Ve henüz ortada iskelelerden başka şey yokken 1930’ larda Jansen, Osmanlı döneminde tasarlanan ve imparatorluk yıkılmasa kısa zamanda yapımı için projesinden finansmanına kadar tüm hazırlıkları tamamlanan Mersin limanıyla ilgili düşüncelerini de plana yansıtır.
1929 Büyük buhranından henüz tam kurtulamamış üstelik adım adım yeni bir savaşa koşmakta olan dünya konjonktürünün de farkında olduğu için, yüz yılın başında Deliçay- Eferenk (Müftü) deresi arasında tasarlanan Akdeniz’in en büyük limanını biraz küçültmüştür. Ancak ileride ihtiyaç duyulması halinde büyütülme ihtimalini de göz önünde bulundurarak, önerilerini buna göre sıralamaktadır.
İşte limanın tren hattıyla da entegre edilmesine olanak veren planın o bölümü: 
2-Liman: Yukarıda vurgulandığı gibi liman şehrin kuzey doğusundaki istikametinde mümkün olduğunca uzağa atılmıştır. Bu şimdiki Gümrük Köprüsünün (yaklaşık olarak günümüzdeki Mersin Oteli) kuzey doğusundan ve köprünün 600 metre uzağından başlar. Liman yüksek masraflardan sakınmak için şimdi mevcut bulunan ve daha önce hazırlanmış gayri resmi liman projesinde düşünülen limandan daha küçük olarak tasarlanmıştır. Şimdi projelenen üç adet liman havuzu daha uzun yıllar ihtiyaca kafi gelecektir. Buna rağmen ve ihtiyaç duyulduğu takdirde limanın, şehrin kuzey doğusuna doğru her zaman ve istenen boyutlarda genişletilmesi mümkündür.
Limana giden rayların hepsi tek tren hattı üzerinde toplanacak bu hat Tarsus caddesinin altından geçerek ana hatla buluşacaktır. İleride büyük lokomotiflerin geçebilmesi için Tarsus Caddesi altına yapılacak olan köprü kemerleri oldukça büyük olacak. Plana göre limana giden tren hattı sanayi bölgesinin tren hattıyla birleştirilmiştir. Limandan gelen tren hattının buluştuğu şimdi ki istasyonun yanındaki yerin kuzey doğusunda yeni yapılacak manevra ve marşandiz istasyonu düşünülmüştür. Bu istasyon şimdi mevcut hattın kuzey doğusunda yapılmalıdır. Çünkü düşünülen yerin daha güney doğusunda yer alan İngiliz Fabrikası (günümüzde limanın karşısında harabe durumdaki bina) bunun gelişmesine engel teşkil etmemektedir. Rayların birbirini kesmesini engellemek amacıyla yolcu trenlerinin geçeceği merkez hattın başlangıcı marşandiz istasyonunun kuzey batısına yapılmalıdır. Ve böylece marşandiz istasyonu, gerek sanayi bölgesine gerekse de ziyaretçi ve turistlere özgü birinci istasyona aynı vaziyette bulunacaktır.
Bu üç grup raydan gelen vagonlar aynı yönde marşandiz istasyonuna ulaşır ve burada eklemlenecekleri trenlere bağlanırlar.
Liman özel bir cadde ile taşıma araçlarına bağlanmıştır. Bu cadde, birinci yolcu istasyonunun yakınında ve ticaret bölgesinin kuzey doğusundan başlar ve vasıtasız biçimde liman havuzunun yanından geçerek Baytar Enstitüsünün yakınında Tarsus Caddesinde son bulur. Buradan muhit caddesi ile kolay ve rahatlıkla hava meydanına gidilebilir. Liman caddesi öyle tasarlanmıştır ki, yalnızca limana giden vasıtalara hizmet verecektir. O halde buradaki araçlar diğer vasıtalar tarafından taciz edilmeden yol alır ve buradaki araçlara şehir içindeki hiçbir araç rahatsızlık vermez.
Liman caddesi ile Tarsus caddesi arasında depolar için yeterince alan ayrılmıştır. Burada, yani hemen birinci yolcu istasyonunun şehirden geçen caddelerin ve limanın yanında büyük ve küçük bölümlerden oluşan panayır yerleri (fuar alanı) projelendirilmiştir. Panayır yeri herhangi bir sergi içinde tarif edilebilir. (Kültür Parkı gibi)
3-Tren hatları:
Şimdilik ve yakın zamanlarda tren hattının Silifke’ ye doğru uzatılması hususunda bir düşünce olmamasına rağmen, yine bu hususa işaret edilmiştir. Uzun zamanlar için yapılan planlarda gelişimin her hususuna dikkat etmek lazımdır. Bu şekilde ileride meydana gelecek herhangi bir plan değişikliğinden ve bunun sonucunda da doğacak altından kalkılması zor masrafların önüne geçilmiş olur.
