Ebeveynlerin genellikle çocuklarını büyütürken, çocuğun öz bakım becerilerinin kazandırılması aşamasında zorluk çektiklerini belirten Çocuk Gelişimci Şeyma Özdemir, verdikleri okul öncesi eğitimle, çocuklara vücudunu temiz tutma, diş sağlığı, kendi yemeğini yiyebilmesi gibi birçok beceriyi kazandırdıklarını söyledi. Özdemir, gelişim ve öğrenme sürecinin en verimli döneminin 2-6 yaş olduğunu belirtti.

Hamur Çocuk Anaokulu İşletmecisi, Çocuk Gelişimci Şeyma Özdemir, Batıkent Mahallesi’nde faaliyete başlayan anaokulununda mutlu ve özgüvenli çocuk yetiştirdiklerini belirterek, bu sürece varmanın kolay olmadığını, bilgi ve donanımı, anne sevgisi ortaya koyarak, lise hayali olan anaokulunu açmaya karar verdiğini bildirdi. Anaokulu açma hayalinin, lise yıllarından bu yana var olduğunu ifade eden Özdemir, şöyle devam etti:

"Ancak doğru zamanı bir türlü yakalayamıyordum. Evlendim ve ikizlerim dünyaya gelince bu fikrimi ertelemek zorunda kaldım. Çocuklarım biraz büyüyünce anaokuluna gönderdim. Gittikleri yerde ikizlerimin travma yaşamaları üzerine, bir gecede aldığım kararla, bilgimi, vicdanımı ve annelik duygularımı ortaya koyacağım kendi anaokulumu açmalıyım dedim. Çünkü okul öncesi vicdan ve merhamet isteyen bir iştir."

"Çocuklarımızın sosyal bir hale gelmesine katkı sağlıyoruz"

Okul öncesi eğitime başlamanın belli bir yaşı olmadığını, alıştırarak ve travma yaşatmadan başlamasını öneren Özdemir, "Üç yaşından önce güvendiği bir yetişkinle oyun grubuna veya kreşe gitmesi, sonra yarım gün annesiz okula başlaması ve giderek saatlerin artırılması yani bunu bir sürece yaymak çocuklar için daha yararlı olacaktır. Bu sağlıklı başlangıç sayesinde çocuğa duygusal ve psikolojik zarar vermez, sosyalleşmesini sağlar" dedi.

Anaokuluna gönderirken önce çocuğu tanımak, onun ilgi alanlarını ve anaokulundan beklentilerini bilmek gerektiğini vurgulayan Şeyma Özdemir, şöyle devam etti:

"Ebeveyn olarak okuldan neler bekliyoruz, ihtiyaçlarımız neler, gibi sorulara yanıt vermeli, gerekli ise bir uzmandan destek almalıyız. Çocukla birlikte seçilecek anaokuluna gidilebilir. Anaokulumuzda biz çocuklarımızı öncelikle sosyal bir hale gelmesine katkı sağlıyoruz. Maalesef günümüzde çoğu çocuk evinden dışarıya çıkmak istemiyor ve bilgisayar başından kalkmıyorlar. Bu süreçte anaokulu sayesinde asosyal, yaşıtlarından kopuk bir hayat yerine kendi yaşıtı olan arkadaşları ile etkileşim halinde olup, sağlıklı bir iletişim kurma becerisine sahip olur."

"Öğrenme sürecinin en verimli ve en hızlı olduğu dönem 2-6 yaş dönemleridir"

Ayrıca, ebeveynlerin genellikle çocuklarını büyütürken, çocuğun öz bakım becerilerinin kazandırılması aşamasında zorluk çektiklerini belirten Özdemir, verdikleri okul öncesi eğitimle, çocuklara vücudunu temiz tutma, diş sağlığı, kendi yemeğini yiyebilmesi gibi bir çok beceriyi kazandırdıklarını söyledi.

Okul öncesi eğitimin çok önemli olduğunu ifade eden Şeyma Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğitimin ve öğrenmenin hiçbir zaman yaşı olmasa da, gelişim ve öğrenme sürecinin en verimli ve en hızlı olduğu dönem 2-6 yaş dönemleridir. Çocuğun bu dönemde yaşadığı deneyimler, sonraki yaşamının temelini oluşturuyor. O nedenle bu dönemde alınan eğitim çok kulumuzdaki fiziksel aktivitelerle küçük yaştan spor alışkanlığı kazanır. Bunlara ek olarak, anaokulu sayesinde çocuklar, sorumluluk almayı, kurallara uymayı, özgüven sahibi olmayı, yaratıcılığını, birlikte paylaşım yapmayı, grup olarak hareket etmeyi ve kendini ifade edebilmeyi öğrenir. Hamur Çocuk Anaokulunda işte biz bunu başarıyoruz."
Kaynak: iha