Fotoğraf sanatçısı Dr. S. Haluk Uygur, 15 yıl önce Doğu Toroslar ve Çukurova bölgesinde endemik bitkiler üzerine bir grup arkadaşıyla çalışma yapmaya başladı. Zaman zaman artan zaman zamansa azalan sayısıyla ekip, Toroslar'da gezerek, bu yörede yetişen çiçekleri tek tek fotoğrafladı. Projenin başından beri bilim ile sanatın birbirini desteklediği bir çalışma olarak düşündüklerinden dolayı ekip, sadece çiçek fotoğrafları çekmeyip, Toroslar'ı, Akdeniz'i gezerek yaşamın diğer elemanlarıyla çiçeklerin ilişkisini anlayabilmek için yörenin destanlarını ve efsanelerini de araştırdı. 
Endemik bitki sayısının Avrupa kıtasının tamamından fazla olduğu belirtilen Türkiye'de, en önemli eko ve botanik turizm alanlarından olan Toros Dağları'nın Adana sınırları içerisindeki 470 endemik bitkiyi fotoğraflayan Dr. Haluk Uygur ile ekibi, etnobotanik uzmanı olan Dr. Serpil Demirci Kayıran'ın da ekibe katılmasıyla bir herbaryumun kurulması için de çalışmalar yapmaya başladı. 
Ekip arkadaşları Gülsüm Ünal, Tansu Hastürk, Ozan Gözüyeşil, Serpil Demirci Kayıran'ın fotoğrafladıkları 470 endemik bitkiyi, maddi külfetini kendilerinin karşıladıkları "Toroslar ve Nadide Çiçekleri" isimli kitapta okuyucuya sunan Dr. Haluk Uygur, yörenin çiçeklerle ilgilenen şairleri, hekimlerinin yanı sıra tarihin ilk tıp kitabı olarak bilinen Materia Medica'dan, Lokman Hekim'e kadar bu yörede tarihte iz bırakmış birçok kişi ve olayı da okurlara aktarıyor. 

Adana'da 470 çeşit endemik bitki bulunuyor 
Dr. Haluk Uygur, projeye 2 kişiyle başladıklarını 5 kişiyle bitirdiklerini, zaman zaman 30 kişiyle çalıştıklarını ve 15 yıllık bir çalışmanın sonucunda "Toroslar ve Nadide Çiçekleri" isimli kitabı oluşturduklarını söyledi. Dr. Uygur, Orta Toroslar'ın gerek kültürel, gerek floral, gerekse de faonal açıdan büyük bir öneme sahip olduğu için bu çalışmaya başladıklarını kaydeden Dr. Uygur, "İsviçre'de sadece 1 tane endemik bitki bulunurken, Polonya'da 3, Fransa'da 140, İngiltere'de 17 tane endemik bitki bulunuyor. Türkiye'ye baktığımızda 3 bin küsür endemik bitki yetişirken, sadece Adana ilinin sınırları içerisinde 470 çeşit endemik bitki bulunuyor. Bu çok büyük bir zenginlik. Bir tarihi eserin zenginliği kadar bir zenginlik" diye konuştu. 

Tarihin bilinen ilk tıp kitabı Çukurova'da yazıldı 
Araştırmaları sırasında Dioscorides'in yazdığı ve dünyanın bilinen en eski tarih kitabı olan 'De Materia Medica'nın da Çukurova'da kaleme alındığını keşfettiklerini belirten Dr. Uygur, "Tarihin bilinen en eski tıp kitabı, Adana'nın Kozan ilçesindeki Anavarza'da yaşayan Dioscorides tarafından tam 2 bin yıl önce yazılmış. Bugün kitabın nüshalarına baktığımızda 400 küsür tane çiçeklerden yapılmış ilaç tarifi var. Tıp tarihi de aslında Çukurova'dan ve Toroslar'dan çıkmış. Buradan anlaşılıyor ki bitkilerle tıp biliminin arasında yakın bir ilişki var. Lokman Hekim boşuna Adana'da efsaneleşmemiş" dedi. 
Araştırdıkları çiçekleri sadece fotoğraflamadıklarını, Çukurova Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne götürerek incelediklerini de aktaran Dr. Uygur, "Böylelikle çiçeklerin Latince isimlerini okuduk, endemik bitkileri tespit ettik. Ayrıca bu çiçeklerin ilaç yapımında mı kullanılabileceğini yoksa sanayide mi kullanılabileceğini de belirleyerek, dosyaladık. Bugün 2 bin çeşide ulaşan bir herbaryum yani bitki müzesi oluştu. İnşaatı devam ediyor ancak tamamlandığında bu herbaryum bilim insanlarına açılacak" ifadelerini kullandı. 

Editör: Barış Köksal