Jansen hayal ettiği Mersinle ilgili düşüncelerini paylaştığı o tarihi söyleşinin başında kimseyi gücendirmemek için ihtiyatlı dil kullanmaya çalışmıştır ama söyleşinin yayınlanmasıyla deyim yerindeyse deprem yaşanır kentte.
İki gün süren röportajı yayınlayan Yeni Mersin gazetesine üçüncü gün Prof. Jansen adına gazetenin tanımıyla “garip bir mektup tercümesi” ulaşır. Gazete açıklamayı tek harfine dokunmadan yayınlar ama altına da dikkat çeken tuhaflıkları ekleyerek, ilginç bulduğu noktalara okurun dikkatini çekmeye çalışır…
10 Ekim 1936 Cumartesi yayınlanan o “tuhaf” mektup “Jansen’in mektubu herhalde yolunu şaşırdı!” başlığıyla yayınlanır ancak “gayretkeş mütercime Yeni Mersin’in küçük dersi” notunu da eklemeyi ihmal etmez gazete…
“Jansen’in mektubu herhalde yolunu şaşırdı. Fakat garip tercüme kılığında yine bizi buldu” başlıklı yazı şöyle devam eder: Şehircilik mütehassısı prof. Jansen’in şehircilik bakımından Mersin hakkındaki notları ve görüşlerini üç gün evvel yazmıştık. Dün profesöre atfen garip bir mektup tercümesi aldık, aynen yazıyoruz:
8.10.936 tarih ve 2509 numara ile intişar eden Yeni Mersin Gazetesinde Mersin şehrinin inkişafı hakkında düşündüklerim yazılmaktadır.
Ancak bu yazı hakkında bana verilen tercümeden beyanatımın yanlış olarak yazıldığı kanaatim hâsıl olduğundan sui tefehhüme (yanlış anlamalara) meydan vermemek üzere beyanatım bervehizir tavzih olunur, şöyle ki:
İfrazı şahsiyeye müstenit olmaksızın vazıh olarak fenni tenkitlerin yapılması menafil umumiyeye hadim olacağı (kamuoyuna hizmet edeceği) cihetle bu şekilde tenkitler en mühim prensiplerimden biridir.
Öteden beri de tekrar ettiğim veçhile Mersin şehri parlak bir inkişaf istidadındadır. Hükümetin öteden beri iktidar faaliyet, himmet, gayretleriyle bu şehirde başarılması mutasavver (tasarlanan, düşünülen) olan şehir imarı, su işleri, açılacak büyük caddeler, parklar, şehir parkı, liman işlerinin pek yakın bir zamanda ikmal edileceğine kanaat ettim.
Kıymetli Mersin Belediye Reisi Mithat Tor ve Belediye Meclisi arkadaşları memnuniyetle karşıladığım faaliyet ve gayretleri dolayısıyla bu işleri mükemmelen başarmağa muktedir olduklarına eminim.
Açıklama aynen yayınlanır ama hemen devamında gazetenin açıklaması not olarak düşülür:
Herman Jansen (kaydı ihtiyatla telakki oluna)
İşbu tercüme tarafımdan yapılmıştır. İmza okunamamıştır.
- Kurşun kalemle verilen “aslına mutabıktır. Tarafımdan tercüme edilmiştir.” Meşruhatının altındaki imzayı okuyamadık. Yalnız tercümenin! Yazıldığı kâğıt başlığında “Mersin, Tarsus, Adana içme su inşaatı kontrol mühendisliği” ibaresini gördük. Ne kadar düşündükse de, bir münasebetini bulamadık.
- Herman Jansen evvelki akşam Mersin’den ayrıldı. Biz bu tercümeyi! dün akşam aldık. Prof. evvelki gün matbaamıza asistanını göndermek suretiyle bir nezaket ziyaretinde bulundu ve Jansen ile ilgili mülakatın harfiyen neşrinden çok memnun kaldığını, mülakatın Belediye Mühendisi tarafından tercüme edildiğini söyledi ve teşekkür etti. Şehircilik mevzuu üzerinde gazetemize bir iki makale yazacağını, kendisinin de yirmi sene gazetecilik yaptığını söyledi.
-Bu tercüme bir tavzih değil Jansen’in gazetemize söyledikleri ve bizim yazdıklarımızdan cümle cümle teşekkül etmiş yamalı bir mektuptur. Eğer yazdıklarımız profesöre yanlış tercüme edilmiş te bunları tekrarlamak zaruretini duymuşsa bunun kontrol mühendisliğine değil, “Yeni Mersin Gazetesi Müdürlüğüne” gönderilmesi lazımdı. Farzı mahal “su inşaatı kontrol mühendisliğinin” yapacağı tek iş bize hitaben yazılmış ve Jansen imzasını taşıyan bir mektubun tercümesini değil aslını göndermekten ibaretti.
