Mersin’de bir bakliyat firmasının yöneticilerine yönelik başlatılan FETÖ soruşturmasına ilişkin açıklama yapan Arslan ailesinin avukatı Murat Altındere, "Arslan ailesi, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin maddi ve manevi anlamda en fazla mağdur ettiği kişiler arasında olup, bu husus müştekisi olduğumuz dava dosyalarında ve ilgili devlet kurumlarının kayıtlarında da sabittir" dedi.

Arslan ailesinin avukatı Murat Altındere, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın ve yayın organlarında kasıtlı olarak müvekkilleri Mahmut, Hasan, Hüseyin ve Ali Arslan hakkında gözaltı kararı verildiği ve hatta kaçtıkları şeklinde mesnetsiz haberlerin yer aldığını savundu. Bahse konu soruşturmada sadece iki şirket çalışanı ile ilgili gözaltı kararının uygulandığını, soruşturmanın da gizlilik kararı ile yürütüldüğünü kaydeden Altındere, "Hukuken soruşturması devam eden bir konuda müvekkillerimizin isminin, fotoğraflarının ve yöneticisi oldukları şirketin hakları tümüyle ihlal edilerek, bu şekilde haberler yapılması kesinlikle hukuka aykırı ve suç teşkil etmekte olup, bu konuda yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı belirtmek isteriz" diye konuştu.

"FETÖ ve PKK’nın en fazla mağdur ettiği kişilerdir"

Sadece Mersin değil ülke kamuoyunda da çok iyi bilindiği üzere müvekkilleri Arslan ailesinin, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin maddi ve manevi anlamda en fazla mağdur ettiği kişiler arasında olduğunu, bu hususun müştekisi oldukları dava dosyalarında ve ilgili devlet kurumlarının kayıtlarında da sabit olduğunu dile getiren Altındere, "Şunu da belirtmek isteriz ki 17-25 Aralık kumpas girişimlerinden hemen sonra aile bireyleri devletin ilgili yargı ve emniyet kurumlarına cesurca ve açıkça şikayet haklarını kullanmış olup, müvekkillerim hain FETÖ örgütü ile mücadele etmek için 15 Temmuz’u bekleyenlerle karıştırılmamalıdır. Bunu da kamuoyu çok iyi bilmektedir. Gizlilik kararıyla devam eden bir soruşturmada şahsımızın ve müvekkillerimizin dahi bilebilmesi mümkün olmayan bazı isnatlar kasıtlı, yalan ve yanlış haberlere konu edilerek adeta 17-25 Aralık öncesi FETÖ’nün kumpas biçimiyle örtüşen şekilde aile ve şirketlerine karşı linç kampanyasına dönüştürülmekte ve ’çamur at izi kalsın’ mantığı ile itibarsızlaştırma hedefi güdülmektedir" ifadelerini kullandı.

Hukuka aykırı, kasıtlı ve yanlı haberlerin arkasında müvekkillerine husumet besleyen kişi ve odakların olduğu kanaatinde olduklarını belirten Altındere, "Müvekkillerimiz kesinlikle gözaltında olmayıp, yürüyen soruşturma sürecinde de kendilerinden emin bir şekilde ilgili makamlara, talep edilmesi ve gerekli görülmesi halinde beyanda bulunacaklardır. Müvekkillerimiz hakkında yürütülen soruşturma sürecinin hukuka ve adalete uygun yürütülmesi neticesinde gerçeklerin anlaşılacağı ve müvekkillerimize yönelik bu basın organlarında çıkan kötü niyetli iftiraların boşa çıkacağı konusunda hiçbir şüphemiz bulunmamaktadır. Arslan ailesi köklü ticari geçmişi, devletine ve milletine bağlılığı ve her zaman hukuka ve kanunlara uygun davranış biçimini geçmişte olduğu gibi bugün de en hassas şekilde sürdürmektedir. Kamuoyunu yanıltmak ve algı oluşturmak maksadı ile yapılan dedikoduların, haberlerin dikkate alınmaması ve gerçeğin bilinmesi için bu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur" şeklinde konuştu.
Kaynak: iha