtımı amacıyla” kullanılmasının önüne geçilmesi için Valiliğe başvuruyor.
Valilik te topu Emniyet Müdürlüğüne atıyor. Kararsız kalan büyük olasılıkla da AK Partili bir kurumla ve o kurum üzerinden siyasetçilere karşı zor durumda kalmamak adına Emniyet Müdürlüğü ne yapması gerektiğini YSK' ya soruyor.
YSK bu konularda deneyimli. Üstelik zaten 7 şubat 2014 günü Amasya Belediye Başkanı ve yeni seçimlerin güçlü adayı zatın, Belediye icraatlarını anlattığı dijital ekranlar ile afiş ve pankartların propaganda kapsamında değerlendirildiğinin bildirildiği, aynı durumun Çorum için de geçerli olduğunu hatırlattığı kararında şu hususlara dikkat çekiyor:
Seçimin başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2014 Çarşamba gününden oy verme gününü takip eden 31 Marta kadar siyasi parti, kurum ya da kişilerce, 298 sayılı Kanun’da belirtilen yerler dışında, siyasi ilân, reklam içeren afiş, poster, pankart, parti bayrağı gibi malzemelerin asılması, yapıştırılması ve teşhirinin yasak olduğuna dair kararını hatırlatıyor.
YSK bununla da kalmıyor. 19 Şubatta aldığı ve tüm illerle ilçeleri bağlaması, kafa karıştıran kimi uygulamalara karşı Valilik, İlçe Seçim Kurulu ve Belediyelerin ne yapması gerektiği konularını bu kararla aydınlığa kavuşturuyor.
Buna göre;
Seçimin başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2014 Çarşamba gününden 27 Şubat 2014 Perşembe gecesi saat 24.00’e kadar mülki makamlara (Valilik, kaymakamlık vs)
28 Şubat 2014 – 29 Mart 2014 günleri arasında ise ilçe seçim kurullarının yukarıda nasıl belirleneceği yasayla düzenlenmiş bulunan yerler dışında her türlü afiş, poster, flama, parti bayrağı vs. lerin asılamayacağını,
Koyulan bu yasakla ilgili işlem yapma yetkisinin;
-Seçimin başlangıç tarihi olan 1 Ocak 2014 Çarşamba gününden 27 Şubat 2014 Perşembe saat 24.00’e kadar mülki makamlara,
-Son otuz gün içinde (28 Şubat 2014 – 29 Mart 2014) ise ilçe seçim kurullarına ait olduğuna,
Belediyelerin de; bu Genelge’de belirtilen yetkili mercilerin talebi üzerine aykırılıkların giderilmesi için gerekli olan araç, gereç ve personeli sağlamakla yükümlü bulunduğuna,
Toplu taşıma araçlarına tahsis edilmiş üstü kapalı duraklar ile yolcuların inip bindiği kapalı alanlarda da aynı kuralların geçerli olduğuna,
İlçe seçim kurullarının, yukarıda zikredilen yasaklara uyulmasının temini için seçimin başlangıç tarihinden oy verme gününü takip eden güne kadar mülki makamlar aracılığıyla gerekli denetimi yapmalarına karar veriyor...
Kısaca YSK herkesi bağlayacak kararın sonuç bölümünde özetlendiği gibi her türlü propaganda ürününün belirlenen yerler dışında yasaklanarak kaldırılmasına ve bu ilke kararının tüm il ve ilçeler için de geçerli olduğunu duyurmakta...
Özetin özeti nedir derseniz, o da şudur:
İl ve ilçelerde Mülki idare amirlerince belirlenen ve ilan edilen yerler dışında (ki billboard ve reklam panolarıdır) ve özellikle de ana caddelerde, arterlerde afiş, bayrak, poster asmak yasak...
Daha da önemlisi 27 Şubat 2014 akşamına kadar Valilikler, 28 Şubat sabahından 31 Marta kadar ilçe seçim kurulları bu yasağı denetlemek, itirazları değerlendirmek ve temizleme kaldırma işi için de Belediyelere talimat vererek gereğinin yapılmasını sağlamakla yükümlü...
Belediyeler gereğini yaparken yapacakları masrafı da kirletene ödetecek ilkesi çerçevesinde tahsil etmek zorunda...
Herkesin anlayacağı ve sonuçta her açıdan daha temiz seçimin önünü açacak düzenleme için Valiliklerden ilçe seçim kurullarına, Belediyelerden emniyet müdürlüğüne kadar düşen görev ve sorumluluklar tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık...
"Peki, her şey bu kadar açıksa bunca kirlilik neden?" diye soruyorsanız, cevabını benim değil muhatapların vermesi gereken bir sorudur bu ve aslında hiç te zor değildir.
Not: Yazı yayına hazırlanırken İstanbul BŞ Belediyesine bağlı ekiplerin tüm partilere ait ana arterlere asılan bayrak ve flamaları kaldırdığı haberleri yer aldı medyada. Yetkililer toplama işlemini yaparken parti ayrımı yapmadıklarını, yasal olarak sorumlu oldukları bir işi yerine getirdiklerini açıkladılar. O nedenle Mersin'in Valilik, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile ve BŞ Belediyesinin yapması gerekenle ilgili somut örnek te çıktı ortaya. Yapılacak şey belli, yeter ki yapması gerekenler sorumluluklarını hatırlayıp yerine getirsinler.
