Hafta sonu günün ilk ışıkları ile Yumuktepe kazı ekibini ziyarete gittim.
Her zaman ki gibi kazı ekibi başkanı Prof. İsabella Caneva kazının başındaydı; çalışıyordu. 
Onun yıllardır eksilmeyen heyecanı, azmi sizi etkiliyor ve hemen” ben kazılara nasıl yardımcı olabilirim?” diye düşünmeden kendinizi alamıyorsunuz.

Bu yılki kazı yerlerini birlikte gezdik. 
Bir kazı bölümünden diğerine geçerken Kalkolitik, Hitit, Ortaçağ dönemlerinin katmanlarını görebiliyorsunuz. 
Dokuz bin yıllık tarihte her dönemi görebilmek herhalde eşsiz bir arkeolojik zenginliktir.

Hele bunu bir kentin tam ortasında yapabilmek, herhalde bir insan hayatı için mucizedir ve turizm açısından bulunmaz bir fırsat, eşsiz bir hazine değerindedir.
Prof. İsabella Caneva ile görüşmemde, maalesef bu güne kadar hiçbir turizm dinamiğinin kendilerine yardımcı olmadığını, kazılarla ilgili bilgi almadığını, en azından ziyaret bile etmediklerini üzülerek öğrendim.
Bugüne kadar yalnızca işadamı Mahmut Arslan’ın destek verdiğini anlattı.
Geçen yıl ise ilk kez bir Büyükşehir Belediye Bakanı Burhanettin Kocamaz’ın kazı bölgesini ziyaret ettiğini ve kendilerine her türlü desteği verdiğini söyledi.
 
Mersin’de yeni açılacak Müzede sergilenmek üzere, Yumuktepe kazılarında çıkarılan eserlerden 50 adedi istenmiş; fakat bugüne kadar Yumuktepe’de bulunan eser sayısı ise 2.000! 
Bu eserlerin bir kısmı, Yumuktepe’den Müftü Deresi’ne geçilecek bir asma köprü ile karşı kıyıda sergilenebilir. 
Yine karşı kıyıda Mersin’deki yeni ve eski heykellerle bir açık hava müzesi kurulabilir.
Yumuktepe’de yapılacak ve 9 bin yılı yansıtacak bir zaman tüneli projesi yanında karşı kıyıdaki açık hava müzesi ile çok kolay bir şekilde dünya çapında bir eser meydana gelecektir.
Bu vizyon gerektiren proje, iki değerli Belediye Başkanımızın birlikte çalışması ile gerçekleşebilir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, değerli çalışmalarını bu vizyoner proje ile taçlandırabilir ve Mersin’in gelecek kuşaklarına paha biçilmez bir armağan sunabilirler ( tam burada, 30 milyon masrafla yapılan ve yasal olmadığı için kaldırılan Aquapark meselesini içim acıyarak hatırlıyorum ).

Değerli eserler yıllar geçse de unutulmuyor.
Tıpkı 1946 yılında açılan Halkevi Binası’nın Tevfik Sırrı Gür ile unutulmadığı gibi Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi de Belediye Başkanı İbrahim Genç’le unutulmayacaktır.

Yumuktepe projesi de gerçekleşirse bunu hayata geçiren Büyükşehir ve Yenişehir Belediye Başkanları kazandırdıkları bu uluslararası değerdeki eser ile hiçbir zaman unutulmayacak şekilde Mersin tarihinde yerlerini alacaklardır.
Bunca çabayla aşmaya çalıştığımız şu sıkıntılı süreçte, Yumuktepe Kazıları gibi somut başarılara ihtiyacımız var. Dayanışma, kardeşlik ve ülkeyi yürekten sahiplenme konusunda gerekli tarih bilinci böyle sağlanır. İşin turizme dönük yanı da elbette çok anlamlıdır, değerlidir.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum; bundan sonrası için de her düzeyde gerekli çabanın esirgenmeyeceğini umuyorum. 

HARUN ARSLAN