Yukarıda söz konusu olan hattın yapılması olasılığının zayıflığından dolayı yeni tren hatları ve tüm plan öyle projelendirilmiştir ki, bu plan gerek münferit gerekse genel olarak yukarıda söz edilen hat yapılmadan uygulanabilsin. Bu hat yapılmadığı takdirde, gerek hattın yeri ve gerekse istasyonun yeri bahçeler ve yeşil alanlar olarak kullanılacak ve böylece bir yandan hazır tutulurken yeşil doku olarak korunacaktır.  Bu yeni hat öyle planlanmıştır ki, mühim olan liman vasıtaları ve faaliyeti eski hat ile yeni hat üzerinde eşit surette ve tarzda gelişecektir.
Yeni hat, limandan ve sanayi bölgesinden gelen rayların giriş noktasından, güney batısından başlar, bu hat, demiryol tekniği açısından, limana, sanayi mıntıkası ve marşandiz istasyonlarına nazaran aynı vaziyette bulunmaktadır. Birinci yolcu istasyonuna eski giden hat gibi bu hat ta öncelikle ve yaklaşık yeni muhit caddesine paralel batı yönünde uzar, sonra güney batıya doğru eğilerek hastanenin yaklaşık 350 metre güneyinden ve hastane caddesinin üzerinden geçer.
Birinci yolcu istasyonundan itibaren tren hattı devam ederek uzatılacak olursa, o zaman çıkmaz olan bu istasyon Kopfbahnhof  (baş istasyon) amaca uygun olmayan bir şekle girer.
Bunun için yeni bir transit İstasyon (Durchgangsbahnhof) yapılması lazımdır. (İkinci yolcu istasyonu) bu istasyon iyi yapılmış ve genel plana oldukça uygun olan Hastane Caddesi üzerindedir. Bu cadde arabalar için, istasyona sevk caddesi vazifesini görüyor. Yayalar bu istasyona gitmek için eski şehrin güney yönünde ortadan kesen yeşil bir yoldan (yeşil şeritten) yararlanacaklardır. Yaklaşık 40 metre genişliğinde bulunan bu yeşil şerit, yeni yapılmış orta mektebe sevk ediyor. Buradan itibaren Ticaret Mahallesini kat ederek sahil promenadına  (sahildeki yaya gezinti yolu) uzar. Bu yeşil şerit kuzey yönünde devam ederek yeni tren hattının üzerinden geçer ve işçi mahallesinin kuzeyine kadar uzanır. Buradan görülüyor ki, yukarıda söz ettiğimiz yeni tren hattı yapılmasa da, yapılacak olan yeşil sahaların projesi yine kendi anlamını yitirmiş olmuyor. Çünkü yayalar için, işçi mahallesi ile deniz arasında bir bağlantı kurmak gerekir.
İstasyon önündeki meydanın projesi yapılırken, istasyona taşıma yapan taşıma araçlarıyla yaya yollarının kesinlikle birbirinden ayrılması düşünülmüştür. Ve bu fikir orada kesinlikle ifade edilmiştir. Taşıma araçları kendilerine ayrılan caddelerde hareket ederken, yayalar da şehrin merkezine kadar o araçlar tarafından rahatsız edilmeden gidip gelebilirler. ( Muhit caddeleri üzerinde köprüler yapılmıştır) Otomobiller yan taraftan Hastane Caddesinden yanaşacaklar. Seyahat edenler ise otomobilden kapalı bir alana çıkacak ve yağmurlu zamanlarda ıslanmadan, kuru ayakla istasyona ulaşmış olacaklar.
Yeni tren hattı yapılmadan eski istasyonun yeniden onarılması lazımdır. Modern demiryolu tekniğinin talebine göre çıkmaz istasyonların peronlarının arkasına, trenlerin rahat manevra yapabilmeleri için en uzun katarlara bile yetecek ray hattı döşenmelidir. Bunun için eski istasyonun kuzey doğusunda biraz bu istasyondan uzakta yeni bir istasyon binası teklif edilmiştir. (Birinci yolcu istasyonu) gerek istasyon meydanı gerekse de yolcuları istasyona sevk eden yollar ikinci yolcu istasyonunda olduğu gibi belirlenmiştir. (Not Jansen’ in bu yeni gar binası yapılması önerisi, kısa zamanda hayata geçecek, mevcut istasyon binasının batısında Katolik kilisesinin sebze, meyve bahçesi ve mezarlığının bulunduğu alan kamulaştırılarak bir bölümüne günümüzde de faaliyet gösteren mevcut Gar binası yapılacaktır. Yeni Gar binasının plan ve tasarımıyla tüm hazırlıkları, 1944’ te Ankara’ dan gelen şehircilik uzmanı Prof. Özner başkanlığındaki bir heyet tarafından yürütülmüştür. Heyette Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı ) Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden Yüksek Mimar Ertuğrul ve Devlet Demiryolları Yüksek Mühendisi Hikmet Beyler de yer almış, belirlenen projeye uygun yeni Gar Binası 1947’ de Katolik mezarlığı üzerinde hizmete açılmıştır. A.A)