22 yıldır Yumuktepe kazılarını yapan Prof. Dr. Isabella Caneva’ya; bugüne kadar kazı bölgesine bir Belediye Başkanı’nın gelip gelmediğini sorduğumda,  üzülerek hiçbirinin gelmediğini söyledi. 

Konuyu aynı hafta sonu Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’a anlattım; haftanın ilk programına Yumuktepe’yi aldı. Yumuktepe’de incelemelerde bulundu ve Belediye tarafından da gerekli destek ilk kez sağlandı.

Şimdi günümüze kadar gelebilen, ülkemizde hatta dünyada en eski yerleşimlerden biri olan 9 bin yıllık bu kentin geleceğe sağlam kalabilmesi için Sn. Kocamaz tarafından tarihi bir adım atılmış oldu.

Çarşı esnafını bugüne kadar hiçbir Belediye Başkanı’nın ziyaret etmediğini öğrendim. Geçtiğimiz hafta Bayram öncesi Sn.Burhanettin Kocamaz, Çarşı esnafını ziyaret etti, onlarla sohbet ederek gönüllerini aldı.
Çarşı konusunda çok fazla yazı yazdım. Burada neler yapılabileceğini anlattım. Burası bir Çiçek Pasajı- Kapalı Çarşı benzeri şekle sokularak çok önemli bir cazibe merkezi olabilir.

Bir süredir Mersin’de ilkleri yaşamak güzel…
Hep kentin dört önemli ayağının Valilik, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Mersin Üniversitesi ve Ticaret Sanayi Odası olduğunu söylerim. 
MTSO hariç diğerlerinin yöneticileri son iki yıl içerisinde değişti. 
Valilik üzerine düşen göre yapmaktadır; yeni Valimizin ne kadar gayretli ve Mersin’i benimsemiş olduğunu yakından biliyorum. 
Yeni Rektörümüz iki yıl içerisinde çok önemli bir mesafe aldı. Artık onu kent içindeki etkinliklerde görüyoruz ve Üniversite kent işbirliği iyi noktalara geliyor.
Mersin’de neredeyse kentin hiçbir yerinde görülmeyen bir Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan sonra şimdi Yumuktepe’ye çıkan, Çarşı esnafının içine giren, kentin tüm mahallelerini dolaşan bir yeni Büyükşehir Belediye Başkanı var.

Keşke MTSO Başkanı ve kentin turizmi ile alakalı, kendine bağlı Turizm Platformu Başkanı da Yumuktepe’ye gitseler ve Çarşı içine girselerdi.

Yumuktepe için uzun zamandır anlattığım “Arkeopark”, “Zaman Tuneli” ve “Heykel Müzesi” projesi konusunda söyleyecek bir şeyleri olurdu.

Yine Çarşı içine girmiş olsalardı buradaki yıkılan kilisenin sağlam kalan iki kapısını ve Çarşı içinde kilim, nargile, tespih, antika satan dükkanların olduğunu görürler, yabancı turistler bir gün Mersin’e gelirlerse en ilgilerini çekecek yerin Yumuktepe, Çarşı ve Bitpazarı olduğunu bilirlerdi. 

Mersin 15 yıl kentten uzak, kentle barışık olmayan, kente yüksekten bakan, kentin insanlarını küçük gören kent yöneticileri ve uyduruk platform, konsey, şura gibi işlevsiz oluşumların değişmeyen başkanları ile şanssız bir dönem geçirdi. 
Kent yöneticileri kent halkından uzaklaştı. 

Bazı gruplar bilerek kent yöneticileri ile halk arasında kalın duvarlar örülmesini ve kent yöneticilerinin yalnızca kendileriyle birlikte ama halktan uzak olmalarını ve onların rant ve güç öncelikli amaçlarına hizmet edilmesini istediler.

Şimdi bunların yeni dönemde aynı amaçlarını sürdürmelerine izin vermemeliyiz.

Özellikle yeni dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı’nın çalışması Mersin için çok önemli.

Kentin her noktasına girdiğini, her kesimle görüştüğünü neredeyse tüm etkinliklere katıldığını biliyoruz. Hatta her etkinliğe başlama saatinden önce geliyor ve çevredekilerle sohbet ederek, onların sorunlarını dinliyor.

Reklam amaçlı, politik hesaplarla dolu yığınla gereksiz iş için her yıl bu kentte milyonlarca lira israf ediliyor; kent dinamikleri bol nutuklar atarak meydanlarda boy gösteriyor… Ama bu kentin tarihine, insanına, geçmişine ve geleceğine çok anlamlı katkılar vereceği kesin olan insanların arasına girme, onlarla sohbet etme çok daha önemli olsa gerek. 

Halktan korkmayın, halkı aşağı görmeyin, gidin onlarla oturun sohbet edin, çaylarını için, kentin kokusunu, kentin nefesini hissedin.

Mersin çok farklı bir döneme giriyor.  Mersin’in projelerini hızla gerçekleştirmeye çalışan bir değerli Bakanı var.
Siyasi ayrım gözetmeksizin Belediyelere gerekli desteği vermektedir. 
Tüm İl Müdürlüklerini de her zamankinden daha fazla çalışmalarını ve dolayısıyla daha başarılı olmalarını sağlıyor.

Artık eski dönemdekinden farklı, uyum içerisinde çalışan Valilik, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Üniversite var. Bundan sonra sanıyorum ki kimse Mersin’in projelerini kendi siyasi çıkarları ve rantları uğruna engelleyemeyecek.

Bu arada kentteki bazı haksızlıklara karşı adeta kendiliğinden bir halk harekatı gibi oluşan grup giderek bir Mersin Lobisi olma yolunda büyüyor.

Ben önümüzdeki dönem Mersin adına ümitliyim.

Artık kenti sahiplenenlerin olduğu bu dönemde kentin gelişmesini istemeyen ve kentin gelişmesine ayak uyduramayanlar da umuyorum ki Mersin’in gündeminden çıkacak ve bugüne kadar yaptıkları gibi Mersin’in kaderi ile oynayamayacaklar.  

HARUN ARSLAN