- Eğer bu tercüme (!) son cümle için yazılmışsa Jansen gibi yüksek kültürlü ve beynelmilel şöhreti haiz bir profesörü gıyaben konuşturmak doğru değildir. Jansen konuşmamızda katiyen şahıslardan bahsetmediği gibi bizde “Jansen gözüyle Mersin” başlıklı yazımızda “birçok işin başarılması gereken Mersin’de bu işleri başarmaya kimsenin muktedir olamayacağını” kayıt değil, ima bile etmedik. Zaten mevzu da bu değildi. Bu kudretin müspet ve menfi şekillerini Jansen kadar biz de biliriz.
-İmzasını okuyamadığımız mütercim gücenmesin ama biraz gayretkeşlik yapılmış gibimize geldi. Bize hitaben yazılmış imzalı mektuplarını görmedikten sonra tercümelerine inanmakta zorlanıyoruz. Bu da böyle biline.”
**
O günlerde şehir planı ile ilgili gelişmeleri ve Jansen’ in kent trafiğini kronolojik sıraya koyduğumda anladığım kadarıyla plan müellifinin anlatımlarından rahatsızlık duyan birileri, (ki bunun o günlerde Mersin’ de sürdürülmekte olan su projesinde çalışan bir mühendis olduğunu gazetede mektup altına koyulan açıklamadan anlıyoruz) oturup müellif ağzından mektup kaleme alıp gazeteye göndermiştir.
 Özellikle de Jansen’in gazeteye verdiği demeçte altığını çizdiği, su işinin büyük kaynaklara ihtiyaç duyacağı gibisinden tespitleri sonrası belli ki, bazıları rahatsız olmuş, rahatsızlık sonucu su Mühendislerinden birinin Jansen adına, büyük olasılıkla da kendisinden habersiz böylesi bir izahat yoluna başvurmuş olması akla en yakın ihtimal olarak geliyor. 
Gazetenin mektubun altına düştüğü nottaki “gıyabında Jansen’ i konuşturma” iddiasını da akla en yakın ihtimal olarak gördüğüm için,  kendi adıma gelişmelerden anladığım tablo bu…
***
Jansen’ e ve Mersin’in sabırsızlıkla beklediği rapora dönecek olursak…
Mersin’den ayrıldıktan sonra yaşanan tartışmadan habersiz Jansen, söyleşide 1,5 yıllık süreden söz eder ama daha hızlı tamamlar planı.
9 Şubat 1938 Çarşamba günü toplanan Belediye Meclisinde görüşülmeye başlanan planın Jansen tarafından Mersin Belediye yetkililerine 1937 son aylarında teslim edilmiş olduğunu tahmin etmek zor değil. Değil, çünkü Mersin Belediyesi kayıtlarına göre zaten resmi kabulü 4 Ocak 1938 tarihinde yapılmıştır.
9 Şubat 1938 olağan Meclis toplantısı nedeniyle bir araya gelen Meclis üyelerine dağıtılan gündemin 1.maddesi, Jansen’in gönderdiği şehir planının görüşülmesi ile ilgilidir. Üyeler söz alıp planın temel aldığı esaslar hakkında uzun uzun görüşlerini dile getirirler. Sonuçta planın kurulacak bir komisyon tarafından incelenmesi ve 15 Şubatta yapılacak ikinci toplantıya kadar oluşturulacak komisyonun bir raporla kanaatlerini bildirmesine karar verilir.
Meclis, Başkan Mithat Toroğlu’ nun önerisiyle dört kişilik bir komisyon oluşturulmasına ve raporun bu komisyon marifetiyle incelenip Meclise bir rapor ekinde yeniden sunulmasına karar verir.
Dört kişilik komisyona Meclis üyelerinden Necip Ergun, Enver Germen, Saim Murat Ergir, Hakkı Deniz seçilirler.
Komisyonun vereceği rapor doğrultusunda Meclisin son kararı vermesi ve gerekirse plan üzerinde bazı tadilatlar yapılması da aynı toplantıda karar altına alınır.
15 Şubat 1938 günü yapılan Meclis toplantısının hemen ardından da planı detaylarıyla izah eden Komisyon raporu gazetelerde yer alır…