Kasım ayı, Belediyelerin bir sonraki yılla ilgili bütçe görüşmelerinin yapıldığı, Mecliste görüşülüp oylandığı aydır.
Bu yıl da öyle oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2014 bütçesi muhalif CHP' nin de 'evet' demesiyle kabul edildi. 2013' te 8 milyar olarak gerçekleşen bütçe bu yıl 9 milyar (bugünkü kurla 4,5 milyar dolar) olarak bağlandı. 
Rakam kimisine küçük gibi görünebilir ama İç İşleri Bakanlığının 2013 bütçesinin 2,8 milyar lira olduğu bir ülkeden söz ediyoruz.
Bu kadar da değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin devasa iştiraklerini ve bütçelerini de tabloya dâhil edersek rakam bir anda 26 milyar lirayı (13 milyar dolar) buluyor. 
Sadece İSKİ bütçesi 5 milyar civarında (4,8 milyar lira)
Bir başka ifadeyle İstanbul Büyükşehir Belediye bütçesi İç İşleri Bakanlığının yaklaşık 9 katı.
İstanbul Belediyesinin iştirakleriyle 13 milyar dolara ulaşan bütçesini bir de Mersin' le karşılaştırmakta yarar var. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ ile İmar İnşaat gibisinden tüm iştiraklerinin 2013 toplam bütçesi bir milyar lirayı bulmuyordu, 2014' te de enflasyon düzeltmesi dışında farklı bir tablo çıkmayacak. 
Kısaca nüfustan tutun da pek çok kritere kadar Mersin' in 10 katı olan İstanbul iş bütçeye gelince Mersin' i 26' ya katlıyor.
Rakamlarla söze girmem ve İstanbul/Mersin karşılaştırmasını boşuna yapmıyorum.
6 Aralık 2012' de yayınlanan ve 31 Mart 2014 sabahından itibaren hayatımıza girecek olan yeni Büyükşehir Belediye yasasına göre artık Büyükşehir Belediye sınırı il sınırı haline gelecek.
Bugüne kadar pergel yasasıyla merkezinde Valiliğin olduğu 20 km' lik daire çizip içinde kalan alandan ibaret olan sınırlar 31 Mart 2014' ten itibaren ilin mülki idare sınırlarına dönüşüyor.
Anlamı şu: Nisan 2014' ten itibaren Mersin Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 16 bin kilometre kareye (15.875 km2) hizmet götürmek zorunda kalacak ve bunu Belediyenin yaklaşık 500 trilyon (250 milyon dolarlık) bütçesiyle yapacak. (İsterseniz iştirakleri de ekleyin ve rahatlatacaksa rakamı 500 milyon dolar olarak revize edin)
Peki, 13 milyar dolarlık bütçeye sahip İstanbul' un hizmet götüreceği alan ne kadar? 5 bin km kare...
Mersin' in üçte biri alana sahipken bütçesi Mersin' in 26 katı olan İstanbul...
Ben örneği Mersin' den verdim, daha vahimi de var.
Mevcut 4 bin km2 tutarındaki Büyükşehir sınırlarıyla bugün 650 trilyonluk bütçeye sahip Konya' nın sınırları 1 Nisan 2014' te 41 bin kilometre kareye çıkacak.
Bir başka ifadeyle tüm kadroları, alt yapısı, bütçesi, stratejisi, vizyonu, misyonu bugün kendisine bağlı 3 ilçeden ibaret olan Konya Büyükşehir Belediyesi yerel seçimlerin ardından, 41 bin km2' ye dağılmış 584 köy, 168 belde, 31 ilçeyi yönetmek zorunda kalacak.
İlçeleri, alanı 10 kat artacak Belediyenin bunu hangi kadro, kaynak, bütçeyle yapacağı sorusunun cevabını müneccimler dışında verecek tek kişi olduğuna inanmıyorum. 
Bugünkü Büyükşehir sınırları içinde sivrisinekle mücadeleyi bile tam olarak yerine getiremeyen bir Belediyeden 2014 Nisanında mahalleye dönecek 510 köyün yol, su, kanalizasyon, park, mezarlık, itfaiye gibisinden yüzlerce devasa soruna çözüm ummak...
1 Nisan şakası gibi ama değil, 1 Nisan 2014' te karşılaşacağımız tablonun ana görüntüsü bu, detaylarına girmek bile istemiyorum.
Bugün merkezdeki 4 ilçenin oluşturduğu dört partili Meclisle bir şeyler yapmaya çalışan Belediyenin yeni çatısı altında 13 ilçeli bir yapı doğacak ve biz bu yapının uyum içinde tüm ilçe, belde, mahalle ve köye eşit, adil ve acil hizmet götürmesini bekleyeceğiz.
Daha da beteri var:
Diyelim ki Anamur' da acil müdahale gerektiren bir sorun çıktı. Önce bunu ilçe belediyesi göğüslemeye çalışacak, sonra da Büyükşehir'in kapısına dayanacak.
Mersin, Anamur arası dediğiniz 5 saatte zor ulaşılan, sabah çıksanız gideceğiniz yerde konaklamanızı gerektirecek kadar uzun ve zor bir güzergah...
İl Özel İdaresi, kaymakam da yok. Müdahale edecek valinin de yetkileri temsille sınırlanmış durumda...
İlçe Belediyesinin altından kalkmadığı için Büyükşehir' e postaladığı sorunu Büyükşehir belediyesi, kaç gün, hafta ve ayda değerlendirip, yardıma koşacak?
Sivrisinekle mücadele yetkisinin ilçede mi, Büyükşehir'de mi olduğu tartışmasının iki yıl sürdüğü bir kentte, sorunlara çözüm bir yana, sorulara cevap aramak bile yeterince baş ağrıtıyor, ağrıtacak...
Ve biz her zaman olduğu gibi kervan yolda dizilir misali, iş işten geçtikten sonra karşımıza çıkacak her engele takılıp, yara bere içinde ilerlemeye çalışacağız.
Teknik direktörün sahaya süreceği oyuncuları Ankara' da kendi kafasına göre belirlediği bugünkü sistemin adına demokrasi diyecek, sonra da o demokrasiyi bize reva görenlerin yerel demokrasi masallarıyla ömür törpüleyeceğiz...
Hastane caddesine bıraksak yolunu bulamayacak, pusulayı şaşırmış, ithal adaylarla bir gece içinde yerel demokrasiye kavuşacağız öyle mi?
Güldürmeyin beni diyeceğim ama tablonun gülünecek yanı yok, şimdiden oturup ağlamak zamanıdır...